Yargı Kararları

İŞYERİ DIŞINDA İŞLENEN SUÇ

SAYILAR

Esas No : 2008/11072
Karar No : 2009/127
Tarihi : 19.01.2009
İlgili Kanun/Madde : 4857 S.İşK/25
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : l İŞYERİ DIŞINDA İŞLENEN SUÇ l İŞYERİNDE OLUMSUZLUKLARA NEDEN OLMA

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/25

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2008/11072
Karar No. 2009/127
Tarihi: 19.01.2009          
 
l İŞYERİ DIŞINDA İŞLENEN SUÇ
l İŞYERİNDE OLUMSUZLUKLARA NEDEN OLMA

ÖZETİ: Davacının, küçük yaşta bir kızla cinsel birliktelik kurduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu eyleminin, sonucu itibari ile iş yerinde olumsuzluklara yol açacağı açıktır, işverenin feshinin 4857 s. İş Kanunu m. 25/IV ün unsurlarını taşıdığı kabul edilmelidir.      

DAVA: Davacı, işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi M.A. Bostancı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten soma dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı taraf, iş sözleşmesinin davalı tarafça, gerekçe gösterilmeksizin feshedildiği iddiası ile işe iade talebinde bulunmuştur.
Davalı taraf, iş sözleşmesinin geçerli sebeple feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Uyuşmazlık, davalı tarafça yapılan feshin haklı ya da geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davacının, küçük yaşta bir kızla cinsel birliktelik kurduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu eyleminin, sonucu itibari ile iş yerinde olumsuzluklara yol açacağı açıktır, işverenin feshinin 4857 s. İş Kanunu m. 25/IV ün unsurlarını taşıdığı kabul edilmelidir.
Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
l-) Mahkemesinin işe iade kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2-) Davanın REDDİNE,
3-) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı (20.00) YTL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 575 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 19.01.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini ileri sürerek işe iade talebinde bulunmuştur.
Davalı işverence, işyerinde 09.07.1998 tarihinde çalışmaya başlayan davacının,27.12.2006 tarihinde cinsel istismar suçundan tutuklandığı, 22.05.2007 tarihinde tahliye edilmesini takiben 24.05.2007 tarihinde işe başlatılma talebinde bulunduğu, talebinin reddedilerek 12.06.2007 tarihinde iş sözleşmesinin İş K.nun 17 md uyarınca feshedildiği, tazminatlarının ödendiğini öncesinde davacı işçinin çeşitli davranışları nedeniyle ihtar almış olduğu ayrıca cinsel istismar suçundan yargılanan davacının tekrar işe başlatılmasının işyerinde huzursuzluk ve olumsuzluğa yol açabileceği savunularak davanın reddi talep edilmiştir.
Yerel mahkemece; davacının iş sözleşmesinin neden bildirilmeksizin feshedilmesinin geçersiz olduğu kabul edilerek davacının işe iadesine karar verilmiş, hüküm davalı işveren tarafından temyiz edilmiştir.
Yüksek Dairece "Uyuşmazlık, davalı tarafça yapılan feshin haklı yada geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının, küçük yaşta bir kızla cinsel birliktelik kurduğu anlaşılmaktadır. Davacının bu eyleminin, sonucu itibari ile iş yerinde olumsuzluklara yol açacağı açıktır. İşverenin feshinin 4857 s. İş Kanunu m. 25/IV ün unsurlarını taşıdığı kabul edilmelidir." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararındaki değerlendirmenin aksine uyuşmazlık, davalı tarafça yapılan feshin haklı ya da geçerli olup olmadığı noktasında toplanmamaktadır. Zira işveren iş sözleşmesini 17. maddeye göre feshettiğini açıkladığı gibi işçiye tazminatlarını da ödemiştir. O halde, feshin İş K. m.25/IV'ün unsurlarını taşıdığının kabul edilmesi mümkün değildir. Tarafın dayanmadığı bir fesih sebebi ve mevcut olmayan bir fesih türü varsayımsal olarak yargılamaya dahil edilemez. Sözleşme İş K. m. 25 uyarınca feshedilmediğine göre, feshin bu madde kapsamında incelenip değerlendirilmesi maddi hukuka da usul hukukuna da uygun düşmemektedir.

Davacının iş sözleşmesinin işverence İş K. 17. maddeye göre feshedildiği açıktır. O halde 19. maddedeki şekil şartlarına uyulması zorunludur. Aksi takdirde, iş güvencesi hükümlerinin öngördüğü esas uyarınca ve Dairemizin buna uygun olarak kararlık kazanmış içtihatlarında belirtildiği gibi, içerik denetimine geçilmeksizin feshin geçersizliğinin tespit edilerek işe iadeye karar verilmesi gerekir. İşveren fesih bildiriminde, fesih sebeplerinin açık ve net olarak gösterilmesi kuralına uymamıştır.
Dairemizin 19.01.2009 gün ve 2008/9716-2009/75 sayılı kararında da isabetle işaret edildiği üzere 4857 sayılı İş Kanununun 19. maddesi uyarınca aynı yasanın 18. maddesi kapsamında kalan işçinin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshetmek isteyen işveren, fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır. Yazılı fesih bildiriminin de. fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde içermesi zorunludur, işverenin fesih iradesi açık ve kesin olarak ortaya konmalıdır. Kullanılan ifade o kadar açık ve seçik olmalı ki, işçi açısından, iş sözleşmesinin sona erdirildiği açıkça anlaşılır olmalıdır. Somut olayda; davalı işverenin fesih bildiriminde sadece yasa maddeleri zikredilip "iş başı yapma talebiniz uygun görülmemiştir" denilmiş olup, fesih nedeni yukarıda belirtilen hükümler anlamında açık ve kesinlik unsurlarını taşımamaktadır.
Açıklanan nedenlerle yasa ve usule uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına katılmıyorum. 19.01.2009