YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2007/1141 2007/28172 26.09.2007 |
İlgili Kanun / Madde 1475 S.İşK/14 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: | Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi hakkında güveni kötüye kullanmak suçu nedeni ile açılan kamu davası sonunda beraatine karar verildiği, ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından zamanaşımı nedeni ile ortadan kaldırma karan verildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının güveni kötüye kullandığı hususu davalı tarafça ispat edilememiştir. Kaldı ki, davalılar iş akdinin davacının işyerini terk etmesi nedeni ile sona erdiğini savunmuş, ancak davacı işçinin terk ettiği hususunu da ispat edememiştir. Bu durumda davacının aynı işveren nezdinde geçen önceki dönem çalışmasının 1475 Sayılı Yasanın 14/2 maddesi uyarınca hizmet akdinin fasılalarla yeniden akdedilmiş olması nedeni ile son fesih tarihi esas alındığında zamanaşımının gerçekleşmediği görüldüğünden her iki dönem çalışması için haklı feshin davalı tarafça ispat edilemediği, sonucuna ulaşılarak kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. |
|||||
DAVA :Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, alacağının
ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalılar, davacının iş yerinde hırsızlık yapması, güveni kötüye kullanması nedeni ile, işyerindeki tahkikat sırasında ifade vermeye yanaşmayıp işyerini kendisi terk ederek bir daha işyerine uğramadığını, savunmuştur.
Mahkemece, davacının ilk dönem çalışmasında kıdem ve ihbar tazminatı alacağının zamanaşımına uğradığı, son dönem çalışmasında davacının işverenin güvenini kötüye kullandığı gerekçesi ile isteklerin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı işçi hakkında güveni kötüye kullanmak suçu nedeni ile açılan kamu davası sonunda beraatine karar verildiği, ve temyiz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından zamanaşımı nedeni ile ortadan kaldırma karan verildiği anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının güveni kötüye kullandığı hususu davalı tarafça ispat edilememiştir. Kaldı ki, davalılar iş akdinin davacının işyerini terk etmesi nedeni ile sona erdiğini savunmuş, ancak davacı işçinin terk ettiği hususunu da ispat edememiştir.
Bu durumda davacının aynı işveren nezdinde geçen önceki dönem çalışmasının 1475 Sayılı Yasanın 14/2 maddesi uyarınca hizmet akdinin fasılalarla yeniden akdedilmiş olması nedeni ile son fesih tarihi esas alındığında zamanaşımının gerçekleşmediği görüldüğünden her iki dönem çalışması için haklı feshin davalı tarafça ispat edilemediği, sonucuna ulaşılarak kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması hatalı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.