İSTİFANIN ZORLA İMZALATTIRILMASI

SAYILAR

Esas No : 2017/14521
Karar No : 2018/21752
Tarihi : 10.10.2018
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/17
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 22. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar :  İSTİFANIN ZORLA İMZALATTIRILMASI  İŞÇİNİN İSTİFA TARİHİNDEN BİR GÜN SONRA SUÇ DUYURUNDA BULUNMUŞ OLMASI  GEÇERSİZ İSTİFA NEDENİYLE GERÇEKTE İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI NEDEN OLMADAN İŞVERENCE SONA ERDİRİLDİĞİNİ GÖSTER-DİĞİ  İHBAR TAZMİNATI ÖDENMESİNİN GEREK-MESİ

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/17

T.C
YARGITAY
22. Hukuk Dairesi

Esas No. 2017/14521
Karar No. 2018/21752
Tarihi: 10.10.2018

l İSTİFANIN ZORLA İMZALATTIRILMASI
l İŞÇİNİN İSTİFA TARİHİNDEN BİR GÜN SONRA SUÇ DUYURUNDA BULUNMUŞ OLMASI
l GEÇERSİZ İSTİFA NEDENİYLE GERÇEKTE İŞ SÖZLEŞMESİNİN HAKLI NEDEN OLMADAN İŞVERENCE SONA ERDİRİLDİĞİNİ GÖSTER-DİĞİ
l İHBAR TAZMİNATI ÖDENMESİNİN GEREK-MESİ

ÖZETİ: İşçinin fazla çalışma ücreti alacağından indirim yapılması konusunda yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Fazla çalışma ücretinin yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilinde olup, söz konusu talebin yazılı delil dışında ispatlanması halinde; işçinin uzun süre aynı şekilde çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı, işçinin izinli, mazeretli ve tatil günlerinde dinlenme hakkını kullanmadan yıllarca sürekli çalıştığının düşünülemeyeceği göz önüne alınarak hüküm altına alınan fazla çalışma ücreti alacağından dosya içeriğine uygun bir indirim yapılması gerektiği Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile benimsenmiştir. Bu açıklamaya göre, talebin yazılı delillerle ispatı söz konusu olduğunda Mahkemece hüküm altına alınacak fazla çalışma ücreti alacağından indirime gidilemeyeceği açıktır.

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait işyerinde 22/12/2008 tarihinde ustabaşı olarak çalışmaya başladığını ve işten çıkarıldığı 27/01/2014 tarihine kadar 1.200,00 TL net ücret karşılığında 05/05/2009 tarihine dek sigortasız, sonrasında ise sigortalı olarak çalıştırıldığını, 27/01/2014 tarihinde işveren ve oğullarının müvekkiline zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan bir belge imzalattıklarını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, Savcılığa yapmış olduğu şikayetin takipsizlik ile sonuçlandığını belirterek davanın reddini savunmuştur. 
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının … sözleşmesini kendisinin feshettiği, fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraflarca temyiz edilmiştir. 
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı uyuşmazlık konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli … sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle … sözleşmesinin 4857 sayılı … Kanunu'nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih sebebi bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar. 
Somut olayda, her ne kadar Mahkemece davacının … sözleşmesini istifa dilekçesi ile kendisinin feshettiği, ancak fesihte haklı olduğu sonucuna ulaşılmışsa da, davacı … sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiğini ve dosyada bulunan 27/01/2014 tarihli istifa ve ibraname başlıklı yazıyı işveren ve oğullarının zorla, baskı ve tehdit ile özgür iradesi olmadan imzalattıklarını iddia etmiş ve hemen akabinde Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği şikayet dilekçesinde ayrıntılı biçimde belirttiği hususları anlatmıştır. Hal böyle olunca, davacının söz konusu iddialarında samimi olduğu ve istifa dilekçesini kendi rızasıyla imzalayan birinin hemen ertesi gün suç duyurusunda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, dolayısıyla istifa dilekçesini kendi rızası olmadan imzaladığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının … sözleşmesinin davalı tarafından haklı sebep olmaksızın feshedildiğinin kabulü ile, ihbar tazminatı isteminin de kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10/10/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.