Yargı Kararları

KESİNLİK SINIRI

SAYILAR

Esas No : 2021/8225
Karar No : 2021/12480
Tarihi : 21.09.2021
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/32
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : l KESİNLİK SINIRI l ALACAĞIN BİR KISMI TALEP EDİLMİŞ OLSA DA KESİNLİK SINIRININ ALACAĞIN TAMA-MINA GÖRE BELİRLENECEĞİ l HALEN ÇALIŞMASI DEVAM EDEN VE İŞÇİNİN DEVAM EDEN YILARDAKİ ALACAKLARININ HESABINI DA ETKİLEYEN ÜCRETİN KESİNLİK SINIRIN ALTINDA KALMAYACAĞI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/32

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2021/8225
Karar No. 2021/12480
Tarihi: 21.09.2021

l KESİNLİK SINIRI
l ALACAĞIN BİR KISMI TALEP EDİLMİŞ OLSA DA KESİNLİK SINIRININ ALACAĞIN TAMA-MINA GÖRE BELİRLENECEĞİ
l HALEN ÇALIŞMASI DEVAM EDEN VE İŞÇİNİN DEVAM EDEN YILARDAKİ ALACAKLARININ HESABINI DA ETKİLEYEN ÜCRETİN KESİNLİK SINIRIN ALTINDA KALMAYACAĞI

ÖZETİ: Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi uyarınca istinaf edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 Sayılı Kanun'un 341. maddesinin 3. fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
15.01.2016-14.01.2019 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli somut davada; davacı işçinin davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiği, buna bağlı olarak belirlenen ücretin, işçinin devam eden yıllara ilişkin olası işçilik alacaklarının hesabını da etkileyecek olması karşısında, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemez. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait işyerinde 25 yıllık kıdemi olan, halen davalı ile Belediye-İş Sendikası arasında imzalanan ve 15.01.2016-14.01.2019 arasındaki dönemi kapsayan toplu iş sözleşmesinden yararlanan bir işçi olarak çalıştığını, Toplu İş Sözleşmesi’nin 40. maddesinde her işçinin kıdem yılına karşılık kaç kuruş ilave ücret alacağının düzenlendiğini, anılan madde gereği her kıdem yılına karşılık 45 kuruşun ve 6 ay ile 6 ayı aşan çalışmaların ise tam yıla yuvarlanarak hesaplamada dikkate alınacağını, aynı Sözleşmesi’nin 41. maddesinde taban ücret tespitinin açıklandığını ve işçiler bakımından 3 ayrı taban ücreti belirlendiğini, tespit edilen taban ücretlere A, B, C paragraflarının sonunda ayrıca kıdemlilik zammının ilave edileceğinin kararlaştırıldığını, taban ücretin ise işyerinde çalışanların 14.01.2016 tarihindeki yevmiyelerine (ay içerisinde almış oldukları maaşlarının gün sayısına bölümü sonucu ortaya çıkan meblağ) kıdemlilik zammı ile 5,00 TL tutarında olan seyyanen zammın ilave edilerek tespit edildiğini, 2016/4 dönem bordrosunda davacının eski yevmiye ücretinin doğru bir şekilde 129,63 TL olarak gösterildiğini ve söz konusu ücrete yine doğru bir şekilde yeni Toplu İş Sözleşmesi’ndeki kıdemlilik zammının ilave edildiğini, ancak bir önceki Toplu İş Sözleşmesi’nde verilen kıdemlilik zammının taban ücretten çıkartıldığını, Toplu İş Sözleşmesi’nin 41. maddesinin C bendine giren davacının taban ücretinin eksik ödendiğini belirterek, bu alacakların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, 15.01.2016-14.01.2019 arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesi’nin usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığını ve sözleşmenin özüne uygun olarak yorumlanıp uygulandığını, sözleşmenin 40. maddesinde işçilerin bir günde almış olduğu ücretin yevmiye olduğunu, ayrıca kıdemden doğan farkın yevmiyeye dahil olmadığını, 41. maddede ise 40. maddenin esas alınarak taban ücretlerin belirlendiğini, bu nedenle Belediye-İş Sendikasına üye işçilerin 14.01.2016 tarihinde almış oldukları yevmiye ve kıdem zamlarının toplamı 80,00 TL'nin altında olanların yevmiyelerinin 15.01.2016 tarihinden itibaren 90,00 TL'ye yükseltilerek uygulanmasını işverenin kabul ettiğini, ayrıca kıdemlilik zammı uygulanır dendiğini; üye işçilerin 14.01.2016 tarihinde almış oldukları yevmiye ve kıdem zamlarının toplamı 80,01 TL ile 95,00 TL arasında olanların yevmiyelerinin 15.01.2016 tarihinden itibaren 95,00 TL'ye yükseltilerek uygulanmasını ve 5,00 TL seyyanen ücret zammı yapmayı işverenin kabul ettiğini, ayrıca kıdemlilik zammı uygulanır dendiğini; keza, üye işçilerin 14.01.2016 tarihinde almış oldukları yevmiye ve kıdem zamlarının toplamı 95,01 TL'nin üzerinde olanların yevmiyelerine 15.01.2016 tarihinden itibaren 5,00 TL seyyanen ücret zammı yapmayı işverenin kabul ettiğini, ayrıca kıdemlilik zammı uygulanır dendiğini, bu şekliyle tüm taban ücret sınıflandırmasında yevmiyenin 40. maddedeki tanıma uygun biçimde kıdemden ayrı olarak ifade edilip, hesaplamaya tabi tutulmuş olduğunu, davacının kendisinin de içinde bulunduğu 95,01 TL'nin üzerinde olan işçilerin maaşlarını hesap ederken önceki Toplu İş Sözleşmesi ile alınan (kazanılan) kıdemlilik zamlarının ilave edilmediğini ve böylelikle maaşında azalma olduğunu iddia etmesinin yanlış olduğunu, davacının önceki çalışmalarının kıdemlilik zammı olarak yevmiyeye zaten ilave edildiğini, aksi uygulamanın yani yevmiye + kıdem = yevmiye kabul edilmesi durumunda kıdemin mükerrer olarak ödenmesi durumunu ortaya çıkaracağını belirterek açılan davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf incelemesine esas miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı gerekçesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-b maddesi uyarınca davacının ve davalı Şirketin istinaf başvurularının hükmün kesin nitelikte olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi uyarınca istinaf edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. 6100 Sayılı Kanun'un 341. maddesinin 3. fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
15.01.2016-14.01.2019 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklanan alacak talepli somut davada; davacı işçinin davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiği, buna bağlı olarak belirlenen ücretin, işçinin devam eden yıllara ilişkin olası işçilik alacaklarının hesabını da etkileyecek olması karşısında, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemez. Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/09/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.