İlgili Kanun / Madde
1475 S. İşK/14
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2015/14010
Karar No. 2018/9788
Tarihi: 03.05.2018
l KIDEM TAZMİNATINI HAK ETMEK İÇİN GEREKLİ 1 YILLIK SÜRENİN HESABINDA İŞÇİNİN AYNI İŞVERENİN BİR VEYA DEĞİŞİK İŞYERLERİNDE GEÇEN SÜRELERİN BİRLEŞTİRİLECEĞİ
l KESİNTİLİ ÇALIŞMALARDAN DOĞAN SÜRELERİN BİRLEŞTİRİLEBİLMESİ İÇİN HER FESİH ŞEKLİNİN KIDEM TAZMİNATINI HAK EDECEK ŞEKİLDE SONA ERMİŞ OLMASI GEREKİR
l ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR NEDENİYLE KIDEM TAZMİNATI ÖDENMİŞSE TASFİYE EDİLEN DÖNEM İÇİN KIDEM TAZMİNATINDA DİKKATE ALINMAZ
l ÖNCEKİ DÖNEM İSTİFA NEDENİYLE SONA ERMİŞSE KIDEM SÜRESİNE EKLENMEZ
ÖZETİ: 1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.07.2007 – 10.08.2010 tarihleri arasında şoför olarak çalıştıktan sonra 22 ay ara verdiğini, 24.07.2012 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını, 16.02.2013 tarihine kadar çalışmasına devam ettiğini, en son ücretinin aylık net 1.250.00 TL olduğunu, maaşın asgari kısmının bankadan geri kalanın elden ödendiğini, her iki şirketin yetkililerinin ve ortaklarının aynı kişiler olduğunu, müvekkilinin 13.10.2012 günü damperli kamyon yükü boşaltırken iş güvenliği önlemlerinin alınması nedeniyle iş kazası geçirdiğini, tedavi esnasında sigortasının Deveciler Ltd. Şti.'nden yapıldığını öğrendiğini, düzeltilmesini talep ettiğini "sigortan yatıyor, sonra düzeltiriz" dendiğini, düzeltileceğini düşünerek ses çıkarmadığını, tedavi sonrasında raporluluk süresi bitimi olan 16.02.2013 tarihinde işyerine gittiğinde iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Üsat Beton Ltd.Şti. vekili, davacının müvekkili şirkette aralıklar ile çalıştığını, SGK kayıtlarında durumun sabit olduğunu, davacının baldızı ile arasında sorunlar yaşadığını, baldızı ile arasında ahlaka aykırı olarak yaşadığı iddia edilen problemlerin işyerinde dedikodu oluşturduğunu, davacının bu hususta uyarıldığını, davacının şirket yetkililerine bu uyarı üzerine ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, bu nedenle iş akdinin feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Deveciler Yapı Taah. İnş. Nak. San. ve Tic. Ltd. Şti., davaya cevap vermemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının tazminata hak kazanamayacak şekilde iş akdinin feshedildiğini ispat yükünün işverende olduğu, davacının fasılalı çalışmaları toplanarak toplam süre üzerinden son ücrete göre kıdem ve ihbar tazminatı alması gerektiği, davalı tarafın davacının tazminata hak kazamayacak şekilde iş akdinin feshedildiğini ispat edemediği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Gerekçeli karar başlığında 1 nolu davalı şirketin unvanının “Üsat Yapı Taahhüt İnşaat Nakliyat Madencilik Sanayi Ticaret A.Ş.” olarak yazılması gerekirken, “Üsat Beton Yapı İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.” şeklinde yazılmasının mahallinde her zaman düzeltilebilir maddi hataya dayandığı anlaşıldığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Kıdem ve ihbar tazminatlarına esas alınması gereken süre konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
1475 sayılı Yasanın 14/2 maddesi, işçinin aynı işverene bağlı olarak bir ya da değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin kıdem hesabı yönünden birleştirileceğini hükme bağlamıştır. O halde kıdem tazminatına hak kazanmaya dair bir yıllık sürenin hesabında, işçinin daha önceki fasılalı çalışmaları dikkate alınır. Bununla birlikte, her bir fesih şeklinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde gerçekleşmesi, hizmet birleştirmesi için şarttır. İşçinin önceki çalışmaları sebebiyle kıdem tazminatı ödenmişse, aynı dönem için iki defa kıdem tazminatı ödenemeyeceğinden, tasfiye edilen dönemin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması mümkün olmaz. Yine, istifa etmek suretiyle işyerinden ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanmayacağından, istifa yoluyla sona eren önceki dönem çalışmaları kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaz. Ancak aynı işverene ait bir ya da değişik işyerlerinde çalışılan süre için kıdem tazminatı ödenmemişse, bu süre aynı işverende geçen sonraki hizmet süresine eklenerek son ücret üzerinden kıdem tazminatı hesaplanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta; dava dilekçesinde davacı, 01.07.2007 tarihinden 10.08.2010 tarihine kadar şoför olarak çalıştığını ve çalışmasına 22 ay ara verdiğini, 24.07.2012 tarihinde tekrar çalışmaya başladığını ve 16.02.2013 tarihine kadar çalışmasına devam ettiğini iddia etmiş, davalı işveren ise cevabında davacının ilk dönemde kendi isteğiyle işten ayrıldığını savunmuştur.
Dosya içeriği ve dava dilekçesindeki açıklamalar dikkate alındığında, davacının ilk dönem çalışmasını haklı bir neden olmaksızın istifa yoluyla sona erdirdiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davacının ilk dönem çalışmasının kıdem ve ihbar tazminatlarının hesabında dikkate alınmaması gerekir. Davacının sadece ikinci dönem çalışması gözetilerek tazminat taleplerinin belirlenmesi gerekirken, tüm hizmet süresini esas alarak hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibarla karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.