KAMU İHALE MAKAMININ ASIL İŞVEREN OLARAK KABUL EDİLMEYECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2023/19118
Karar No : 2024/4252
Tarihi : 06.03.2024
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/2, 36
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • KAMU İHALE MAKAMININ ASIL İŞVEREN OLARAK KABUL EDİLMEYECEĞİ
  • İHALE MAKAMININ İŞÇİLİK ALACAK-LARINDAN SORUMLULUĞU
  • İHALE MAKAMININ İŞÇİLİK ALACAK-LARINDAN SORUMLULUĞUNUN ÜÇ AYLIK TEMEL ÜCRETLE SINIRLI OLDUĞU

Tam Metin

ÖZETİ: 4857 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret, her hak ediş dönemi için son üç aylık temel ücret olarak değerlendirilmelidir. Görüldüğü üzere ihale makamı olan kamu kurumunun; her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, Kanun’dan doğan bir sorumluluktur. İhale makamının, kıdem ve ihbar tazminatları ile kullandırılmayan izinler, fazla çalışma alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

  1. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 20.10.2012 tarihinde bulaşıkçı ve aşçı yardımcısı olarak çalışmaya başladığını, Sosyal Güvenlik Kurumuna eksik ücret üzerinden bildirim yapıldığını, çalıştığı inşaatın TOKİ tarafından yaptırıldığını, diğer davalılara ihale ile iş verildiğini, sadece bir aylık ücretini alabildiğini ve beş aylık ücret alacağının ödenmediğini, haftanın 7 günü 08.00-21.00 saatleri arası çalıştığını, resmî bayram günü olan 29 Ekim ve 1 Ocak tarihlerinde de çalıştırıldığını, ancak bu çalışmaları karşılığı hak ettiği ücretinin ödenmediğini, ücret alacakları ödenmeyen davacının iş sözleşmesini 14.04.2013 tarihinde haklı nedenle feshettiğini, davalıların işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek ücret, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

  1. CEVAP

TOKİ Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili İdarenin davada taraf sıfatı bulunmadığını, diğer davalı Şirketlere İdare tarafından ihale edilen Düzce ili 300 yataklı hastane inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işinin anahtar teslimi suretiyle verildiğini, bu nedenle davalı İdarenin 4857 sayılı İş Kanunu (4857 sayılı Kanun) uyarınca sorumlu tutulamayacağını, İdarenin ihale makamı olduğunu, davacının işvereni olmadığını, bir işin anahtar teslimi ve ihale ile bütünüyle devri durumunda asıl işveren alt işveren ilişkisinin oluşmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Davalılar Özuysal İnşaat Madencilik Nakliye Pvc San. Tic. Ltd. Şti. ile davalı Şenay Akdemir Makine Mühendisliği İnş. Gıda Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen adı geçen davalı Şirketler davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm dosya kapsamına ve özellikle taraf tanıklarının beyanlarına göre davacının haftanın fazla çalışma yaptığı ve tatil günlerinde çalıştığının anlaşıldığı, davalı Kurumun 4857 sayılı Kanun’un 2 nci maddesi gereğince somut olayda asıl işveren konumunda bulunduğu, diğer davalı Şirketlerin ise alt işveren oldukları, bu nedenlerle tüm davalıların hüküm altına alınan alacak kalemlerinden müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişi raporunun dosya kapsamına ve somut olaya uygun olduğu gibi kapsamlı, gerekçeli ve denetime de elverişli olduğu ve hükme esas alındığı buna göre davacının ücret, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı bulunduğu diğer taleplerin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

  1. TEMYİZ
  2. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı TOKİ Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  1. Temyiz Sebepleri

Davalı TOKİ Başkanlığı vekili; cevap dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrar ederek müvekkili İdarenin ihale makamı olduğunu, davacının işverenlerinin diğer davalılar olduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği gibi müvekkilinin uyuşmazlık konusu işçilik alacaklarından sorumlu da tutulamayacağını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

  1. Gerekçe
  2. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı TOKİ Başkanlığına husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği ve bu davalının hüküm altına alınan işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı hususundadır.

  1. İlgili Hukuk
  2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

4857 sayılı Kanun’un 2, 32, 41, 44, 46 ve 47 nci maddeleri.

4857 sayılı Kanun’un “Kamu makamlarının ve asıl işverenlerin hak edişlerinden ücreti kesme yükümlülüğü” kenar başlıklı 36 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları şöyledir:

“Genel ve katma bütçeli dairelerle mahalli idareler veya kamu iktisadi teşebbüsleri yahut özel kanuna veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesine dayanılarak kurulan banka ve kuruluşlar; asıl işverenler müteahhide verdikleri her türlü bina, köprü, hat ve yol inşası gibi yapım ve onarım işlerinde çalışan işçilerden müteahhit veya taşeronlarca ücretleri ödenmeyenlerin bulunup bulunmadığının kontrolü, ya da ücreti ödenmeyen işçinin başvurusu üzerine, ücretleri ödenmeyen varsa müteahhitten veya taşeronlardan istenecek bordrolara göre bu ücretleri bunların hakedişlerinden öderler.

Bunun için hakediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilân tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilân asılmak suretiyle duyurulur. Ücret alacağı olan işçilerin her hakediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmez.”

 

  1. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeler ile ileri sürülen temyiz nedenlerine göre hükmü temyiz eden davalı TOKİ Başkanlığı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4857 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre ihale makamı, işçi ücretlerinin ödenip ödenmediğini kontrol etmek durumundadır. Yapılacak olan kontrol ya da işçinin başvurusu üzerine ödenmeyen ücretlerin bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde, belli şartlarla ihale makamının sorumluluğu söz konusu olur. İhale makamının yapmış olduğu ilan üzerine işçilerin başvuruda bulunmamış olmaları, kamu kurumunun anılan madde kapsamındaki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.

Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise işçilerin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarından fazlası hakkında adı geçen idarelere herhangi bir sorumluluk düşmeyeceği öngörülmüştür. Maddede sözü edilen ücret, her hak ediş dönemi için son üç aylık temel ücret olarak değerlendirilmelidir. Görüldüğü üzere ihale makamı olan kamu kurumunun; her hak ediş dönemine ilişkin son üç aylık ücretten sorumluluğu, Kanun’dan doğan bir sorumluluktur. İhale makamının, kıdem ve ihbar tazminatları ile kullandırılmayan izinler, fazla çalışma alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise herhangi bir sorumluluğu söz konusu değildir.

  1. Somut uyuşmazlıkta davalılardan TOKİ Başkanlığının ihale makamı olarak ihale ettiği hastane inşaatını davalı Şirketlere verdiği, sözleşme ve kayıtlar incelendiğinde inşaat işinin bütün olarak anahtar teslimi şeklinde ihale edildiği, dolayısıyla davalı TOKİ Başkanlığı ile diğer davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Belirtilen husus gözetilmeden yazılı gerekçe ile davalı TOKİ Başkanlığının tüm alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Diğer yandan davalı TOKİ Başkanlığının 4857 sayılı Kanun’un 36 ncı maddesi gereğince her hak ediş dönemi için son üç aylık temel ücret alacağından sorumlu tutulması mümkün olduğundan, ücret alacağı talebi konusunda sözü edilen maddeye göre bu davalının sorumluluğunu gerektirecek koşulların oluşup oluşmadığı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

  1. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan, Mahkeme kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.