İlgili Kanun / Madde
818 S.BK/41
T.C
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2008/8322
Karar No. 2008/7610
Tarihi: 12.05.2008
l MANEVİ TAZMİNATA İLİŞKİN KARARIN İNFAZ KABİLİYETİNİN BULUNMASININ GEREKMESİ
ÖZETİ: Mahkeme kararlarının HUMK’nun 388-389 maddelerindeki unsurları taşıması infaz kabiliyetinin bulunması gerekir. Hüküm fıkrasında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilen manevi tazminat miktarından davalıların sorumluluklarının niteliği (Müteselsilen veya mütesaviyen) açıklanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
DAVA: Davacı, terör saldırısı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ile davalılardan Pronet Güvenlik Sis. Servis Hiz.Ltd.Şti. ve Neve Salon Sinegoğ Vakfı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mehmet Beleç tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu nedenle, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerinin Kurumdan sorularak, bildirilen miktarın en son zarardan indirilmesi suretiyle tazminatın saptanması gerektiği, Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda, bu tür uyuşmazlıklarda öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı ve hak sahiplerine Kurum tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin araştırılıp saptanması gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan 09.03.2007 tarihli hesap bilirkişisi raporunda davacının toplam zararının 101.557,22 YTL olarak belirlendiği ve bu zarardan Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan gelirlerin peşin sermaye değeri olan 96.015,11 YTL' nin düşüldükten sonra davacının zararının belirleneceği görüşü belirtilmiş olmasına karşılık mahkemece hatalı değerlendirme yapılarak davacının toplam zararının 96.015.11 YTL olduğu ve bu zararın tamamının Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılandığı sonucuna varılarak maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
3-Olayın oluş şekline, müterafık kusur oranlarına, husule gelen elem ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda; gerçekleşme biçimine, oranına, niteliğine hak ve nezafet kurallarına göre, davacı lehine takdir olunan manevi tazminat miktarları azdır. Mahkemenin kabulüne göre de davacının olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istediği halde faiz istemi ile
ilgili bir karar verilmemiş olması yanlıştır.
Öte yandan, Mahkeme kararlarının HUMK' nun 388-389 maddelerindeki unsurları taşıması infaz kabiliyetinin bulunması gerekir. Hüküm fıkrasında, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilen manevi tazminat miktarından davalıların sorumluluklarının niteliği (Müteselsilen veya mütesaviyen) açıklanmadan hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, 4447 sayılı yasanın Ek 38. maddesi gereğince hüküm tarihine en yakın belli olan verilere göre hesaplanan peşin sermaye değeri kurumdan sorulmak ve bildirilen miktar hüküm tarihine en yakın tarihte belli olan veriler nazara alınarak hesaplanan tazminattan indirilmek, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davalılar Pronet Güvenlik Sis. Servis Hiz. Ltd.Şti. ve Neve Salon Sinegoğ Vakfı'na yükletilmesine, 12.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.