KIDEM TAZMİNATININ ZAMANINDA ÖDENMEMESİ

SAYILAR

Esas No : 2013/18949
Karar No : 2013/18191
Tarihi : 05.09 .2013
İlgili Kanun/Madde : 1475. İşK/ 14
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • KIDEM TAZMİNATININ ZAMANINDA ÖDENMEMESİ • KIDEM TAZMİNATINA UYGULANACAK FAİZİN BAŞLANGICI

Tam Metin

 

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2013/18949
2013/18191
05.09 .2013
İlgili Kanun / Madde
1475. İşK/ 14
   

  • KIDEM TAZMİNATININ ZAMANINDA ÖDENMEMESİ
  • KIDEM TAZMİNATINA UYGULANACAK FAİZİN BAŞLANGICI
  •  
  ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi gereğince kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi halen yürürlüktedir. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi durumunda faiz başlangıç tarihi fesih taridir. Ancak emeklilik sebebiyle işten  ayrılma durumunda 1475 sayılı Kanun'un 14/3. maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandığa başvurduğunu belgelemesi gerekmektedir. Bu halde, faiz başlangıç tarihi anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır. Emekliliğe hak kazanma belgesi, işverene bildirilmediği takdirde, faiz başlangıcı davanın açıldığı veya icra takibi yapılmışsa takibin yapıldığı tarihtir.
 
 
             

           
DAVA                        : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                     Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                     Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi H. Bağcıvan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
                                         
            Davacı işçi, davalı belediyede değişik alt işverenler yanında kesintisiz olarak çalıştığını ve emekli olarak işten ayrıldığını belirterek kıdem tazminatı isteğinin hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
            Davalılar, davanın  reddini savunmuştur.
            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
            Karar davacı ve davalılar vekilleri tarafından  temyiz edilmiştir.
            1-Davacı temyizi yönünden;
            Gerekçeli karar 11/07/2012 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği  halde, temyiz süresinin son günü  olan 19.07.2012 tarihinden sonra, 23/07/2012 tarihinde davacı vekilinin harcını yatırarak  kararı temyiz ettiği, temyiz talebinin 23.07.2012 tarihinde sekiz günlük temyiz süresi geçirildikten sonra yapıldığı anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. maddesi gereğince, süre aşımı sebebiyle davacı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
            2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre,  davalıların aşağıdaki bendin   kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
            3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kıdem tazminatına yürütülecek  faizin  başlangıç tarihi noktasında toplanmaktadır.
            4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi gereğince kıdem tazminatını düzenleyen 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesi halen yürürlüktedir. Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi durumunda faiz başlangıç tarihi fesih taridir. Ancak emeklilik sebebiyle işten  ayrılma durumunda 1475 sayılı Kanun'un 14/3. maddesine göre işçinin bağlı bulunduğu kurum veya sandığa başvurduğunu belgelemesi gerekmektedir. Bu halde, faiz başlangıç tarihi anılan belgenin işverene verildiği tarih olmalıdır. Emekliliğe hak kazanma belgesi, işverene bildirilmediği takdirde, faiz başlangıcı davanın açıldığı veya icra takibi yapılmışsa takibin yapıldığı tarihtir.
            Somut olayda, davacının emekliliğe hak kazanma  belgesini işverene ibraz etmediği anlaşıldığından, kıdem tazminatı  faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, 2006 yılı kasım ayı bordrosunun Sosyal Güvenlik Kurumuna verildiği tarihin emekliliğe hak kazanma  belgesinin işverene verildiği tarih olarak  kabul edilmesi ve hükme esas alınması hatalıdır.
            Ancak, belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
            SONUÇ: Hüküm fıkrasının "1." bendinde geçen; "  davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının öğrenildiği 28/12/2006 tarihinden " kısmının hükümden çıkarılarak, yerine; "dava tarihi olan 03/05/2011 tarihinden itibaren" ifadesinin eklenmesine ve hükmün  DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 05.09.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.