İlgili Kanun/md:
Yargıtay Kararları – Çalışma ve Toplum, 2021/3
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/21
1475 S. İşK/14
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No. 2019/8265
Karar No. 2021/2936
Tarihi: 01/02/2021
İŞÇİNİN FESHİN GEÇERSİZLİĞİ SONRASI İŞE BAŞVURMADA İŞVERENİN İŞE BAŞLATMA DAVETİNDE SAMİMİ OLMALARININ GEREKTİĞİ
İŞVERENİN İŞE DAVETTE İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURUN DEMESİNİN İŞE DAVETİN CİDDİ OLMADIĞINI GÖSTERMEYECEĞİ
İŞÇİNİN İŞVERENİN İLE DAVET YAZSINDAKİ İNSAN KAYNAKLARINA BAŞVURUN İSTEMİNİ SAMİMİ BULMAYARAK İŞE GİTMEMESİNİN İŞE BAŞVURUDA SAMİMİ OLMADIĞINI GÖSTERDİĞİ
ÖZETİ İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen s-üreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.).
İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Ancak davalı Anonim Şirket olup işe dönüş yapmak isteyen davacıyı insan kaynakları birimine yönlendirmesi tek başına samimiyetsizliği göstermez. Aksine, insan kaynakları birimine başvurmadan iş şartlarını öğrenmeden karşı ihtarname göndererek davetin samimi olmadığından bahsetmesi işçinin samimi olmadığını gösterir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmiş ve davalı vekili tarafından duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin dosya üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde göz doktoru olarak çalışırken iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmadan fesh edilmesi üzerine açtığı işe iade davasının lehine sonuçlandığını ancak başvurusuna rağmen işe alınmadığını, alacakların tahsili için yaptıkları icra takibine de haksız yere itiraz edildiğini ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile davalı tarafın icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işe başlama talebinde samimi olmadığını davalı işverenin davacıyı süresinde işe davet ettiğini ancak davacının işe başlamadığını, herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Yerel Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak "davacı vekili tarafından davalıya ihtarname çekilerek; işe iade davasının kesinleştiği ve davacının işe başlatılmasının ihtar edildiği, davalı tarafından cevaben gönderilen ihtarnamede "işe başlamanız için İnsan Kaynakları Departmanı ile derhal iletişim kurunuz" dendiği; davacının nerede çalıştırılacağının ve davacıya ödenecek ücretin belirtilmediği, geçersizliğine karar verilen fesih tarihindeki işine ve bu işin yürütüldüğü işyerine davet edilmesi gerektiği, bu vakıalara göre işverenin işe davetinde samimi olmadığı " gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatı ile boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı ile yıllık izin ücreti talepli icra takibinin kısmen devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmiştir.
İstinaf:
Karara karşı taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve Kanuna uygun bulunmuş ve başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesi kararını taraflar temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosya ekinde bulunan iki adet klasörün eldeki dava ile ilgisi olmadığı anlaşılmış olup, söz konusu eklerin Mahkemece ilgili yere gönderilmesine karar verilmiştir.
2-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatmaması ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen s-üreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.).
İşverenin işe davete dair beyanının da ciddî olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalıya ait işyerinde göz doktoru olarak çalıştığı, fesih sonrası açılan işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığı ve davacının başvurusu ardından işverence gönderilen ihtarnamede "…işe başlamanız için İnsan Kaynakları Departmanı ile derhal iletişim kurmanız hususunu ihtaren bildiririz" şeklinde açıklama yapıldığı, bu davetin davacı tarafça samimi görülmeyip hakların talep edildiği, anlaşılmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince yukarıda yazılı gerekçe ile işverinin daveti samimi bulunmamıştır. Ancak davalı Anonim Şirket olup işe dönüş yapmak isteyen davacıyı insan kaynakları birimine yönlendirmesi tek başına samimiyetsizliği göstermez. Aksine, insan kaynakları birimine başvurmadan iş şartlarını öğrenmeden karşı ihtarname göndererek davetin samimi olmadığından bahsetmesi işçinin samimi olmadığını gösterir.
Açıklanan nedenlerle Mahkemece, işçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmadığı kabul edilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2365