İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21, 25
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/2673
Karar No. 2023/58
Tarihi: 12/01/2023
lİŞVERENİN FESİH NEDENİNİ İSPATLAYAMAMASI
lFESİH SEBEBİ İLE BAĞLILIK
lGEÇERSİZ FESİH
ÖZETİ: Dosyaya davacının 01.01.2020-08.01.2020 tarihleri arasında mazeretsiz olarak işe gelmediğine ilişkin tek tutanak sunulmuş,09.01.2020 tarihli ihtarname ile davacının iş sözleşmesi devamsızlık nedeni ile feshedilmiştir. İşten ayrılışı Kuruma 29 kodu ile bildirilmiştir.
Davalı işveren bildirdiği fesih sebebi ile bağlı olup dosyada dinlenen tek davalı tanığı olan Büşra Çolak devamsızlığa ilişkin tutanak tanığı değildir. Kaldı ki tanık Büşra Çolak; davacının performans yetersizliği sebep gösterilerek işten çıkarıldığını beyan etmiş olup ispat külfeti üzerinde bulunan davalı işveren feshin haklı nedene dayandığını ispat edemediğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur.
DAVA: İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 17.10.2017 tarihinde işe başladığını, iş sözleşmesinin fesih tarihi olan 16.12.2019 tarihine kadar Çetinler Market isimli işyerinde mağaza müdürü olarak kesintisiz şekilde 3.700,00 TL net ücret+yemek+prim (hedefe bağlı) usulü çalıştığını, işini layığıyla özverili şekilde yerine getirmiş olmasına rağmen iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından16/12/2019 tarihinde hiçbir geçerli neden gösterilmeden genel merkeze çağrılarak "biz seninle çalışmak istemiyoruz, performansın düşük, biz seni idare ediyoruz " denilerek sözlü şekilde feshedildiğini, 17.12.2019 tarihinde 04 kodu ile çıkışının yapıldığını ALO 170 hattından öğrendiğini, 30.12.2019 tarihinde işe iade istemli olarak Konta Arabuluculuk Bürosuna başvurduğunu, 03.01.2020 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, davalı işverenin iş sözleşmesinin feshinden sonra SGK kayıtlarında değişiklik yaparak hayali olarak yeniden işe girişini yaptığını ve kısa bir süre çalıştı göstererek 08.01.2020 tarihinde tekrar çıkışını bu kez 29 kodu ile yaptığını, 08.01.2020 tarihinde müvekkiline ihtarname gönderdiğini, işverenin 16.12.2019 tarihinde yapılan fesihten sonra yaptığı işlemlerin tamamen çıkışın 29 kodu ile verilebilmesi amaç ve saiki ile hukuka aykırı olarak yapıldığını belirterek feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanununun 25/11- g bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, feshi tarihi itibarı ile müvekkili şirketten talep edebileceği herhangi bir işçilik alacağı olmadığını, davacının iş yerine ve amirlerine haber vermeksizin, izinsiz ve mazeretsiz olarak 01.01.2020-08.01.2020 tarihleri arasında işe gelmediğini, davacının devamsızlığı ile ilgili olarak da hiçbir haklı sebep bildirmemesi üzerine iş sözleşmesinin 09.01.2020 tarihli 000745 yevmiye nolu ihtarrname ile fesh edildiğini, keyfi şekilde hiçbir mazeret göstermeksizin görevine gelmeyen davacının müvekkilini güç durumda bıraktığını ve zarara soktuğunu, ayrıca davacının, müvekkil işverenin ticari faaliyette bulunduğu firmalara müvekkili şirketin konkordato çekeceğini söyleyerek müvekkili şirketin ticari itibarını zedelediği, ticari akışı sekteye uğrattığı ve personeli olumsuz etkilediğinin dosyaya sunulan 31.12.2019 tarihli tutanak ile sabit olduğunu, feshin son çare olması prensibine sadık kalındığını, ancak davacı işçinin mazeret bildirmeksizin ve haklı bir nedeni olmaksızın devamsızlık yapması nedeniyle iş akdinin haklı nedenle, derhal ve tazminatsız şekilde feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; iş akdinin geçerli nedenle feshedildiğinin davalı işverence ispatlanamadığı işverence feshin son çare olması ilkesine riayet edilmediği açıklanarak
"1-Davanın KABULÜYLE işverence yapılan FESHİN GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
2-Davacının kanuni süresinde başvurmasına rağmen işverence süresi içerisinde işe başlatılmaması halinde davalı tarafından ödenmesi gereken tazminat miktarının fesih sebebi ve kıdemi dikkate alınarak 4aylık brüt ücreti olan toplam brüt 22.164,80TL tutarında olduğunun tespitine,
3-Davacının işe iade için işverene süresi içinde başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 brüt aylık ücreti olan brüt 19.488,44 TL boşta geçen süre ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine,
4-İşe başlatılması halinde varsa davacıya işverence ödenen ihbar ve kıdem tazminatının boşta geçen süre alacağından mahsubuna, " şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davacının iş sözleşmesinin, müvekkili davalı şirket tarafından 4857 sayılı İş kanununun 25/II- g bendi uyarınca haklı sebeple feshedildiğini, fesih tarihi itibarı ile müvekkili şirketten talep edebileceği herhangi bir işçilik alacağı bulunmadığını, davacının, iş yerine ve amirlerine haber vermeksizin, izinsiz ve mazeretsiz olarak 01.01.2020-08.01.2020 tarihleri arasında işe gelmediğini, devamsızlığı ile ilgili olarak da hiçbir haklı sebep bildirmemesi üzerine iş sözleşmesinin 09.01.2020 tarihli 000745 yevmiye nolu ihtarrname ile 09.01.2020 tarihi itibarı ile feshedildiğini, dava dilekçesinde iddia edildiği şekilde davacının sözlü olarak işten çıkartılmadığını, davacının yıllık iznini kullanmak istemesi üzerine16.12.2020-01.01.2020 tarihleri arasında yıllık izin hakkını kullandığını, hiçbir geçerli sebep göstermeksizin izin bitiş tarihi olan 01.01.2020 tarihinden 08.01.2020 tarihine kadar işe gelmediğini, haksız menfaat sağlama amaçlı olarak iş akdi feshedilmeden 30.12.2019 tarihinde işe iade istemli ve diğer işçilik haklarını kapsayan şekilde arabuluculuğa müracaat ettiğini, keyfi bir şekilde, hiçbir mazeret göstermeksizin görevine gelmeyen davacının, davalı işvereni güç durumda bırakarak zarara uğrattığını, ayrıca müvekkili işverene bağlı Fevzi Çakmak Şubesinde yönetici olarak çalışan davacının, müvekkil işverenin ticari faaliyette bulunduğu firmalara müvekkili şirketin konkordato çekeceğini söyleyerek şirketin ticari itibarını zedelediğini,ticari akışı sekteye uğrattığını, personeli olumsuz etkilediğini bu hususun yerel mahkemeye sundukları 31.12.2019 tarihli tutanak ile de sabit olduğunu,feshin son çare olması prensibine sadık kalınarak mazeret bildirmeksizin ve haklı bir nedeni olmaksızın devamsızlık yapan davacının iş akdinin haklı nedenle, derhal ve tazminatsız olarak feshedildiğini belirterek yerel mahkemece verilen kararın kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince İstinaf İsteminde bulunulmuştur.
Dairemizce İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK’nun355 ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır.
Davacı işçinin 6 aydan fazla kıdeminin bulunduğu, belirsiz süreli iş akdi ile İş Kanunu kapsamında çalıştığı, davalı iş yerinde 30 işçiden fazla işçi çalıştığı konularında uyuşmazlık bulunmadığı, fesih tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle arabulucuya başvurulduğu, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığı, davanın son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı iş sözleşmesinin 16.12.2019 tarihinde performans düşüklüğü iddiası ile sözlü olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren davacının 01.01.2020-08.01.2020 tarihleri arasında mazeret bildirmeksizin devamsızlık yaptığından bahisle 09.01.2020 tarihinde feshedildiğini savunmuştur.
Dosyaya davacının 01.01.2020-08.01.2020 tarihleri arasında mazeretsiz olarak işe gelmediğine ilişkin tek tutanak sunulmuş,09.01.2020 tarihli ihtarname ile davacının iş sözleşmesi devamsızlık nedeni ile feshedilmiştir. İşten ayrılışı Kuruma 29 kodu ile bildirilmiştir.
Davalı işveren bildirdiği fesih sebebi ile bağlı olup dosyada dinlenen tek davalı tanığı olan Büşra Çolak devamsızlığa ilişkin tutanak tanığı değildir. Kaldı ki tanık Büşra Çolak; davacının performans yetersizliği sebep gösterilerek işten çıkarıldığını beyan etmiş olup ispat külfeti üzerinde bulunan davalı işveren feshin haklı nedene dayandığını ispat edemediğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmuştur.
Bu açıklamalar altında tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından sarf edilen istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, taraflar yararına istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç tahsili müzekkeresi yazılması işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
6-İstinaf gider avansından arta kalanın yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karar tarihinde yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8/a maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3 maddesi uyarınca mahiyeti itibariyle KESİN olmak üzere 12/01/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.