YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2012/7577 2012/27065 03.12.2012 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 25 |
||||
|
||||||
ÖZETİ davacının uyarılara rağmen tekrar eder şekilde çocuklara bağırdığı, temizliğe dikkat etmediği, uyarılara rağmen bu davranışlarını sürdürerek görevini gereği gibi yapmamakta ısrar ettiği ve işini özenle yerine getirme yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Çalıştığı işyerinin özelliği ve yaptığı işin mahiyeti itibariyle davacının işini özenle yerine getirme yükümlülüğü konusunda daha titiz ve duyarlı davranması gerektiği açıktır. Davacının hatırlatıldığı halde yapmakla yükümlü olduğu görevlerini gereği gibi yerine getirmemekte ısrar ettiği dosya kapsamıyla sabittir. Davacı hakkında düzenlenen tutanaklardaki eylemlerinin çocuk yuvasında kalan çocuklar üzerindeki etkisine dair tutanak içeriğindeki değerlendirmeler ve bu değerlendirmelerde bulunanların öğretmen ve psikolog gibi konunun uzmanı şahıslar olması ve son olarak tutanak içeriklerinin aksini ortaya koyacak delilde bulunmaması karşısında davacının iş sözleşmesinin işverence 4857 sayılı yasanın 25/2 maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır. |
||||||
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi N. Taşdelen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; iş sözleşmesinin haklı sebebe dayanmaksızın işverence feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücretlerinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Meşe Temizlik Ltd. Şti. vekili davacı ileşirket arasında işçi işveren ilişkisi olmadığını beyanla davanın husumet yokluğundan reddini savunmuştur.
Davalı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu vekili; davacının diğer davalı işçisi olduğunu ayrıca davacının verilen görevleri yapmamakta ısrar etmesi üzerine haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğimi savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı işverence haklı sebeple sözleşmenin feshedildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulüne, fazla çalışma ücretinin ise davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili ve davalı kurum vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı taraf temyizi bakımından;
Dosya içeriğine, davacı hakkında düzenlenmiş olan tutanaklar ile tanık beyanlarına göre davacının Çocuk Esirgeme kurumu bünyesinde "bakıcı anne" olarak iş sözleşmeleri ile işi yürüten alt işveren nezdinde çalıştığı, davacının uyarılara rağmen tekrar eder şekilde çocuklara bağırdığı, temizliğe dikkat etmediği, uyarılara rağmen bu davranışlarını sürdürerek görevini gereği gibi yapmamakta ısrar ettiği ve işini özenle yerine getirme yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Çalıştığı işyerinin özelliği ve yaptığı işin mahiyeti itibariyle davacının işini özenle yerine getirme yükümlülüğü konusunda daha titiz ve duyarlı davranması gerektiği açıktır. Davacının hatırlatıldığı halde yapmakla yükümlü olduğu görevlerini gereği gibi yerine getirmemekte ısrar ettiği dosya kapsamıyla sabittir. Davacı hakkında düzenlenen tutanaklardaki eylemlerinin çocuk yuvasında kalan çocuklar üzerindeki etkisine dair tutanak içeriğindeki değerlendirmeler ve bu değerlendirmelerde bulunanların öğretmen ve psikolog gibi konunun uzmanı şahıslar olması ve son olarak tutanak içeriklerinin aksini ortaya koyacak delilde bulunmaması karşısında davacının iş sözleşmesinin işverence 4857 sayılı yasanın 25/2 maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 03.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.