İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/41
696 S. KHK/127
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/3175
Karar No. 2022/3900
Tarihi: 22/03/2022
l KADROYA GEÇİRİLEN ALT İŞVEREN İŞÇİLERİNİN ASIL İŞVERENLE FARKLI İŞKOLUNDA OLMASI
lFARKLI İŞKOLUNDAKİ ALT İŞVERENLER İÇİN 30.06.2020 TARİHİNE KADAR GEÇİŞ SÜRECİ ÖNGÖRÜLDÜĞÜ
lİŞKOLLARI ASIL İŞVERENDEN FARKLI OLDUĞU İÇİN YENİ İŞYERİ NUMARASI ALAN İŞYERLERİ İÇİN 30.06.2020 TARİHİNE KADAR YETKİ BAŞVURUSU YAPILAMAYACAĞI
ÖZETİ Bu noktada 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemeye dikkat çekmek zaruridir. Hükme göre “Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”
Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur.
Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 30/06/2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl işverenden farklı işkolunda faaliyet gösteren ve buna göre yeni tescil edilen işyerine dair davacı sendika tarafından yetki tespit başvurusu yapıldığı ve yeni tescil edilen işyerlerinde 30/06/2020 tarihine kadar yetki tespit başvuru yasağı bulunduğu açık olduğundan, Bakanlık tarafından yetki tespit başvurusunun olumsuz sonuçlandırılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Konyaaltı Temizlik İnşaat Org. Tic. ve San. A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A)DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili sendikanın Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic ve San A.Ş.'nin 1348368.007 işyeri sicil nolu iş yerinde işyeri/işletme düzeyinde toplu iş sözleşmesi bağıtlayabilmek için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 28/08/2019 tarih ve 1718 sayılı yazı ile başvurarak 6356 sayılı Yasa kapsamında yetki belgesi verilmesini talep ettiğini, davalı Bakanlık tarafından 18/09/2019 tarih ve 2229573 sayılı yazı ile taleplerinin reddedildiğini, yetki tespit başvurularını reddeden davalı Bakanlığın gerekçelerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, tespit talep edilen işyerinde 696 sayılı KHK kapsamı dışında kalan, 696 sayılı KHK kapsamında geçiş yapılan işçiler dışında 01/04/2018 tarihinden sonra işe alınan işçilerin de çalıştığını, müvekkili sendikanın örgütlendiği ve yetki tespit başvurusunda bulunduğu işyerinin Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic ve San A.Ş.'nin 1348368.007 SGK sicil numaralı işyeri olduğunu, daha önce Belediyeye bağlı alt işverenlikte 10 numaralı “Ticaret, büro eğitim ve güzel sanatlar”' işkoluna bağlı olarak işçilerin çalıştığını, 696 sayılı KHK kapsamında belediyeye bağlı olarak tescil edilen işyerinde sürekli işçi kadrosuna geçirildiklerini, söz konusu işçilerin 6356 sayılı Yasanın geçici 7. maddesi gereğince geçişten önce işçilerin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği 10 numaralı işkolundan Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirildiğini, müvekkili sendikanın da aynı işkolunda faaliyet gösterdiğini, yetki tespiti talep edilen işyerinde sadece 696 sayılı KHK uyarınca geçişi yapılan işçilerin değil, 04/12/2017 tarihinden sonra ve geçişin yapıldığı son tarih olan 31/03/2018 tarihinden sonra işe alınanların da istihdam edildiğini, yetki tespit talebi ile davalı Bakanlığa başvuru yapılan 28/08/2019 tarihi itibariyle işyerinde çalışan 322 işçiden 212’sinin müvekkili sendika üyesi olduğunu, tespitlerine göre yaklaşık 50 işçinin 696 sayılı KHK kapsamı dışında belirtilen şirkette çalışmakta iken sendikalarına üye olduğunu, bu durumda bakanlığın en azından 696 sayılı KHK kapsamında geçişi yapılan işçiler hariç olmak üzere çalışan diğer işçiler açısından yetki tespiti yapması gerektiğini, müvekkili sendikanın yetki tespit talebini reddeden Bakanlığın aynı Belediyeye ait farklı işkollarında tespit edilen işyerlerinde yetki tespit taleplerini dikkate aldığını, aynı konuda farklı uygulamalara gittiğini, davalı Bakanlık tarafından işçilerin Anayasal toplu sözleşme haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek olumsuz yetki tespit kararının iptaline, müvekkili sendikanın talep tarihi itibariyle Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic. ve San. A.Ş.'nin 1348368.007 SGK sicil numaralı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili sendika olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
B)DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Cevap veren davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Mahkemece, davanın kabulü ile olumsuz yetki tespit kararının iptaline ve davacı sendikanın yetki başvurusuna konu işyerinde toplu iş sözleşmesi bağıtlamaya yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir.
D)İSTİNAF BAŞVURUSU:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic. ve San. A.Ş. istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
F)TEMYİZ:
Kararı, davalılardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic. ve San. A.Ş. temyiz etmiştir.
G)GEREKÇE:
I-Hukuki Dayanak:
Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa'nın 53’üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip olan kişi veya kuruluşların mevzuatta öngörülen şartları sağlaması durumunda toplu iş sözleşmesi yapabilme yetkisi olarak ifade edilebilir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun “Yetki” başlıklı 41’inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42’nci maddesi ise;
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
Şeklindedir.
Yine aynı Kanun'un “Yetki İtirazı” başlıklı 43’üncü maddesine göre de;
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
II-Dosya kapsamı ve Değerlendirme:
Dosya içeriğinden, alt işveren yanında çalışan alt işveren işçilerinin 696 sayılı KHK kapsamında yeni tescil edilen (1348368.007) sicil numaralı Konyaaltı Temizlik İnşaat Organizasyon Tic. ve San. A.Ş. işyerinde sürekli işçi kadrolarına geçişinin yapıldığı ve bu işyerine dair yetki başvurusu yapıldığı anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı sendika tarafından 696 sayılı KHK hükümleri gereğince yeni tescil edilen söz konusu işyerine dair 02.09.2019 tarihinde yetki tespit başvurusunda bulunulmuş ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 18.09.2019 tarih ve 2229573 sayılı dava konusu yetki tespit kararı ile başvuru olumsuz sonuçlandırılmıştır.
Bu noktada 696 sayılı KHK ile ihdas edilen alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçişine dair düzenlemelere değinmek gerekmektedir.
24/12/2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü madde gereğince “İl özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında ve bunların üyesi olduğu mahalli idare birliklerinde, birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketlerde 4734 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümleri uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım sözleşmeleri kapsamında yükleniciler tarafından 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalıştırılmakta olan” alt işveren işçilerinden aynı maddede sayılan şartları sağlayanların, 696 sayılı KHK’nın 126 ncı maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen ek 20 nci maddesi kapsamındaki şirketler nezdinde sürekli işçi kadrolarında istihdamına dair düzenlemeler sevk edilmiştir.
696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasına göre ise “Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden, geçiş işlemi yapılırken mevcut işyerinin girdiği işkolunda kurulu işyerinden bildirilenlerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla olamaz. Şirketlerde işçi statüsüne geçirilenlerden; geçişten önce toplu iş sözleşmesi bulunmadığından işçi statüsüne geçirildiği tarihte yürürlükte olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerinin geçerli olduğu işçiler ile geçiş işleminden önce yapılan ve geçişten sonra yararlanmaya devam ettiği toplu iş sözleşmesi bulunmakla birlikte bu madde kapsamındaki şirketlerde alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitiminden önce toplu iş sözleşmesi sona eren işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, bu madde kapsamındaki şirketlerde geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesine göre belirlenir. Bu madde kapsamındaki şirketlerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”
Yine 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddeye göre de;
“(1) 5018 sayılı Kanuna ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye ekli (I) sayılı listede yer alan idareler ile birlikte veya ayrı ayrı sermayesinin yarısından fazlası il özel idareleri, belediyeler ve bağlı kuruluşlarına ait şirketler, anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 23 üncü ve geçici 24 üncü maddeleri uyarınca sürekli işçi kadrolarına, geçici işçi pozisyonlarına veya işçi statüsüne geçirilen işçilerinden; geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile aynı olanları o işkolundaki mevcut işyerinden, farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.
(2) Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.
(3) Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.
(4) Bu maddenin uygulanmasında bu Kanunun bu maddeye aykırı diğer hükümleri uygulanmaz.”
İfade etmek gerekir ki, 696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen 127 nci maddesi ile 113 üncü maddesi, 08/03/2018 tarihli Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 7079 sayılı Kanun’un 118 inci ve 106 ncı maddeleri ile aynen kabul edilerek kanunlaşmıştır.
696 sayılı KHK’nın yukarıda belirtilen hükümlerine göre, alt işveren işçilerinin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesi hususunda, asıl işveren ile aynı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri ile farklı işkolunda yer alan alt işveren işyerleri arasında bir takım farklı uygulamalar öngörülmüştür.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, alt işveren ile asıl işverenin farklı işkolunda yer alması durumunda, bu işçiler yönünden asıl işverence, alt işverenin yer aldığı işkolunda yer alan yeni bir işyeri tescil ettirilecek ve farklı işkolunda yer alan alt işveren işçileri, bu yeni tescil edilecek işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Nitekim bu husus 696 sayılı KHK’nın 113 üncü maddesi ile 6356 sayılı Kanuna eklenen geçici 7 nci maddenin birinci fıkrasında “geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolu mevcut işyerinin girdiği işkolu ile … farklı olanları ise geçişten önce işçinin çalıştığı alt işveren işyerinin girdiği işkolunda yeni tescil edilecek işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirir.” şeklinde ifade edilmiştir. Hükümden açık olarak anlaşılacağı üzere bu ilk ihtimalde farklı işkolunda tescil edilen yeni bir işyeri söz konusudur.
Bununla birlikte asıl işveren ile alt işveren aynı işkolunda yer almakta ise, sürekli işçi kadrolarına geçişi yapılan alt işveren işçileri mevcut asıl işveren işyerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir. Bu ikinci ihtimalde, yeni tescil edilen herhangi bir işyeri söz konusu değildir.
Bu düzenlemelere göre, ilk olarak asıl işverenin mevcut işyeri, ikinci olarak asıl işverence alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerleri söz konusu olacaktır. 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Birinci fıkra kapsamındaki işyerlerinin her biri bu Kanunun uygulanması bakımından bağımsız bir işyeri sayılır.” Maddeye göre mevcut işyeri ile alt işverene göre farklı işkolunda tescil edilecek yeni işyerlerinin bağımsız birer işyeri sayılacağı ifade edilmiştir.
Kanun koyucu bu düzenlemeler yoluyla bir geçiş dönemi öngörmüştür. Bu dönemin son bulacağı tarih ise 6356 sayılı Kanun'un geçici 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilmiştir. Hükme göre “Birinci fıkra kapsamında yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler, bu madde kapsamındaki idarelerde geçiş işleminden önce alt işveren işçileri için Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin sona ermesiyle birlikte 4 üncü maddeye uygun şekilde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilir.”
Belirtmek gerekir ki “Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek olan toplu iş sözleşmesinin” son bulacağı tarih 30/06/2020 tarihidir. Bu tarih itibariyle farklı işkolunda yeni tescil edilen işyerlerinden bildirilen işçiler de, asıl işverenin mevcut işyerlerinden Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilecektir.
Bu noktada 696 sayılı KHK’nın 127 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 24 üncü maddenin dördüncü fıkrasının son cümlesinde kanun koyucu tarafından yetki başvurusuna dair yapılan özel düzenlemeye dikkat çekmek zaruridir. Hükme göre “Bu madde kapsamındaki idarelerde; 6356 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde belirtilen mevcut işyerleri bakımından anılan Kanuna uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabilir, ancak geçişi yapılan işçiler için yeni tescil edilen işyerlerinde, geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin sona erme tarihinden sonra yetki başvurusunda bulunulabilir.”
Kanun koyucu söz konusu düzenleme ile açık bir şekilde mevcut işyeri bakımından 6356 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yetki başvurusunda bulunulabileceğini ortaya koymuştur.
Kanun koyucunun istisnai düzenleme sevk ettiği husus, farklı işkolundan yeni tescil edilen işyerleri bakımından yetki başvurusunun yapılması durumudur. Maddeye göre yeni tescil edilen işyerlerinde 30/06/2020 tarihinden önce yetki başvurusu yapılamayacaktır. Zaten bu tarih itibariyle bu işçiler de mevcut işyerinden bildirilecektir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, 696 sayılı KHK’nın yürürlüğe girmesinden önce asıl işverenden farklı işkolunda faaliyet gösteren ve buna göre yeni tescil edilen işyerine dair davacı sendika tarafından yetki tespit başvurusu yapıldığı ve yeni tescil edilen işyerlerinde 30/06/2020 tarihine kadar yetki tespit başvuru yasağı bulunduğu açık olduğundan, Bakanlık tarafından yetki tespit başvurusunun olumsuz sonuçlandırılmasında hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır.
Diğer taraftan yetki tespit başvurusunun işyeri düzeyinde değerlendirilmesi gerektiğinden, işyerinin 696 sayılı KHK kapsamında tescilinden sonra 696 sayılı KHK kapsamı dışında yeni işçilerin istihdam edilmesinin de sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davalı Konyaaltı Temizlik İnşaat Org. Tic. ve San. A.Ş. tarafından peşin yatırılan 59,30 TL istinaf karar harcı ve 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 221,40 TL harcın davacıdan alınarak davalı Konyaaltı Temizlik İnşaat Org. Tic. ve San. A.Ş.'ye verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı Konyaaltı Temizlik İnşaat Org. Tic. ve San. A.Ş.'nin yaptığı 132,80 TL yargılama gideri ve davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yaptığı 383,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile ilgili davalılara ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 5.100,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
7-Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalı Konyaaltı Temizlik İnşaat Org. Tic. ve San. A.Ş.'ye iadesine, 22/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.