YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2017/8306 2017/14916 20.06.2017 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK. /24,41
|
||||
|
||||||
ÖZETİ Somut olayda davacının iş akdinin feshetme hususunun temel noktası fazla mesai yapılma konusunda kendisinden onay alınma durumu ile bu konuda kendisine baskı olup olmadığıdır. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 29.08.2013 tarihli yazısı ve ekli raporun tetkikinde 2013 yılı için işçilerden fazla çalışma onayı alınmadığının belirtildiği, yine dosyada davacının 2013 yılı için fazla mesai yapılmasına muvafakat verdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı bu durumun davalının da kabulünde olduğu açıktır. Dosyada davacı hakkında 06.04.2013 ve 07.04.2013 tarihinde üç adet tutanak tutulduğu, buna göre “ vardiya listesinde 8-20 yazılı olan operatör birol çakır 8-16 saatleri arasında çalışmıştır” yine 17.0.2013 tarihinde de “amirin verdiği görevi yapmadığı daha öncede ihtar aldığı bundan böyle yapmaması halinde iş akdinin feshedileceği içeriğinde oldukları, davacının normal vardiyalar dışında çalışmadığının tutanak altına alındığı görülmüştür. Nitekim özellikle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün teftişine ilişkin işyeri çalışanlarının beyanları ile dosyadaki tanık beyanlarına bakıldığında; işyerinde fazla çalışmak istemedikleri halde çalıştıkları, aksi durumda haklarında tutanak tutulduğu,işten çıkarılma tehdidi olduğu yönündedir. Dolayısıyla davacının bu hususlar çerçevesinde iş akdini haklı sebeplerle feshettiği, davacının yazmış olduğu tarihsiz mektubun ise istifa niteliği taşımadığı, bu noktada açıklama içermediği anlaşılmakla, kıdem tazminatının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir |
||||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının davalıya ait işyerinde operatör olarak 18.07.2006 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin devamı sırasında bilgi ve tecrübesinin bulunmadığı başkaca işlerde çalışmaya zorlandığını, fazla çalışma yapmaya zorlandığını, bunun üzerine bölge çalışma müdürlüğüne başvurduğunu yapılan inceleme neticesinde işveren aleyhinde idari para cezası uygulanmasına rağmen görevi dışındaki işleri yapmaya ve fazla çalışmaya zorlanmaya devam edilmesi üzerine iş akdini 23.10.2013 Tarihinde haklı nedenle feshettiğini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile kıdem tazminatı alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının bölge çalışma müdürlüğüne müracaatta bulunduğu yönündeki iddiasının gerçek dışı olduğunu, işyerinde rutin bir inceleme yapıldığını, işyerinde 3 vardiya halinde çalışma yapıldığını, fazla çalışma ücretinin usul ve yasaya uygun olarak hesaplanıp ödendiğini, yer yıl işçilerden fazla çalışma hususunda muvafakat alındığını ancak 2013 yılında davacıdan onay alınmadığı için idari para cezasına hükmedildiğini, iş akdine göre davacının üretim, yükleme,boşaltma, taşıma ve temizlik gibi her türlü işi yapmakla yükümlü olduğunu, fazla çalışmayı gönüllü olarak kabul ettiğini, davacının gerçekte iş akdine ailevi nedenlerle son verdiğini, bu hususta işverene hitaben yazmış olduğu mektup bulunduğunu, davacının iş akdini feshinin haklı nedene dayanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, dosya içeriği tanık beyanları doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, kanuni süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Davacı işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep ile sonlandırma hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacının davalı işyerinde davacının davalıya ait işyerinde 18.6.2006-23.10.2013 tarihleri arasında operatör olarak çalışmıştır.
Davacı taraf fazla çalışma yapması için kendisine baskı yapıldığını,sürekli tutanak tutulduğunu, ayrıca görev tanımı dışındaki işlerde çalıştırıldığını,kendisi tarafından Bölge Çalışma Müdürlüğüne yapılan şikayet nedeni ile baskı uygulandığını, bu nedenle iş akdine haklı nedenle son verdiğini belirten ihtarını davalıya 23.10.2013 tarihinde gönderdiği görülmüştür. Buna karşın davalı işveren ise davacının görev tanımı dışında kalan her hangi bir işte çalıştırılmadığını ve rızası dışında fazla çalışma yaptırılmadığını, davacının elinden sadır bir adet mektupta davacının ailevi sıkıntılarından bahsederek işten ayrılma hususunda isteği olduğunu savunmuştur.
Mahkeme ise davalı işveren tarafından fazla çalışma yapması hususunda baskıya maruz kaldığı yahut çalışma koşullarında esaslı değişiklik yapıldığı yönünde somut emarelere ulaşılamadığı, yapılan baskıların nelerden ibaret olduğu hususunda somut bir açıklamaya yer vermediği ve davacı tarafın iş akdini haklı sebeple feshettiği yönündeki iddiası yerinde görülmediği, davacı işçi tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiği kanaatiyle kıdem tazminatına hak kazanmadığı kabul edilmiştir.
Somut olayda davacının iş akdinin feshetme hususunun temel noktası fazla mesai yapılma konusunda kendisinden onay alınma durumu ile bu konuda kendisine baskı olup olmadığıdır. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 29.08.2013 tarihli yazısı ve ekli raporun tetkikinde 2013 yılı için işçilerden fazla çalışma onayı alınmadığının belirtildiği, yine dosyada davacının 2013 yılı için fazla mesai yapılmasına muvafakat verdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı bu durumun davalının da kabulünde olduğu açıktır. Dosyada davacı hakkında 06.04.2013 ve 07.04.2013 tarihinde üç adet tutanak tutulduğu, buna göre “ vardiya listesinde 8-20 yazılı olan operatör birol çakır 8-16 saatleri arasında çalışmıştır” yine 17.0.2013 tarihinde de “amirin verdiği görevi yapmadığı daha öncede ihtar aldığı bundan böyle yapmaması halinde iş akdinin feshedileceği içeriğinde oldukları, davacının normal vardiyalar dışında çalışmadığının tutanak altına alındığı görülmüştür. Nitekim özellikle Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü … Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün teftişine ilişkin işyeri çalışanlarının beyanları ile dosyadaki tanık beyanlarına bakıldığında; işyerinde fazla çalışmak istemedikleri halde çalıştıkları, aksi durumda haklarında tutanak tutulduğu,işten çıkarılma tehdidi olduğu yönündedir. Dolayısıyla davacının bu hususlar çerçevesinde iş akdini haklı sebeplerle feshettiği, davacının yazmış olduğu tarihsiz mektubun ise istifa niteliği taşımadığı, bu noktada açıklama içermediği anlaşılmakla, kıdem tazminatının kabulü gerekirken hatalı değerlendirme ile reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, 20.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.