Yargı Kararları

İŞÇİNİN GİRDİ ÇIKTI YAPILARAK ÇALIŞTIRILMASI

SAYILAR

Esas No : 2007/22866
Karar No : 2007/36816
Tarihi : 04.12.2007
İlgili Kanun/Madde : 4857 S.İşK/18-21
Yargı Yeri: YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • İŞÇİNİN GİRDİ ÇIKTI YAPILARAK ÇALIŞTIRILMASI • YAZILI FESİH BİLDİRİMİNDE BELİRTİLEN SÜRELERDEN SONRADA İŞÇİNİN ÇALIŞTIĞININ KANITLANMIŞ OLMASI • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇMEDİĞİ

Tam Metin

YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2007/22866
2007/36816
04.12.2007
İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18-21
 
  •  
  • İŞÇİNİN GİRDİ ÇIKTI YAPILARAK ÇALIŞTIRILMASI
  • YAZILI FESİH BİLDİRİMİNDE BELİRTİLEN SÜRELERDEN SONRADA İŞÇİNİN ÇALIŞTIĞININ KANITLANMIŞ OLMASI
  • HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇMEDİĞİ
  •  
  ÖZETİ: Davacı işçi dava dilekçesinde, işyerinde tıbbi tanıtım sorumlusu olarak 14.09.2006 tarihine kadar çalıştığını, 01.09.2006 tarihinde işverenin girdi çıktı yapılacağını belirterek bir takım belgeler imzalattığını iddia etmiştir. Dosyaya yargılama sırasında, davacının 20.09.2006 tarihine kadar çalıştığı yönünde iddiasını ispata yönelik bazı belgeler sunulmuştur. Gerçekten davacının 1.9.2006 tarihinden sonra da çalıştığı tanık beyanları ile dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bundan başka davacı işçinin kıdem tazminatı, işverenin savunduğu gibi 1.9.2006 tarihinde değil, 6.10.2006 tarihinde banka hesabına yatırılmıştır. Böyle olunca dosya içinde bulunan 1.9.2006 tarihli fesih yazısının davacının ileri sürdüğü gibi sonradan geçmiş tarihli olarak imzalatıldığı sonucuna varılmaktadır. İşe iade davası 29.9.2006 tarihinde açılmakla davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibarıyla 1 aylık hak düşürücü süre geçmemiştir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddi hatalı olmuştur..
             

DAVA                            :Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından 14.09.2006 tarihinde geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işveren vekili, davacıya önel verilerek fesih bildiriminin 01.08.2006 tarihinde yapıldığını ve iş sözleşmesinin 01.09.2006 tarihinde feshedildiğini, fesih bildirim tarihine göre davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece savunmaya değer verilerek, sunulan belgelere göre, davacının iş sözleşmesinin feshedileceğinin 01.08.2006 tarihinde önel verilerek bildirildiği, önelin bitiminde 1.9.2006 tarihinde kıdem tazminatı ödendiği, buna göre davanın bir aylık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı işçi dava dilekçesinde, işyerinde tıbbi tanıtım sorumlusu olarak 14.09.2006 tarihine kadar çalıştığını, 01.09.2006 tarihinde işverenin girdi çıktı yapılacağını belirterek bir takım belgeler imzalattığını iddia etmiştir. Dosyaya yargılama sırasında, davacının 20.09.2006 tarihine kadar çalıştığı yönünde iddiasını ispata yönelik bazı belgeler sunulmuştur. Gerçekten davacının 1.9.2006 tarihinden sonra da çalıştığı tanık beyanları ile dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bundan başka davacı işçinin kıdem tazminatı, işverenin savunduğu gibi 1.9.2006 tarihinde değil, 6.10.2006 tarihinde banka hesabına yatırılmıştır. Böyle olunca dosya içinde bulunan 1.9.2006 tarihli fesih yazısının davacının ileri sürdüğü gibi sonradan geçmiş tarihli olarak imzalatıldığı sonucuna varılmaktadır. İşe iade davası 29.9.2006 tarihinde açılmakla davacının iş sözleşmesinin feshedildiği tarih itibarıyla 1 aylık hak düşürücü süre geçmemiştir. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddi hatalı olmuştur.
Öte yandan davacı işçinin iş sözleşmesi neden belirtilmeden ve haklı bir nedene dayanılmaksızın işverence feshedilmiş olmakla 4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesinde öngörülen usule uygun olarak fesih yapılmış değildir. Böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken isteğin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-) İzmir 8.1ş Mahkemesinin kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-) İşverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine,
3-) Davacının yasal sürede işe başvurmasına rağmen, işverenin süresi içinde işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının işçinin 4 aylık ücreti olarak belirlenmesine,
4-) Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının davacıya ödenmesi gerektiğinin belirlenmesine,
Davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
5-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-) Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 450YTL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-)Davacı tarafından yapılan 71.00YTL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-) Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak, oybirliğiyle 4.12.2007 tarihinde karar verildi.