İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/83
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2023/10386
Karar No. 2023/8881
Tarihi: 08.06.2023
İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİSİNİN SENDİKA YÖNETİM KURULUNCA ATANACAĞI
İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİLERİNİN SEÇİLMİŞ YÖNETİCİ SIFATLARININ OLMADIĞI
SENDİKA YÖNETİM KURULUNUN İŞYERİ SENDİKA TEMSİLCİSİNİN GÖREVDEN ALMADA TAKTİR YETKİSİNİN ATAMAYI YAPAN SENDİKA YÖNETİM KURULUNA AİT OLDUĞU
ÖZETİ: Somut uyuşmazlıkta, Sendika Tüzüğü ile ihdas edilen Temsilcilikler Sendika Yönetim Kurulu kararı ile oluşturulmakta, temsilciliklere atama yapılması da Sendika Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Temsilci olarak görev yapan kişiler, sendika zorunlu organ üyesi olmadığı gibi seçilmiş yönetici sıfatını haiz üyeler arasında da yer almamaktadır.
Bu anlamda Sendika Tüzüğü'ne göre temsilci atama yetkisi ve aynı şekilde görevden alma yetkisi Sendika Yönetim Kurulunda olduğu gibi takdir hakkı da atamayı gerçekleştiren organa aittir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı asıl dava dilekçesinde; Elazığ Belediyesi idaresinde şef olarak görev yapan bir kamu görevlisi olduğunu, davalı Sendikanında 23 yıldır üyesi ve il başkanlığı görevini de bilfiîl 12 yıldır sürdürdüğünü, Sendika Genel Yönetim Kurulunun dava konusu edilen kararıyla haksız, gerekçesiz ve nihayetinde hukuka aykırı bir biçimde görevinden alındığını, işlemin herhangi bir gerekçeye dayandırılmadığını, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Sendika Yönetim Kurulunun 04.01.2022 tarihli ve 659 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, davacının Tüzük gereği Yönetim Kurulu kararıyla atanmış bir il temsilcisi olduğunu, Elazığ ilinde şube kurulu olmadığı, şube kurulması için gerekli şartlar mevcut olmadığı için şube bulunmadığını, Elazığ şubesi bulunmadığı için de davacının seçilmiş bir yönetici olmadığını, usulde paralellik ilkesi ve Yönetim Kurulunun takdiri gereği atama işleminin aynı usulü ile görevden alındığını, göreve atanması ya da görevden alınması bakımından usule aykırı bir durum bulunmadığını, Yönetim Kurulunun kendisini o ilde kimin temsil etmesine karar verme yetkisi bulunduğunu, bu yetkinin bir süre davacıda bulunmasının ona kazanılmış hak doğurmayacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça, Yönetim Kurulu kararına dayanak olarak gösterilen vakaların gerçekleştiğinin ispat edilemediği, öte yandan Yönetim Kurulu kararında hiçbir gerekçe dahi gösterilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; cevap dilekçesinde belirttiği sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının atama ile Elazığ il temsilcisiyken herhangi bir gerekçe içermeyen ve karar öncesi savunması da alınmadan Yönetim Kurulu kararı ile bu görevinden alındığı, kararın davacıya tebliğine ilişkin bir belge sunulmayıp davacının karardan daha önce haberdar olduğuna ilişkin delil de bulunmadığından davanın süresinde açılmadığına ilişkin istinaf sebebine itibar edilmediği, Sendika Tüzüğü'nün 43 üncü maddesi kapsamında genel yönetim kurulunun görevden alma yetkisi bulunmakla birlikte Tüzük'ün 30 uncu maddesinde disiplin cezalarının sayıldığı, 30 uncu maddenin dördüncü fıkrası gereği yöneticilik görevine son verilmesinin bir olağan genel kurul dönemini geçemeyecek şekilde verilebileceği, aynı maddenin yedinci fıkrası gereği de "savunma hakkı verilmeden ceza verilemez" düzenlemesi karşısında İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sendika il temsilcisi olarak görev yapan davacının, bu görevinden alınmasına ilişkin Sendika Yönetim Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Diğer kanunların uygulanması” kenar başlıklı 80 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Kuruluşlar hakkında, bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde 4721 sayılı Kanun ile 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanununun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.”
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Kararın iptali” kenar başlıklı 83 üncü maddesi de şöyledir:
“Toplantıda hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üye, karar tarihinden başlayarak bir ay içinde; toplantıda hazır bulunmayan her üye kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay içinde ve her hâlde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebilir.
Diğer organların kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz.
Genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz sayıldığı durumlar saklıdır.”
3. Sendika Tüzüğü'nün "Temsilcilikler" kenar başlıklı 43 üncü maddesi ise şöyledir:
"(1) 4688 sayılı Kanunun 18’inci maddesine göre şube açmak için yeterli üye sayısına ulaşılamayan ya da Genel Yönetim Kurulunca takdir edilen yerlerde, üyeler arasından yönetim kurulu belirlenmek suretiyle Genel Yönetim Kurulu kararıyla temsilcilikler oluşturulur. Temsilcilikler, genel yönetim kurulu kararı ile yetkilendirilir. Temsilcilikler en az 3 en fazla 7 üyeden oluşur. İl geneli dikkate alınarak oluşturulan temsilciliklerde İl Temsilcisi, İl Başkanı unvanını kullanır.
(2) Şube sayısı beş ve daha üzeri olan yerlerde şubeler arasındaki koordinasyonu sağlamak, il genelinde sendikayı temsil etmek ve bu konularda görüşmeler yapmak üzere Genel Yönetim Kurulunca il başkanlığı kurulabilir.
(3) Temsilciliklerin sendikal görev, yetki ve faaliyetlerinde, idari ve mali iş ve işlemlerinde uyacakları usul ve esaslarda şubelere ilişkin hükümler geçerlidir. Ancak genel yönetim kurulunca temsilciliklerin farklı usul ve esaslara tabi olmasına karar verilebilir."
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Sendika Yönetim Kurulunun dava konusu 04.01.2022 tarihli ve 659 sayılı kararı "Sendika tüzüğümüzün 43. maddesi gereğince Elazığ İl Temsilcisi Süleyman AKAY'ın görevinin hitam bulmasına oybirliği ile karar verilmiştir." şeklindedir. Davacı hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile anılan kararın iptalini talep etmektedir.
2. Somut uyuşmazlıkta, Sendika Tüzüğü ile ihdas edilen Temsilcilikler Sendika Yönetim Kurulu kararı ile oluşturulmakta, temsilciliklere atama yapılması da Sendika Yönetim Kurulu tarafından gerçekleştirilmektedir. Temsilci olarak görev yapan kişiler, sendika zorunlu organ üyesi olmadığı gibi seçilmiş yönetici sıfatını haiz üyeler arasında da yer almamaktadır.
3. Bu anlamda Sendika Tüzüğü'ne göre temsilci atama yetkisi ve aynı şekilde görevden alma yetkisi Sendika Yönetim Kurulunda olduğu gibi takdir hakkı da atamayı gerçekleştiren organa aittir. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgulara göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince yazılı şekilde hüküm tesisi ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.