ISLAHTAN SONRA ASIL İŞVEREN TARAFINDAN SÜRESİ İÇERİSİNDE  YAPILAN ZAMANAŞIMI SAVUNMASININ ASIL İŞVERENİ BAĞLAYACAĞI SÜRESİ İÇERİSİNDE ZAMANAŞIMI İTİRAZINDA BULUNMAYAN ALT İŞVERENİN ASIL İŞVERENİN ZAMANAŞIMI İTİRAZINDAN YARARLANAMAYACAĞI

SAYILAR

Esas No : 2017/6804
Karar No : 2017/8158
Tarihi : 10.04.2017
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK. /41
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • ISLAHTAN SONRA ASIL İŞVEREN TARAFINDAN SÜRESİ İÇERİSİNDE YAPILAN ZAMANAŞIMI SAVUNMASININ ASIL İŞVERENİ BAĞLAYACAĞI SÜRESİ İÇERİSİNDE ZAMANAŞIMI İTİRAZINDA BULUNMAYAN ALT İŞVERENİN ASIL İŞVERENİN ZAMANAŞIMI İTİRAZINDAN YARARLANAMAYACAĞI

Tam Metin

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
 2017/6804
2017/8158
10.04.2017
İlgili Kanun / Madde

4857 S. İşK. /41

 

   

  • ISLAHTAN SONRA ASIL İŞVEREN TARAFINDAN SÜRESİ İÇERİSİNDE  YAPILAN ZAMANAŞIMI SAVUNMASININ ASIL İŞVERENİ BAĞLAYACAĞI SÜRESİ İÇERİSİNDE ZAMANAŞIMI İTİRAZINDA BULUNMAYAN ALT İŞVERENİN ASIL İŞVERENİN ZAMANAŞIMI İTİRAZINDAN YARARLANAMAYACAĞI
  ÖZETİ   Somut olayda, davacı 02.09.2014 tarihinde davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesi davalı asıl işveren … Tic. AŞ.'ye 18.09.2014, davalı alt işveren … Ltd. Şti'ye ise 11.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı … Tic. A.Ş. tarafından 22.09.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def'i ile sürülmüştür. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı savunması nedeniyle her iki davalı bakımından da ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ise de; davalı alt işveren … Ltd. Şti. tarafından ıslaha karşı yapılan bir zamanaşımı savunması bulunmamaktadır. Davalı … Tic. A.Ş. asıl işveren olup sorumluluğu alt işverenin sorumluluğu ile sınırlıdır. Dolayısıyla alt işveren … Ltd. Şti. tarafından süresinde ıslaha karşı zamanaşımı savunması yapılmadıkça asıl işverenin yapmış olduğu zamanaşımı savunmasının alt işveren davalı … Ltd. Şti 'ye sirayet etmesi mümkün değildir. Bu itibarla davalı asıl işveren tarafından yapılan zamanaşımı itirazının sadece kendisi bakımından sonuç doğuracağı gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir

               

 
     
             

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı … Tic. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı …Ş.'ye ait işyerinde, diğer davalı … Güvenlik Ltd. Şti.'nin işçisi olarak, 01.03.1996-15.06.2012 tarihleri arasında, güvelik şefi olarak çalıştığını, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğundan, dava konusu alacaklardan her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacının kullanmadığı 200 günlük yıllık izni olduğunu, 2006 Ocak-2011 Nisan dönemine ait multinet yemek parasının ödenmediğini, bayramlarda 2 gün çalıştığını öne sürerek ihbar tazminatı, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ve yemek bedeli alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı …Ş.vekili, davacı ile aralarında hizmet akdi olmadığını, davacının ihale ile iş alan diğer davalının işçisi olduğunu, …A.Ş. (eski unvanı … Ticaret A.Ş.) ile imzalanan 28.10.2005 tarihli hizmet alım sözleşmesi gereğince … A.Ş.'ne ait … ve Şok mağazalarının genel müdürlük ve bölgedeki idari binaların, depoların güvenlik, temizlik ve benzeri işlerinin …A.Ş. tarafından yapılmakta olduğunu, işin anahtar teslim verildiğini, bu nedenle …AŞ. ile aralarında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının da bu firmanın çalışanlarından olduğunu, davalı … Koruma. Ltd. Şti.'nin davacıyı münhasıran kendi mağazalarında çalıştırmadığını, davacıyı işten çıkaranın da … Ltd. Şti. Olduğunu, davalı … Koruma ve Güvenlik Ltd. Şti. vekili; davalı …Ş. ile, 14.12.2009 tarihli özel güvenlik hizmeti sözleşmesi imzaladıklarını, taraflar arasında, 12.01.2011 tarihinden geçerli olmak üzere imzalanan 01.04.2011 tarihli tadil sözleşmesi ile sözleşme süresinin 01.06.2014 tarihine kadar uzatıldığını, ayrıca sözleşme konusu işte çalışacak işçilerin özlük haklarının, kıdem ve ihbar tazminatının davalı …. A.Ş. tarafından ödeneceğinin kabul edildiğini,bu sebeple dava konusu alacaklardan davalı … Tic. A.Ş.'nin sorumlu olduğunu; İhbar Olunan …A.Ş. vekili ise, diğer davalı … Tic. A.Ş. ile aralarında "Hizmet Satın Alma Anlaşması" yapıldığını, bu anlaşma gereğince Migros A.Ş. tarafından kullanılacak mal ve hizmetlerin temini için danışmanlık hizmeti verdiklerini, bu kapsamda … Ltd.Şti. ile özel güvenlik hizmeti alımı sözleşmesi yapıldığını, Migros A.Ş.'nin danışmanlık sözleşmesinin güvenlik işine dair kısmını 31.12.2009 tarihinde feshettiğini ve bu tarihten sonra güvenlik işini …A.Ş. danışmanlığında değil, doğrudan hizmet alımı yolu ile kendisinin yaptığını, özel güvenlik hizmet sözleşmesi gereğince … Ltd.Şti.'nin alt işveren,… A.Ş.'nin de asıl işveren olduğunu, … Ltd. Şti. ile …A.Ş. arasında imzalanan sözleşmenin 6.1.4 maddesi gereğince … personeli ile kendileri arasında İş Kanunu anlamında herhangi bir hizmet akdinin kurulmadığı, her türlü işçilik alacaklarının … Ltd. Şti. tarafından yerine getirileceğinin kabul edildiğini, dolayısı ile kendilerinin alacaklarından sorumlu olmadıklarını, güvenlik ve temizlik işlerinin asıl işin bir parçası olması nedeniyle anahtar teslim ihale edilemeyeceğini, asıl işveren, alt işveren sıfatlarının bulunmadığını, Migros Tic. A.Ş.'nin taşeronu olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme kararının özeti:
Bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı ve davalı … Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe: 
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının … Tic. A.Ş.'nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. 
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir. 
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
Mülga 1086 sayılı Kanun'un yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı def'inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir. Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz. 
Somut olayda, davacı 02.09.2014 tarihinde davasını ıslah etmiştir. Islah dilekçesi davalı asıl işveren … Tic. AŞ.'ye 18.09.2014, davalı alt işveren … Ltd. Şti'ye ise 11.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı … Tic. A.Ş. tarafından 22.09.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def'i ile sürülmüştür. Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı savunması nedeniyle her iki davalı bakımından da ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığı kabul edilmiş ise de; davalı alt işveren … Ltd. Şti. tarafından ıslaha karşı yapılan bir zamanaşımı savunması bulunmamaktadır. Davalı … Tic. A.Ş. asıl işveren olup sorumluluğu alt işverenin sorumluluğu ile sınırlıdır. Dolayısıyla alt işveren … Ltd. Şti. tarafından süresinde ıslaha karşı zamanaşımı savunması yapılmadıkça asıl işverenin yapmış olduğu zamanaşımı savunmasının alt işveren davalı … Ltd. Şti 'ye sirayet etmesi mümkün değildir. Bu itibarla davalı asıl işveren tarafından yapılan zamanaşımı itirazının sadece kendisi bakımından sonuç doğuracağı gözetilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 10.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.