Yargı Kararları

İŞYERİ TESCİL EDİLDİKTEN SONRA İDARİ İŞLEMLE İŞKOLU DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2022/4292
Karar No : 2022/5457
Tarihi : 28.04.2022
İlgili Kanun/Madde : 6356 S. STK/4,5
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : l İŞYERİ TESCİL EDİLDİKTEN SONRA İDARİ İŞLEMLE İŞKOLU DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİ l YETKİ TESPİT BAŞVURU TARİHİNDE FARKLI BİR İŞKOLUNDA KAYITLI BİR İŞYERİNİN İŞKOLUNUN İDARİ KARARLA DEĞİŞTİRİLİP BAŞVURU TARİHİNDE DİKKATE ALINMASININ YASAYA AYKIRI OLDUĞU l İŞYERİNDE ÇALIŞAN YABANCI UYRUKLU İŞÇİLER YASAL SÜRE İÇERİSİNDE BAKANLIĞA BİLDİRİLMEDİĞİ İÇİN YETKİ BAŞVURU TARİHİNDE ÇALIŞAN SAYISINDA DİKKATE ALINMAZ l İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ YETKİ BAŞVURU TARİHİNDEN SONRA OLAN İŞÇİLERİN SAYININ BELİRLENMESİNDE DİKKATE ALINMASI GEREKİR

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/4,5

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2022/4292
Karar No. 2022/5457
Tarihi: 28.04.2022

l İŞYERİ TESCİL EDİLDİKTEN SONRA İDARİ İŞLEMLE İŞKOLU DEĞİŞTİRİLEMEYECEĞİ
l YETKİ TESPİT BAŞVURU TARİHİNDE FARKLI BİR İŞKOLUNDA KAYITLI BİR İŞYERİNİN İŞKOLUNUN İDARİ KARARLA DEĞİŞTİRİLİP BAŞVURU TARİHİNDE DİKKATE ALINMASININ YASAYA AYKIRI OLDUĞU
l İŞYERİNDE ÇALIŞAN YABANCI UYRUKLU İŞÇİLER YASAL SÜRE İÇERİSİNDE BAKANLIĞA BİLDİRİLMEDİĞİ İÇİN YETKİ BAŞVURU TARİHİNDE ÇALIŞAN SAYISINDA DİKKATE ALINMAZ
l İŞTEN AYRILIŞ BİLDİRGESİ YETKİ BAŞVURU TARİHİNDEN SONRA OLAN İŞÇİLERİN SAYININ BELİRLENMESİNDE DİKKATE ALINMASI GEREKİR

ÖZETİ: Bu noktada belirtmek gerekir ki, tescil aşamasında bir işyerinin girdiği işkolu tespit edildikten sonra, bu işkolu ancak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen usûle riayet ile değiştirilebilir. Bir başka ifadeyle, işyerinin tescil edildiği işkolu, idari başvuru yoluyla işkolu kodunun değiştirilmesi suretiyle değiştirilemez ve bu anlamda olmak üzere işkolu kodunun değiştirilmiş olması, işkolunun da buna bağlı olarak değişeceği sonucunu ortaya çıkarmaz.
Somut uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından (1108990) ve (1163085) sicil numaralı birimlerin dikkate alınması suretiyle yetki tespiti gerçekleştirilmiştir.
(1108990) sicil numaralı işyeri (24.10) işkolu kodu ile “Metal” işkolunda kayıtlı olup, bu işyeri bakımından bir işkolu uyuşmazlığı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre (1163085) sicil numaralı işyeri yetki başvuru tarihinde (82.11) işkolu kodu ile “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda kayıtlı olmasına karşın, yetki başvurusundan sonra olmak üzere işverence 21.11.2017 tarihinde işkolu kodu değişikliği için Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğu ve neticesinde işkolu kodunun (24.10) olarak değiştirildiği ve bu suretle belirtilen işyerinin yetki tespitinde dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre (1163085) sicil numaralı işyerinin yetki başvuru tarihinde “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda kayıtlı olduğunun kabul edilmesi gerektiğinden, ayrıntıları Dairemizin 2020/7091 esas, 2020/15966 karar sayılı ilâmında açıklandığı üzere farklı işkolunda yer alan bu işyerinin ve işyerinde çalışan 22 işçinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağı tartışmasızdır.
öncelikle belirtmek gerekir ki, yetki tespitinde dikkate alınmayan ve davalı işverenin temyiz başvurusuna konu edilen 9 yabancı uyruklu işçi kanuni süre içerisinde çalışan olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinden, bu çalışanların yetki tespitinde dikkate alınması olanaklı değildir.
Diğer taraftan A.O ve O. Ç isimli işçilerin iş sözleşmesinin fesih tarihi 14.11.2017 olarak bildirilmiş ise de, anılan işçilere ait işten ayrılış bildirgelerinin yetki başvuru tarihinden sonra olmak üzere 16.11.2017 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği görüldüğünden, anılan işçilerin de yetki tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.

DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı Posco Assan Tst Çelik Sanayi A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili sendikanın 6356 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca 15.11.2017 tarihli yetki tespit istemi ile davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına davalı Posco Assan TST Çelik San. A.Ş. isimli işyerinde toplu iş sözleşmesi yetkisi için gerekli çoğunluğu sağlamış olduğunun tespitini istediğini, davalı Bakanlık olumsuz yetki tespitinde başvuru tarihinde davalı işyerinde çalışan sayısının 440 müvekkili sendikanın başvuru tarihinde üye sayısının 212 olduğu gerekçesiyle olumsuz yetki tespiti yaptığını, davalı Bakanlıkça yapılan tespitin maddi hataya dayalı olduğunu, müvekkili sendikanın yetki tespiti istediği tarihte davalı işyerinde çalışan sayısının 428 olduğunu, Bakanlığın 01.11.2017 tarihli listesinde metal işkolunda gözüken işyeri sayısının bir olduğunu, metal işkolunda yer alan işyerlerini gösteren “Bakanlık Genel İşyeri” listesinde davalı işverenliğin İstanbul Beşiktaş adresindeki işyerinin olmadığını, dolayısıyla bu işyerinin başvuru tarihinde bir başka işkolunda kayıtlı olduğunu, Davalı bakanlığın 01.12.2017 tarihli listesinde Kocaeli'ndeki işyerinde çalışan sayısının 395 kişi olduğunu, aynı listede müvekkili sendikanın yetki tespiti istemesinden sonra metal işkolunda gösterilen işyerinde çalışan sayısının ise 20 kişi olduğunu, müvekkili sendikanın başvuru tarihindeki üye sayısının ise 232 olduğunu, bir başka sendikaya üyelikten istifa etmesi nedeniyle üyeliği istifa tarihinden bir ay sonra geçerli olduğu için başvuru tarihinde üyeliği dikkate alınmayacak 17 müvekkili sendika üyesi olduğunu, tespit istem tarihinde geçerli üye sayısının 215 olduğunu, müvekkili sendikanın Yasanın aradığı çoğunluğa sahip olduğunu, kaldı ki davalı işverene ait İstanbul’da bulunan işyeri aynı işkolunda olsa dahi, davalı Bakanlığın TİS yetkisini işletme düzeyinde yapmak zorunda olduğunu, bu durumda davalı işyerinde çalışan sayısı tespit yazısında belirlenen 440 olarak alınırsa gerekli sendika üye sayısı 176 olduğundan müvekkili sendikanın en kötü olasılığa göre hesaplanan 215 üye ile bu durumda da gerekli çoğunluğa sahip olduğunu ileri sürerek 28.12.2017 tarih 107289 sayılı olumsuz yetki tespitinin iptaline, müvekkili sendikanın işyerinde toplu iş sözleşmesi yetkisi için gerekli sayısal çoğunluğa sahip olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B) DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
D) İSTİNAF BAŞVURUSU:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ile davalı işveren istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
F) TEMYİZ:
Kararı, davacı vekili ile davalı işveren temyiz etmiştir.
G) GEREKÇE:
I. Hukuki Dayanak
Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42 nci maddesi ise;
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesine göre de;
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
II. Dosya Kapsamı
İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 15.11.2017 başvuru tarihi itibariyle davacıya ait iki birimden oluşan işyerinde toplam 440 işçi çalıştığı ve 212 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek gerekli çoğunluğu sağlayamadığına dair 28/12/2017 tarih ve 107289 sayılı olumsuz yetki tespit kararı verilmiştir.
İşçi sendikası tarafından sadece (1108990) sicil numaralı işyerine ilişkin yetki başvurusu yapılmasına karşın, Bakanlık (1108990) ve (1163085) sicil numaralı işyerlerini dikkate alarak yetki başvurusunu olumsuz sonuçlandırmıştır.
Bakanlık yetki tespiti, dava, cevap ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre iki kısım hâlinde değerlendirme yapılması gerekmektedir.
1. Farklı İşkolunda Yer Alan İşyerinin Yetki Tespiti Bakımından Değerlendirilmesi
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde işkolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 6356 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesine göre, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. İşkolunun belirlenmesi konusunu düzenleyen 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre ise, işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür.
İşkolları Yönetmeliğinin “İşyerinin girdiği işkolunun belirlenmesi” başlıklı 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de “Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.”
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun “İşyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli” başlıklı 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemeye göre ise “İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür.”
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin “İşyeri bildirgesi” başlıklı 27 nci maddesinin birinci fıkrasına göre de “İşyerinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi veya (c) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran, sigortalı çalıştırılan bir işyerini devir alan ya da bu nitelikte işyeri kendisine intikal eden işveren, Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen sürelerde vermekle yükümlü olduğu … işyeri bildirgesini Kuruma e-sigorta ile göndermek zorundadır.” Yönetmeliğin “İşyeri sicil numarası” başlıklı 28 inci maddesinin birinci fıkrasına göre ise “Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince sigortalı çalıştırılan işyerine; Kurumca ‘Mahiyet kodu’, ‘İşkolu kodu’, ‘Ünite kodu’, ‘Sıra numarası’, ‘İl kodu’, ‘İlçe kodu’ ve ‘Kontrol numarası’nı ihtiva eden bir işyeri sicil numarası verilir ve bu numara işverene tebliğ edilir.”
İşkolu kodu ise Yönetmeliğin 28/1-b maddesinde “yapılan işin Ek-12’de yer alan İşkolu Kodu Listesine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan ibarettir” şeklinde tanımlanmıştır. Bu noktada şu hususu belirtmek gerekir ki, Yönetmeliğin ilk halinde işkolu kodu “yapılan işin Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Tarifesine göre hangi iş koluna girdiğini belirtmeye yönelik olup dört hane rakamdan ibarettir” şeklinde tanımlanmış iken, 21/08/2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan değişiklik ile tanım yukarıda belirtildiği şekilde değiştirilmiştir.
Ayrıntılı olarak belirtilen mevzuat hükümlerine göre, öncelikle tescil aşamasında işyerinin yer aldığı işkolu ve işkolu kodu belirlenir ve işverene tebliğ edilir. İşyerinin tescil edildiği işkoluna, işverenin, sendikaların yahut ilgililerin itirazı olması durumunda Bakanlığa müracaat edilmelidir. Bu aşamada Bakanlık tarafından yapılması gereken ise, işyerinin girdiği işkolunun tespit edilerek bu tespiti Resmi Gazetede yayımlamaktan ibarettir. İlgililer tarafından itiraz vâki olmaz ise işkolu tespiti bu aşamada kesinleşir. Tarafların bu tespite de itirazı olması durumunda ise, işkolu tespit kararının iptali için dava açılmalıdır. Kuşkusuz bu ihtimalde yargı kararı ile işyerinin girdiği işkolu kesin olarak belirlenecektir.
Bu noktada belirtmek gerekir ki, tescil aşamasında bir işyerinin girdiği işkolu tespit edildikten sonra, bu işkolu ancak yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen usûle riayet ile değiştirilebilir. Bir başka ifadeyle, işyerinin tescil edildiği işkolu, idari başvuru yoluyla işkolu kodunun değiştirilmesi suretiyle değiştirilemez ve bu anlamda olmak üzere işkolu kodunun değiştirilmiş olması, işkolunun da buna bağlı olarak değişeceği sonucunu ortaya çıkarmaz.
Somut uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından (1108990) ve (1163085) sicil numaralı birimlerin dikkate alınması suretiyle yetki tespiti gerçekleştirilmiştir.
(1108990) sicil numaralı işyeri (24.10) işkolu kodu ile “Metal” işkolunda kayıtlı olup, bu işyeri bakımından bir işkolu uyuşmazlığı bulunmamaktadır.
Bununla birlikte dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre (1163085) sicil numaralı işyeri yetki başvuru tarihinde (82.11) işkolu kodu ile “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda kayıtlı olmasına karşın, yetki başvurusundan sonra olmak üzere işverence 21.11.2017 tarihinde işkolu kodu değişikliği için Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğu ve neticesinde işkolu kodunun (24.10) olarak değiştirildiği ve bu suretle belirtilen işyerinin yetki tespitinde dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalara göre (1163085) sicil numaralı işyerinin yetki başvuru tarihinde “Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar” işkolunda kayıtlı olduğunun kabul edilmesi gerektiğinden, ayrıntıları Dairemizin 2020/7091 esas, 2020/15966 karar sayılı ilâmında açıklandığı üzere farklı işkolunda yer alan bu işyerinin ve işyerinde çalışan 22 işçinin yetki tespitinde dikkate alınamayacağı tartışmasızdır.
2. Yetki Tespitinde Dikkate Alınması Gereken İşçilerin Belirlenmesi
6356 sayılı Kanun’un 41 inci maddesine göre sendikanın toplu iş sözleşmesi imzalayabilmek için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlayamadığı, başvuru tarihi itibariyle değerlendirilecektir.
6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre de, Bakanlık tarafından başvuru tarihindeki kayıtlara göre yetki tespit başvurusu sonuçlandırılacaktır. 6356 sayılı Kanun’un 42 nci maddesinin dördüncü fıkrasına göre de “Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.”
“Toplu İş Sözleşmesi Yetki Tespiti ile Grev Oylaması Hakkında Yönetmelik” in “Yetki tespit başvurusu” başlıklı 7 nci maddesine göre de;
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası, Bakanlığa yazılı olarak başvurarak yetkili sendika olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa yazılı olarak başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Yetki tespit başvurusunun Bakanlık evrak kayıtlarına alındığı tarih başvuru tarihi olarak kabul edilir.
(3) Yürürlükte olan toplu iş sözleşmesi varsa, taraflar bu sözleşmenin sona ermesinden önceki yüz yirmi gün içerisinde yetki tespit başvurusunda bulunabilir.

(4) Yetkili işçi sendikasının tespitinde, sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin olarak yetki tespit başvurusu tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmamış bildirimler dikkate alınmaz.”
Bu düzenlemeler ışığında ifade etmek gerekir ki, 6356 sayılı Kanun ve Yönetmelik hükümlerine göre, başvuru tarihinden önce Sosyal Güvenlik Kurumuna işe giriş bildirgeleri ve işten ayrılış bildirgeleri verilmeyen işçiler bakımından bu bildirgeler dikkate alınamaz. Diğer taraftan başvuru tarihi ile aynı gün verilen bildirgeler yönünden ise zaman itibariyle değerlendirme yapılmalı, yetki tespit başvuru ânından önce işe girişi bildirilmeyen işçiler yetki tespitinde dikkate alınmamalı, yetki tespit başvuru ânından önce işten ayrılışı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeyen işçiler ise yetki tespitinde dikkate alınmalıdır.
Bu açıklamalar çerçevesinde değerlendirme yapıldığında, öncelikle belirtmek gerekir ki, yetki tespitinde dikkate alınmayan ve davalı işverenin temyiz başvurusuna konu edilen 9 yabancı uyruklu işçi kanuni süre içerisinde çalışan olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmediğinden, bu çalışanların yetki tespitinde dikkate alınması olanaklı değildir.
Diğer taraftan Ali O ve O Ç isimli işçilerin iş sözleşmesinin fesih tarihi 14.11.2017 olarak bildirilmiş ise de, anılan işçilere ait işten ayrılış bildirgelerinin yetki başvuru tarihinden sonra olmak üzere 16.11.2017 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği görüldüğünden, anılan işçilerin de yetki tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
III. Değerlendirme
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, her ne kadar Bakanlık tespitinde yetki başvuru tarihinde çalışan işçi sayısı 440 sendika üye sayısı 212 olarak belirtilmiş ise de, (1163085) sicil numaralı işyerinde çalışan 22 işçinin yetki tespitinde dikkate alınmaması gerektiği, A O ve O Ç isimli sendika üyesi işçilerin de yetki tespitinde dikkate alınması gerektiği ve bu itibarla (1108990) sicil numaralı işyerinde yetki başvuru tarihinde çalışan işçi sayısının 420, sendika üye sayısının ise 214 olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-a) Davanın KABULÜ ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 28.12.2017 tarih ve 107289 sayılı olumsuz yetki tespiti kararının İPTALİNE,

b)Davacı Birleşik Metal İşçileri Sendikasının 2.2410.01.01.1108990.041.13.01 sicil numaralı işyerinde, 15.11.2017 başvuru tarihi itibariyle 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun TESPİTİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 44,80 TL harcın davalı Posco Assan Tst Çelik Sanayi A.Ş.'den alınarak hazineye gelir kaydına,
4- Davacının yatırmış olduğu 71,80 TL peşin harcın davalı Posco Assan Tst Çelik Sanayi A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.941,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
7-Davacının yatırdığı istinaf karar harcı 59,30 TL (Maktu) ve istinaf yoluna başvurma harcı 162,10 TL olmak üzere toplam 221,40 TL'nin davalı Posco Assan Tst Çelik Sanayi A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine,
8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.04.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.