İŞÇİNİN KUSURUYLA OLUŞAN ZARARIN KUSUR ORANLARI VE ZARAR BELİRLENMEDEN İŞÇİNİN MUVAFAKATİ OLSADA ÜCRETTEN KESİLEMEYECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2013/3319
Karar No : 2014/2026
Tarihi : 11.02.2014
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK. /17,41 1475 S. İşK/14
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : İŞÇİNİN KUSURUYLA OLUŞAN ZARARIN KUSUR ORANLARI VE ZARAR BELİRLENMEDEN İŞÇİNİN MUVAFAKATİ OLSADA ÜCRETTEN KESİLEMEYECEĞİ

Tam Metin

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2013/3319
2014/2026
11.02.2014
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK. /17,41
1475 S. İşK/14
   

  • İŞÇİNİN KUSURUYLA OLUŞAN ZARARIN KUSUR ORANLARI VE ZARAR BELİRLENMEDEN İŞÇİNİN MUVAFAKATİ OLSADA ÜCRETTEN KESİLEMEYECEĞİ
  ÖZETİ Somut olayda, davalı işveren tarafından davacının kusuruyla sebebiyet verdiği zarardan ötürü dava konusu tazminat ve alacaklarından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği belirtilerek fesih tarihinde düzenlenmiş olan  26.09.2011 tarihli muvafakatname ibraz edilmiş ise de, zarar miktarı ve davacının kusuru, varsa kusuruna isabet eden zarar miktarı belirlenmeden muvafakatnamenin ve buna dayalı olarak hazırlanan ibranamenin geçerli olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, davacının kusuru ve varsa kusuruna isabet eden zarar miktarı serbest mali müşavir olan bir bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek sonucuna göre dava konusu işçilik alacakları hakkında karar verilmelidir.

 

 
             

DAVA :           Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                         Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi E. Çolak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
            Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek, davalıdan kıdem-ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacağının tahsilini istemiştir.
            Davalı ise, davacının iş sözleşmesinin sona erdirilmesini talep etmesi üzerine, talebinin kabul edilerek iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, muvafakatname ile müşterilerden tahsil edilmeyen şirket zararının kendisine ödenecek tazminat ve alacaklardan mahsubunu kabul ettiğini, ayrıca ibraname ile davalı şirketi ibra ettiğini, şirketten herhangi bir tazminat ve alacağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. 
            Mahkemece, tarafların karşılıklı anlaşması ile iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanacak şekilde sona erdirildiği ve 26.09.2011 tarihli ibraname ve muvafakatnamelerin içeriğinden davacının alacaklarının ödendiği, sair alacaklarının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 
            Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.  
            1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle, kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine  karar verilmiştir.
            2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 26.09.2011 tarihli muvafakatname ve ibranamenin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
            Somut olayda, davalı işveren tarafından davacının kusuruyla sebebiyet verdiği zarardan ötürü dava konusu tazminat ve alacaklarından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği belirtilerek fesih tarihinde düzenlenmiş olan  26.09.2011 tarihli muvafakatname ibraz edilmiş ise de, zarar miktarı ve davacının kusuru, varsa kusuruna isabet eden zarar miktarı belirlenmeden muvafakatnamenin ve buna dayalı olarak hazırlanan ibranamenin geçerli olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, davacının kusuru ve varsa kusuruna isabet eden zarar miktarı serbest mali müşavir olan bir bilirkişi aracılığı ile tespit edilerek sonucuna göre dava konusu işçilik alacakları hakkında karar verilmelidir.
            SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.