İŞE İADE DAVASI AÇMA SÜRESİ

SAYILAR

Esas No : 2024/410
Karar No : 2024/699
Tarihi : 14.03.2024
İlgili Kanun/Madde :
Yargı Yeri: T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • İŞE İADE DAVASI AÇMA SÜRESİ
  • İŞE İADE DAVA AÇMA SÜRESİNİN FESİH BİLDİRİMİ İLE BAŞLAYACAĞI
  • YENİ İHALENİN KAZANILMASINDAN SONRA AYNI KOŞULLARDA ÇALIŞMAYA DEVAM ETME İRADESİNİN ŞARTA BAĞLI FESİH OLMADIĞI YENİ BİR İŞ SÖZLEŞMESİ BAĞITLANMASI TEKLİĞİ OLDUĞU
  • FESİH BEYANININ BOZUCU YENİLİK DOĞURAN HAK NİTELİĞİNDE OLDUĞU

Tam Metin

ÖZETİ Her ne kadar mahkemece, yapılan fesih bildirimi şarta bağlı olup, şartın da 31.12.2022 tarihinde gerçekleştiği kabulü ile 1 aylık sürenin de bu tarihten başlayacağı, dolayısıyla 30.01.2023 tarihinde arabuluculuğa başvuruda bulunduğundan süresinde başvuru olduğu kabul edilerek sonuca gidilmişse de; davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde işverence fesih iradesi ortaya konulmuş olup, sonrasında yeni ihalenin kazanılması halinde aynı koşullarda çalışmaya devam etme iradesinin olduğuna dair açıklamanın şarta bağlı bir fesih değil, yeni bir iş sözleşmesi bağıtlanmasına yönelik bir irade açıklaması niteliğindedir. Zira fesih karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafından kabulüne bağlı olmayın bozucu yenilik doğurucu bir irade beyanıdır. Bu nedenle mahkemece, yapılan feshin şarta bağlı bir fesih olduğundan hareketle süresinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla; davacının açmış olduğu işe iade davası, fesih bildirim tarihinden itibaren 1 aylık zorunlu arabulucuya başvurması için gerekli olan hak düşürücü süre aşıldıktan sonra başvurduğu ve akabinde eldeki davanın açıldığı görülmekle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davalı vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.

 

Dosya üzerinde Heyetçe yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülerek karar verilmiştir.

  1. TALEP:

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğinin tespiti ile müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

  1. CEVAP:

Davalılar davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARAR ÖZETİ:

Mahkemece, yapılan feshin geçerli nedene dayanmadığından bahisle davanın kabulü ile feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının davalı Tepe Servis ve Yön. A.Ş. işyerine işe iadesine karar verilmiştir.

  1. İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davalı Başkent Elekt. Dağ. A.Ş. vekili, mahkemece feshin şarta bağlı olduğuna ilişkin kabulünün hatalı olduğunu, hak düşürücü süre içinde arabuluculuk dava şartının gerçekleşmediğini, müvekkilinin asıl işveren olarak sorumluluğunun olmadığını, iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiğini; davalı Tepe Servis ve Yön. A.Ş. vekili, arabuluculuk başvurusunun süresinde yapılmadığını, ihbar önelli feshi bildiriminin yapıldığını, asgari ücretin %25 fazlası ile yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu ileri sürerek yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.

  1. GEREKÇE:

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355/1 maddesi uyarınca başvuranın sıfatına göre istinaf sebepleri ve kamu düzenine aykırılık halleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede;

Dava feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemine ilişkindir.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 11.maddesi ile yapılan değişiklikten önceki 20. maddesinde, fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 aylık hak düşürücü süre içinde işe iade davasının açılması gerektiği belirtilmiş iken, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile yapılan değişiklikle bu kez fesih bildirim tarihinden itibaren 1 ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulmasının zorunlu olduğu, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması halinde ise son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içinde iş mahkemesine dava açılabileceği belirtilmiştir.

Yukarıda belirtilen iş güvencesinin özel koşulları ile eldeki davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 3. maddesi ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun yine 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 11. maddesi ile değişik “Fesih bildirimine itiraz ve usulü” başlıklı 20. maddeleri uyarınca fesih bildiriminin tebliğinden itibaren bir ay içinde zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerektiği, bir aylık süre içinde başvurulmamış olması ya da başvuru yapılmış olup anlaşmaya varılamaması durumunda da son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde dava açılabileceğine ilişkin düzenlemeler işe iade davasının ön koşullarıdır. Başka bir deyişle anılan davanın açılıp esasına girilebilmesi için belirtilen tüm bu ön koşulların (dava şartları) eksiksiz bulunması gerekmektedir.

Somut olayda ise; davacıya yapılan fesih bildirim tarihi 19.11.2022 tarihi olup, esasında bu tarihte bildirim yapıldığı tarafların kabulündedir. Fesih bildirimi ihbar önelli bir fesih bildirimidir. Davacı işçiye yapılan bildirim tarihi esas alındığında davacının 19.12.2022 tarihine kadar arabuluculuğa başvuru yapması gerekirken 30.01.2023 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.

Her ne kadar mahkemece, yapılan fesih bildirimi şarta bağlı olup, şartın da 31.12.2022 tarihinde gerçekleştiği kabulü ile 1 aylık sürenin de bu tarihten başlayacağı, dolayısıyla 30.01.2023 tarihinde arabuluculuğa başvuruda bulunduğundan süresinde başvuru olduğu kabul edilerek sonuca gidilmişse de; davacıya tebliğ edilen fesih bildiriminde işverence fesih iradesi ortaya konulmuş olup, sonrasında yeni ihalenin kazanılması halinde aynı koşullarda çalışmaya devam etme iradesinin olduğuna dair açıklamanın şarta bağlı bir fesih değil, yeni bir iş sözleşmesi bağıtlanmasına yönelik bir irade açıklaması niteliğindedir. Zira fesih karşı tarafa ulaşmakla sonuç doğuran, karşı tarafından kabulüne bağlı olmayın bozucu yenilik doğurucu bir irade beyanıdır. Bu nedenle mahkemece, yapılan feshin şarta bağlı bir fesih olduğundan hareketle süresinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu kabul edilerek hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla; davacının açmış olduğu işe iade davası, fesih bildirim tarihinden itibaren 1 aylık zorunlu arabulucuya başvurması için gerekli olan hak düşürücü süre aşıldıktan sonra başvurduğu ve akabinde eldeki davanın açıldığı görülmekle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi gereğince, yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte kanunun olaya uygulanmasında hata edilip yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle, duruşma yapılmadan davalı vekillerinin istinaf isteminin kabulü ile esas hakkında yeniden karar verilmiş, diğer alacaklar ile yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından infazda tereddüt oluşturulmaması için yeniden hüküm kurulmuştur.

  1. HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun353/1-b-2.maddesi gereğince;

I-Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararı yerine geçmek üzere;

II-Davanın fesih bildirim tarihinden itibaren 1 aylık süre içinde zorunlu arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,

a- Alınması gerekli 427,60 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 247,70 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

b- Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,

c- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

ç- Dava açılmadan önce yapılan 1.680,00 TL arabuluculuk giderinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,

d- Davalı Başkent Elekt. Dağ. A.Ş. tarafından yapılan 340,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,

e- Davalı Tepe Serv. Yön. A.Ş. tarafından yapılan 596,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,

f-Taraflarca kullanılmayan gider avanslarının kararın kesinleşmesi ve istek halinde ilgililerine iadesine,

III-Davalıların istinaf talebinin kabulüne karar verildiğinden davalılarca yatırılan istinaf karar harçlarının talepleri halinde bu davalılara iadesine,

IV-İstinaf aşamasında davalılarca yapılan yargılama giderin yukarıda (II) nolu başlık altında (d) ve (e) alt başlıkları altında değerlendirildiğinden yeniden hüküm altına alınmasına yer olmadığına,

V-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,

VI-Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, harç tahsiline ilişkin işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihinde yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8/a maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle kesin olmak üzere 14.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.