YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2011/23200 2011/15911 30.05.2011 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/25 1475 S.İşK/14 |
||||
|
||||||
ÖZETİ İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresinin, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir.. | ||||||
DAVA :Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 2002 yılı Mart ayında davalı işyerinde çalışmaya başladığını, 2006 yılı Ocak ayı sonunda iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini, haftada 33 saat fazla mesai yaptığını, izin kullanmadığını, davacının işçi alacaklarının ödenmediğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı işyerinde sürekli çalışması olmadığını, geçici çalışmalarında tüm alacaklarını aldığını, işyerinin nakledilmesi nedeniyle işten çıkartılmadığını, davacının nakil yapılan işyerinin oturduğu yere uzaklığı nedeniyle sözkonusu yerde geçici olarak çalışmak istemediğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davacının davalıya ait işyerinde 14.4.2003-16.01.2006 tarihleri arası çalıştığı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği, davalı tarafından iş akdinin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin kanıtlanamadığı, davacının haftalık 13,5 saat fazla mesai yaptığının bildirildiği, kullanmadığı yıllık izinleri bulunduğu gerekçesi ile hesap raporuna itibar edilerek ve fazla mesai ücretinden %30 oranında indirim yapılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 187/b. 5 maddesi uyarınca biri hakkında verilecek kararın diğerine tesir edecek mahiyette olması halinde; birinci davanın her ne şekilde olursa olsun karara bağlanması sonucu, ikinci davanın konusu ortadan kalkacak ise o zaman, bu ikinci davanın birinci dava sonuçlanıncaya kadar ertelenmesi, yani birinci davanın neticelenmesinin, ikinci dava için bekletici mesele yapılması gerekir.
İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresinin, kısaca kıdemini ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi açılan işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili olarak işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir.
Somut olayda, davacı işçinin işyerindeki hizmet süresi uyuşmazlık konusudur. Mahkemece kabul edilen hizmet süresi ile ilgili sigorta kayıtları bulunmamaktadır. Davacı işçi bu davadan bağımsız olarak hizmet süresinin tespiti için Bakırköy 13. İş Mahkemesine dava açmıştır. Bu dava anılan mahkemenin 2007/635 Esasında derdest bulunmaktadır.
Açılan hizmet tespit davası davacının iş kanunundan doğan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin ve fazla mesai ücret alacaklarını doğrudan etkilediğinden ve bu istekler için ön sorun oluşturduğundan hizmet tespiti davası sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile açılan hizmet tespit davası bekletici mesele yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.