YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2007/31303 2008/106 12.02.2008 |
İlgili Kanun / Madde 4857 İşK/6 |
||||
|
||||||
ÖZETİ: | 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde, işyeri devri halinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin devralan işverene geçeceği kurala bağlanmıştır. Böyle olunca devreden işverenin feshe bağlı işçilik haklarından olan ihbar tazminatı ile izin alacağından sorumluluğu bulunmamaktadır. İhbar tazminatı ile izin ücretinden iş sözleşmesini sona erdiren devralan işveren sorumludur. Devreden işverenler yönünden her iki istekle ilgili olarak birlikte sorumluluğa dair karar verilmesi hatalı olmuştur 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde, devirden önce doğmuş bulunan ve devir anında ödenmesi gereken işçilik alacaklarından, devreden ve devralan işverenin birlikte sorumluluğu öngörülmüştür. Mahkemece hüküm altına alınan işçilik alacaklarından ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretlerinin tamamı devralan şirket döneminde doğmuş olmakla devreden işverenlerin sözü edilen istekler yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretlerinin davalı şirketten tahsili yerine, tüm davalılar yönünden müştereken müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmesi doğru değildir Kıdem tazminatı yönünden 1475 Sayılı Yasanın 14/2.maddesi uyarınca devreden gerçek şahıs ile adi ortaklığın sorumluluğu ayrı ayrı devir tarihindeki ücret ve kendi çalıştırdıkları süreyle sınırlı olduğu halde, mahkemece buna aykırı hüküm tesisi de hatalı olmuştur. |
|||||
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla çalışma ve izin ücreti,
bayram, hafta ve genel tatil gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12.02.2008 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Ç. Y ile karşı taraf adına Avukat H.B geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi 1989–1991 yıllan arasında davalılardan Halil İbrahim Sönmez, 1992- 1994 yıllan arasında ise Halil İbrahim Sönmez ve Alaatdin Sönmez adi ortaklığı işyerinde çalışmıştır. Daha sonra davalı şirket kurulmuş ve iş ilişkisi 2.2.2006 tarihinde sona ermiştir. Mahkemece kıdem tazminatı dışında kalan ve hüküm altına alınan işçilik alacakları için davalılar gerçek şahıslar ile şirket yönünden müştereken ve müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde, işyeri devri halinde çalışan işçilerin iş sözleşmelerinin devralan işverene geçeceği kurala bağlanmıştır. Böyle olunca devreden işverenin feshe bağlı işçilik haklarından olan ihbar tazminatı ile izin alacağından sorumluluğu bulunmamaktadır. İhbar tazminatı ile izin ücretinden iş sözleşmesini sona erdiren devralan işveren sorumludur. Devreden işverenler yönünden her iki istekle ilgili olarak birlikte sorumluluğa dair karar verilmesi hatalı olmuştur.
3- 4857 sayılı İş Kanununun 6. maddesinde, devirden önce doğmuş bulunan ve devir anında ödenmesi gereken işçilik alacaklarından, devreden ve devralan işverenin birlikte sorumluluğu öngörülmüştür. Mahkemece hüküm altına alınan işçilik alacaklarından ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretlerinin tamamı devralan şirket döneminde doğmuş olmakla devreden işverenlerin sözü edilen istekler yönünden sorumluluğu bulunmamaktadır. Mahkemece, ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatil ücretlerinin davalı şirketten tahsili yerine, tüm davalılar yönünden müştereken müteselsilen sorumluluğa dair karar verilmesi doğru değildir.
4- Kıdem tazminatı yönünden 1475 Sayılı Yasanın 14/2.maddesi uyarınca devreden gerçek şahıs ile adi ortaklığın sorumluluğu ayrı ayrı devir tarihindeki ücret ve kendi çalıştırdıkları süreyle sınırlı olduğu halde, mahkemece buna aykırı hüküm tesisi de hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 550 YTL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.