ÖZETİ Davalı tarafından davacıya ait iş yeri dosyasının sunulduğu, iş yeri dosyasında davacı hakkında işyerinde çalışan bazı kadın çalışanlar tarafından verilen bir çok şikayet dilekçesi mevcut olduğu, şikayet dilekçelerinin içeriğinde davacının kadın çalışanlara yönelik olarak taciz niteliğinde eylemlerde bulunduğunun ifade edilmiştir.
Yine dosyaya ibraz edilen kamera kaydı incelendiğinde, davacının işyerinde bir kadın çalışana arkadan sarılarak taciz ettiğine ilişkin görüntüler bulunduğu, dava vekili tarafından her ne kadar bu görüntülerin işyerinde olağan bir şakalaşma olarak tasvir edilse de hiç bir işyerinde ve hiç bir toplumda bir erkeğin bir kadına bu şekilde arkadan sarılarak vücudunun bazı bölgelerine dokunması şakalaşma olarak kabul edilemez, kamera görüntülerinde davacının diğer kadın çalışana tacizde bulunduğu çok net ve açıktır.
Tüm dosya kapsamı dosya içerisindeki kamera görüntüleri ve diğer çalışanlar tarafından davacı hakında verilen şikayet dilekçelerinin içeriğinden açıkça herhangi bir tereddüte yol açmayacak şekilde ,
davacının amiri konumunda bulunduğu kadın personellere yönelik olarak gayri ahlaki davranışlarda bulunduğu, işbu personeller tarafından kendisi uyarılmasına rağmen sözlü ve fiili olarak taciz etmeye devam ettiği, davalı tarafından davacının iş akdinin feshinin haklı olduğu kanaatine varıldığından,
Taraflar arasında görülen davada, kararın istinaf kanun yolunda incelenmesi istenmiş olmakla, Hakim AYŞEGÜL MEMİŞ tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETLERİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı BİM Birleşik Mağazalar A.Ş. Şirketinin genel müdürlüğünde mağaza sorumlusu olarak 27/03/2007 tarihinde işe başladığını, bu görevinde 06/06/2023 tarihine kadar çalıştığını, davacının çalışmış olduğu son maaşı net 15.080,27-TL olduğu, Buna ilaveten her ay 150,00-TL kasa tazminatı ve 1.500,00-TL yemek parası verildiği, Böylece davacının giydirilmiş brüt ücretinin 19.659,00-TL olduğunu, davacının iş akdinin geçerli bir nedene dayanmaksızın işveren tarafından keyfi bir şekilde feshedildiğini, davacının işe iadesinin, boşta geçen sürelere ilişkin ücret alacağı yanı sıra diğer haklarının yasal faizi ile birlikte tahsilini, işe başlatmama halinde ise işe başlatmama tazminatının işverenden tahsilini, davacının işe iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı şirkette 27.03.2007tarihinde çalışmaya başladığı,, iş akdinin sona erdiği 06.06.2023 tarihine kadar en son Mağaza Sorumlusu olarak çalıştığı, davacının son brüt ücreti 18.009,00 -TL’ olduğu, Davacının iş akdinin feshedilmesine ilişkin birden çok usulsüz eylemi mevcut olduğu, davalıya ait mağazalarda çalışan kadın personeller, davalı şirket bünyesinde amiri konumunda bulunan yetkililere başvurarak davacının kendilerini sözlü ve fiziksel olarak taciz edildiklerini beyan ettikleri, Şirket yetkililerince gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda davacının amiri konumunda bulunduğu kadın personellere yönelik olarak gayri ahlaki davranışlarda bulunduğu, işbu personeller tarafından kendisi uyarılmasına rağmen sözlü ve fiili olarak taciz etmeye devam ettiği tespit edildiği, Bu eylemlere ilişkin olarak davacının savunması talep edildiği, Her ne kadar davacı davalı şirkete verdiği yazılı savunmasında söz konusu durumu inkar etse de davacının davranışının ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu personel tarafından tutulan tutanaklarla sabit olduğu, Davacının eylemi tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu, iş akdi haklı nedenle feshedilen davacının işe iadesi mümkün olmadığından huzurdaki haksız davanın tüm talepler yönünden davanın reddi gerektiğini ileri sürmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI:
İlk Derece Mahkemesince,” Somut olayda davacının iş akdinin “müvekkil şirkete ait mağazalarda çalışan bayan personeller müvekkil şirket yetkililerine başvurarak tarafınızca sözlü ve fiziksel olarak rahatsız edildiklerini ve şiddete maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. Müvekkil şirketçe yapılan incelemeler neticesinde amiri konumunda bulunduğunuz bayan personellere yönelik gayri ahlaki davranışlarda bulunduğunuz defalarca tarafınızı uyarmalarına rağmen bayan personelleri sözlü ve fiili olarak sürekli rahatsız ettiğiniz cinsel taciz niteliğinde söz ve niteliklerde bulunduğunuz ve şiddet uyguladığınız, tutulan tutanaklardan kamera görüntülerinden ve yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Eylemlerinizin gayri ahlaki nitelikte olduğu sabit olup iş bu eylemlerin müvekkil şirket tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Bahse konu eylemlerinize ilişkin savunmanız talep edilmiş ise de geçerli bir mazeret sunamadığınız görülmüştür…” denilmek suretiyle 4857 sayılı iş kanunun 25/II-C ve 25/II-D maddeleri uyarınca davalı tarafça feshedildiği, dinlenilen tanıkların feshe konu eylemlerle ilgili görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı, davalı tarafça sunulan görüntü kaydının incelenmesinde görüntü içeriğinin fesih bildirimine konu edilen eylemleri ispatlar nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla haklı feshe ilişkin ispat külfeti üzerinde bulunan davalının iddiasını ispat edemediği anlaşılmış olup davacının işe iadesine karar vermek gerekmiş ve ücret bordrolarının incelenmesinde işe başlatmama tazminatına esas brüt ücretinin 18.009,00 TL, boşta geçen süre ücretine ilişkin aylık ücretinin 21.123,95 TL olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.” şeklinde belirtilen gerekçeyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının mali hakları ile birlikte işe iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEP ve GEREKÇELERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Davalı şirkete ait mağazalarda çalışan kadın personeller, davalı şirket bünyesinde amiri konumunda bulunan yetkililere başvurarak davacının kendilerini sözlü ve fiziksel olarak taciz edildiklerini beyan ettiğini, Şirket yetkililerince gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda davacının amiri konumunda bulunduğu kadın personellere yönelik olarak gayri ahlaki davranışlarda bulunduğu, işbu personeller tarafından kendisi uyarılmasına rağmen sözlü ve fiili olarak taciz etmeye devam ettiği tespit edildiğini, Bu araştırmayı yapan da yukarıda tanık olarak dinletilen 2 bölge sorumlusu olduğunu, Dosya kapsamından tutanaklar mevcut olmasına rağmen mahkemece dikkate alınmadığını, Yaşadığımız ülke değerleri göz önüne alındığında bir kadın işçi hayatın olağan akışı içerisinde gerçeğe aykırı bir şekilde böyle bir iddiada bulunamayacağını, Dolayısıyla aşağıdaki tutanaklara itibar edilerek dosya istinafen incelenmesi gerektiğini, İşbu beyanları içerir tutanakların tamamı sunulacak olup tamamı incelemeye ve değerlendirmeye tabi tutulması elzem olduğunu, Bu tutanaklar incelendiği taktirde, işini kaybetme korkusuyla sessiz kalmasına rağmen, Davacının ısrarcı – talepkar ve rahatsız edici cinsel taciz niteliğindeki tavır ve tutumunun devam ettiğini net bir şekilde görüldüğünü, şirket işveren olarak kendisine ulaşan şikayetleri değerlendirmek ve önlem almak ile yükümlü olduğunu, davacının kadın personele karşı gerçekleştirmiş olduğu eylemleri müvekkil şirket açısından kabul edilemez nitelikte olup, haklı fesih ağırlığında olduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işveren tarafından gerçekleştirilen iş akdi feshinin haklı- geçerli nedene dayanıp dayanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme neticesinde, davacının iş akdinin “müvekkil şirkete ait mağazalarda çalışan bayan personeller müvekkil şirket yetkililerine başvurarak tarafınızca sözlü ve fiziksel olarak rahatsız edildiklerini ve şiddete maruz kaldıklarını beyan etmişlerdir. Müvekkil şirketçe yapılan incelemeler neticesinde amiri konumunda bulunduğunuz bayan personellere yönelik gayri ahlaki davranışlarda bulunduğunuz defalarca tarafınızı uyarmalarına rağmen bayan personelleri sözlü ve fiili olarak sürekli rahatsız ettiğiniz cinsel taciz niteliğinde söz ve niteliklerde bulunduğunuz ve şiddet uyguladığınız, tutulan tutanaklardan kamera görüntülerinden ve yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Eylemlerinizin gayri ahlaki nitelikte olduğu sabit olup iş bu eylemlerin müvekkil şirket tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. Bahse konu eylemlerinize ilişkin savunmanız talep edilmiş ise de geçerli bir mazeret sunamadığınız görülmüştür…” denilmek suretiyle 4857 sayılı iş kanunun 25/II-C ve 25/II-D maddeleri uyarınca davalı tarafça feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından davacıya ait iş yeri dosyasının sunulduğu, iş yeri dosyasında davacı hakkında işyerinde çalışan bazı kadın çalışanlar tarafından verilen bir çok şikayet dilekçesi mevcut olduğu, şikayet dilekçelerinin içeriğinde davacının kadın çalışanlara yönelik olarak taciz niteliğinde eylemlerde bulunduğunun ifade edilmiştir.
Yine dosyaya ibraz edilen kamera kaydı incelendiğinde, davacının işyerinde bir kadın çalışana arkadan sarılarak taciz ettiğine ilişkin görüntüler bulunduğu, dava vekili tarafından her ne kadar bu görüntülerin işyerinde olağan bir şakalaşma olarak tasvir edilse de hiç bir işyerinde ve hiç bir toplumda bir erkeğin bir kadına bu şekilde arkadan sarılarak vücudunun bazı bölgelerine dokunması şakalaşma olarak kabul edilemez, kamera görüntülerinde davacının diğer kadın çalışana tacizde bulunduğu çok net ve açıktır.
Tüm dosya kapsamı dosya içerisindeki kamera görüntüleri ve diğer çalışanlar tarafından davacı hakında verilen şikayet dilekçelerinin içeriğinden açıkça herhangi bir tereddüte yol açmayacak şekilde ,
davacının amiri konumunda bulunduğu kadın personellere yönelik olarak gayri ahlaki davranışlarda bulunduğu, işbu personeller tarafından kendisi uyarılmasına rağmen sözlü ve fiili olarak taciz etmeye devam ettiği, davalı tarafından davacının iş akdinin feshinin haklı olduğu kanaatine varıldığından , davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının ortadan kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK 353/1–b.4 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA;
2–DAVANIN REDDİNE,
3- 492 Sayılı yasa gereğince alınması gerekli 427,60 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak karşılanan 179,90 TL harcın mahsubu ile kalan 247,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının davalıya iadesine
5-Davalı taraf vekil ile temsil edildiğinden A.A.Ü.T.’ne göre hesaplanıp takdir edilen 30.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
6-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.600,00 TL arabuluculuk masrafının davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 860 ,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
9-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra re’sen İADESİNE;
10-Kararın taraflara tebliği ve harç tahsil müzekkeresi yazılması işlemlerinin İlk Derece Mahkemesince yapılması bakımından dosyanın Mahkemesine gönderilmesine dair, kesin olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.10.10.2024