KIZ ÇOCUKLARINA ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI

SAYILAR

Esas No : 2010/10382
Karar No : 2012/7035
Tarihi : 30.04.2012
İlgili Kanun/Madde : 506.SSK/68
Yargı Yeri: YARGITAY 21.HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

•KIZ ÇOCUKLARINA ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI
•YERSİZ ÖDEMENİN GERİ ALINMA ESASLARI

Tam Metin

 

YARGITAY
21.HUKUK DAİRESİ
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2010/10382
2012/7035
30.04.2012
İlgili Kanun / Madde
506.SSK/68
 

  • KIZ ÇOCUKLARINA ÖLÜM AYLIĞI BAĞLANMASI
  • YERSİZ ÖDEMENİN GERİ ALINMA ESASLARI
ÖZETİ: Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun ölüm sigortası hükümlerinin düzenlendiği bölümü   içerisinde  yer  alan  ve  “Eş  ve   çocuklara  aylık   bağlanması” başlığını taşıyan 68’inci maddesi olup, hak sahibi kız çocukları yönünden maddenin (I) numaralı bendinde aylık bağlama koşulları, (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanmıştır. Buna göre, ölüm aylığı tahsisi için kız çocuklarının Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmamaları, buralardan gelir veya aylık almamaları  zorunlu  olduğu  gibi,  gerekli  koşulları   taşıyanlara   bağlanan  aylıkların kendilerinin Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya başlamaları durumunda kesilmesi gerektiği de açıktır. Hemen belirtilmelidir ki, maddede yazılı “Sosyal Sigorta” sözcüğünün Bağ – Kur Genel Müdürlüğü’nü de içine alacak şekilde anlaşılması zorunludur. Bu nedenle, kendi adına bağımsız çalışması nedeni ile 1479 sayılı Yasa Kapsamında Bağ-kur sigortalısı olarak 9.2.1995-4.5.2006 tarihleri arasında kayıt ve tescili yapılan davacının yetim aylıklarının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle kesilmesi ve yersiz ödemenin istenmesi yerindedir.
Yapılacak iş, yapılan yersiz ödemelerin sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından mı yoksa Kurumun hatalı işleminden mi kaynaklandığını belirleyip 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi gereğince davacının iade ile yükümlü olduğu miktarı tespit edip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, ölen babasından hak sahibi olarak bağlanan ölüm  aylığının davalı Kurumca 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olduğu gerekçesiyle kesildiğini ve ödenen aylıkların borç kaydedildiğini ileri sürerek Kuruma borcu bulunmadığının tesbitini istemiştir.
Davalı Kurum ise birleşen dava dosyasında, yersiz ödeme nedeniyle yürütülen icra takibine davacının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının, davalı Kuruma 3.357,06 TL ‘lık borç bildiriminden; 854,41 TL.asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 1.737,41 TL faiz olmak üzere toplam 2.591,82 TL borcu bulunduğunun, 765,24 TL.’lık daha borcu bulunmadığının tespitine, birleşen 2008/461 Esas sayılı davanın kabulü ile Denizli 3.İcra Müdürlüğünün 2007/ 6936 sayılı takip dosyasındaki davalı-borçlu itirazlarının iptali ile takibin aynen devamına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 23.02.1995-21.10.2005 tarihleri arasında sigortalı babasından hak sahibi olarak Sosyal Sigortalar Kurumunca ölüm aylığı ödendiği, 9.2.1995-4.5.2006 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun anlaşılması üzerine ölüm aylığının kesilerek yersiz ödemeler nedeni ile 1.709,28 TL asıl alacak ve 1.647,78 TL faiz olmak toplam 3.357,06 TL’nin davacıdan istendiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Kanunun ölüm sigortası hükümlerinin düzenlendiği bölümü   içerisinde  yer  alan  ve  “Eş  ve   çocuklara  aylık   bağlanması” başlığını taşıyan 68’inci maddesi olup, hak sahibi kız çocukları yönünden maddenin (I) numaralı bendinde aylık bağlama koşulları, (VI) numaralı bendinde aylık kesme nedenleri açıklanmıştır. Buna göre, ölüm aylığı tahsisi için kız çocuklarının Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi bir işte çalışmamaları, buralardan gelir veya aylık almamaları  zorunlu  olduğu  gibi,  gerekli  koşulları   taşıyanlara   bağlanan  aylıkların kendilerinin Sosyal Sigortaya, Emekli Sandıklarına tabi işlerde çalışmaya başlamaları durumunda kesilmesi gerektiği de açıktır. Hemen belirtilmelidir ki, maddede yazılı “Sosyal Sigorta” sözcüğünün Bağ – Kur Genel Müdürlüğü’nü de içine alacak şekilde anlaşılması zorunludur. Bu nedenle, kendi adına bağımsız çalışması nedeni ile 1479 sayılı Yasa Kapsamında Bağ-kur sigortalısı olarak 9.2.1995-4.5.2006 tarihleri arasında kayıt ve tescili yapılan davacının yetim aylıklarının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle kesilmesi ve yersiz ödemenin istenmesi yerindedir.
Ne var ki, mahkemece, davacının iade ile yükümlü olduğu miktarın 5510 sayılı Yasa’nın 96.maddesine uygun bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
6111 sayılı Yasanın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde;
“Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan, itibaren hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan % 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükmü yer almaktadır.
Yapılacak iş, yapılan yersiz ödemelerin sigortalının kasıtlı veya kusurlu davranışından mı yoksa Kurumun hatalı işleminden mi kaynaklandığını belirleyip 5510 sayılı Yasanın 96.maddesi gereğince davacının iade ile yükümlü olduğu miktarı tespit edip çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya iadesine, 30.04.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.