YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2008/30096 2010/19574 21.06.2010 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/26 |
||||
|
||||||
ÖZETİ Davacı, davalı tarafından hırsızlıkla suçlandığını belirterek manevi tazminat isteğinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir. Bir kısım tanıkların anlattığına göre, işveren vekili olarak hareket eden Ramazan Polat'ın işyeri kayıtları üzerinde yaptığı incelemede, kendi tuttuğu kayıtlarla, davacının tuttuğu tahsilat kayıtlan arasında mutabakat olmadığı için, bu konuda soruşturma yapması hırsızlıkla suçlama anlamına gelmez. Kaldı ki bu konuda aynı konumda olan Tanık Birgül Özken' e de aynı şekilde sorular sorulduğu anlaşılmaktadır. Dosya içinde davacının, işverenin başka küçük düşürücü söz ve eylemine maruz kaldığına dair her hangi bir delil yoktur. Bu nedenle koşulları oluşmayan manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, kabulüne hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. |
||||||
DAVA :Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin, hafta, bayram ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi R. Taşdelen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının sair itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı tarafından hırsızlıkla suçlandığını belirterek manevi tazminat isteğinde bulunmuş, mahkemece talebin kabulüne karar verilmiştir.
Bir kısım tanıkların anlattığına göre, işveren vekili olarak hareket eden Ramazan Polat'ın işyeri kayıtları üzerinde yaptığı incelemede, kendi tuttuğu kayıtlarla, davacının tuttuğu tahsilat kayıtlan arasında mutabakat olmadığı için, bu konuda soruşturma yapması hırsızlıkla suçlama anlamına gelmez. Kaldı ki bu konuda aynı konumda olan Tanık Birgül Özken' e de aynı şekilde sorular sorulduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içinde davacının, işverenin başka küçük düşürücü söz ve eylemine maruz kaldığına dair her hangi bir delil yoktur. Bu nedenle koşulları oluşmayan manevi tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekirken, kabulüne hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.06.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.