İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/18-21
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2008/9749
Karar No. 2009/893
Tarihi: 02.02.2009
l İŞE İADE DAVA AÇMA SÜRESİNİ FESİH BİLDİRİMİNE İTİRAZ YOLU ÖNGÖREN PERSONEL YÖNETMELİĞİ HÜKÜMLERİNİN VE İŞÇİNİN ALDIĞI RAPORUN KESMEYECEĞİ
l İŞE DAVASININ İTİRAZ YOLLARI ÖNGÖRÜLSE DE FESİH BİLDİRİMİNDEN İTİBAREN BİR AY İÇERİSİNDE AÇILMASININ GEREKMESİ
ÖZETİ: işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir, işveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
DAVA: Davacı, iş sözleşmesinin geceli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 4857 sayılı İş Kanununun 20. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir, işveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikâyet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır. Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi Disiplin Kurulu karan ile 21.03.2007 tarihinde feshedilmiş ve davacıya 26.03.2007 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı bu fesih bildirimine karşı, 26.03.2007 tarihinde Toplu İş sözleşmesinde belirtilen kural gereği Yüksek disiplin kurulu'nda itirazda bulunmuştur. Yüksek Disiplin Kurulu bu itirazı reddetmiş ve disiplin kurulunu kararını onamıştır. Yüksek Disiplin Kurulu'na itiraz fesih bildirimini ortadan kaldırmaz. 26.03.2007 tarihli bildirime göre dava bir aylık süre geçtikten sonra 23.05 2007 tarihinde açılmıştır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmadığından, davanın bu gerekçe ile reddi gerektiğinden, sonuç itibari ile doğru olan kararın belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 2.2.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.