İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/22, 32
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/4199
Karar No. 2022/4787
Tarihi: 19.04.2022
lİŞÇİNİN İŞVERENİN TEK TARAFLI OLARAK İŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK YAPMASINA KARŞI YASAYLA KORUNDUĞU
lİŞVERENİN TEK TARAFLI KARARLA ÜCRETTEN İNDİRİM YAPAMAYACAĞI
lÜCRETİN İNDİRİLMESİNİ TARAFLARIN BİRLİKTE KARARLAŞTIRABİLECEĞİ
ÖZETİ: 4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrasının asıl konuluş amacı işverenin tek taraflı değişiklik işlemlerine karşı işçiyi korumak; işçinin isteği dışında işini, işyerini ve diğer çalışma şartları değiştirecek işveren davranışlarına engel olmaktır. Öte yandan 4857 sayılı Kanunu'nun 62 nci maddesinde, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin kanuni olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağı belirtilmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapılamayacağı yasağı, işverenin tek taraflı indirim yapamaması ile ilgilidir. Taraflar karşılıklı anlaşarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altına inmemek koşuluyla ücrette indirim yapabilirler. Zira işyerinin ekonomik koşulları bunu zorunlu kılabilir ve işçi işsiz kalmamak için bunu kabul edebilir
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin sözleşme uyarınca ücret zammının eksik yapılarak eksik ücret ödendiğini, bu hususun kurum içerisinde yapılan müfettiş incelemesiyle de tespit edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça söz konusu eksik ücretin müvekkiline ödenmediğini beyanla ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davaya süresi içerisinde cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ile bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak kurulan yeni hüküm ile dava konusu ücret alacağının kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesinde yer alan “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir sebebe dayandığını veya fesih için başka bir geçerli sebebinin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma şartları her zaman değiştirebilir. Çalışma şartlarıda değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.” şeklindeki düzenleme, çalışma koşullarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
4857 sayılı Kanun'un 22 nci maddesinin birinci fıkrasının asıl konuluş amacı işverenin tek taraflı değişiklik işlemlerine karşı işçiyi korumak; işçinin isteği dışında işini, işyerini ve diğer çalışma şartları değiştirecek işveren davranışlarına engel olmaktır. Öte yandan 4857 sayılı Kanunu'nun 62 nci maddesinde, her türlü işte uygulanmakta olan çalışma sürelerinin kanuni olarak daha aşağı sınırlara indirilmesi veya işverene düşen kanuni bir yükümlülüğün yerine getirilmesi nedeniyle ya da bu Kanun hükümlerinden herhangi birinin uygulanması sonucuna dayanılarak işçi ücretlerinden her ne şekilde olursa olsun eksiltme yapılamayacağı belirtilmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 62 nci maddesinde düzenlenen ücretlerde indirim yapılamayacağı yasağı, işverenin tek taraflı indirim yapamaması ile ilgilidir. Taraflar karşılıklı anlaşarak ve ileriye dönük her zaman asgari ücretin altına inmemek koşuluyla ücrette indirim yapabilirler. Zira işyerinin ekonomik koşulları bunu zorunlu kılabilir ve işçi işsiz kalmamak için bunu kabul edebilir
Somut uyuşmazlıkta, asıl işveren davalıya ait işyerinde, alt işveren işçisi olarak çalışan davacı işçi, ücretinin rızası olmadan düşürüldüğünü ileri sürerek, eksik ödenen ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davalı asıl işveren davacının iddialarını kabul etmemiştir. İlk Derece Mahkemesince, dosyaya sunulan dava dışı alt işveren şirketler ile davacı arasında her ihale dönemi yenilenmek sureti ile imzalanan yazılı bireysel iş sözleşmelerinde, davacı işçinin ücret kısmı ve zam oranı açıkça belirlenerek doldurulduğu, ücret bordroları ve bordrolarla uyumlu banka kayıtlarına göre davacıya yenilenen iş sözleşmelerinde belirlenen ücret zammı üzerinden ödeme yapıldığı, Dairemizin istikrarlı kararları da dikkate alınarak davacının imzası bulunan yazılı sözleşmelerde ücretinde yapılan değişikliğe rızasının olduğu, ihtirazı kaydının bulunmadığı, sözleşmelerin baskı altında imzalandığı yönünde herhangi bir iddia ve ispatın da bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf kanun yolu incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesince; davalı şirket ile dava dışı alt işverenler arasında yapılan hizmet alım sözleşmeleri ile yapılan ücretteki indirim 4857 sayılı İş Kanunu'nun 62 nci maddesine aykırı olduğu gibi, aynı Kanunun 22 nci maddesi hükmüne uygun biçimde işçinin yazılı rızası alınmadığından işçiyi bağlamayacağı, davalı işyerinin Bakanlık müfettişlerince yapılan teftişte de bu hususa değinildiği gibi işçinin eksik yapılan ücret sair haklarını ihtirazi kayıt koymadan alması iş şartlarında esaslı değişiklik niteliğinde olan ücretin yıllık zam oranları indirilerek düşürülmesine rıza gösterdiği anlamına gelmeyeceği gerekçe gösterilerek davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılmış ve yeniden esas hakkında karar verilerek dava konusu ücret alacağına hükmedilmiş ise de Bölge Adliye Mahkemesi kabulü dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Dosya kapsamına göre yukarıdaki ilke kararında detaylı şekilde açıklandığı üzere; iş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücret konusunda işçi aleyhine yapılacak bir değişikliğin geçerli olabilmesi için bunun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Anılan madde hükmü uyarınca ücrette yapılacak indirimin yazılı olarak işçiye bildirilmesi üzerine işçinin de bu değişikliği altı iş günü içerisinde yazılı olarak kabul etmesi durumunda ücrette yapılacak değişiklik geçerli hale gelir. Ancak iş sözleşmesinin esaslı unsurlarında yapılacak değişikliğin kabulü işçi tarafından yazılı bir muvafakat bildirimi ile yapılabileceği gibi taraflar arasında imzalanacak yeni bir iş sözleşmesi vasıtası ile de yapılabilir. Bu şekilde yapılmayan değişikler geçerli değildir.
Davalı veya alt işverenler tarafından davacı işçinin ücretinde yapılan indirim için işçiden yazılı bir muvafakat alınmadığı; fakat dava konusu edilen sürede değişen alt işverenler ile davacı arasında iş sözleşmeleri imzalandığı anlaşılmaktadır. Davacı ile alt işverenler arasında imzalanan ve ücret miktarının yazılı olduğu iş sözleşmeleri 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22 nci maddesi kapsamında ücrette yapılan indirimi işçinin yazılı olarak kabul ettiğini gösterir ve bu tarihten itibaren ücrette yapılan indirim geçerli hale gelir. Bu sebeple yeni iş sözleşmesi yapılarak ücretin indirilmesine işçi tarafından muvafakat edildikten sonra fark ücret talep edilmesi mümkün olmadığından reddi gereken davanın kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.