YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ |
||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2012/10538 2013/852 25.01.2013 |
İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 53 |
||
|
||||
ÖZÜ:4857 sayılı Kanun'un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın onbir ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.11.2011 tarihli ve 2011/9-596 esas ve 2011/725 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
Yapılan bu açıklamalara göre davacının çalışmaları her yıl onbir ayın altında olduğundan, çalışmalar mevsimlik iş statüsünde geçmiş olmakla yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Z. Ayan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Dava, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işveren, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Hükmü süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Uyuşmazlık, davalı işyerinde yapılan işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 53/3. maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı Kanun'un yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 4857 sayılı Kanun'un 53/3. maddesindeki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
Somut olayda davacı işçi, 13.06.2001 – 30.12.2001, 01.05.2002 – 25.09.2002, 28.06.2003 – 14.12.2003, 22.02.2004 – 09.11.2004, 07.06.2005 – 06.03.2006, 02.05.2006 – 29.09.2006 tarihleri arasında davalıya ait konservecilik işyerinde bant sisteminde paketleme işinde çalışmış, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesi sona erdirilmiştir. Bu durumda, davacı, davalıya ait işyerinde her yıl onbir ayın altında bir süre ile çalışmış olup, çalışılan süre işçinin dinlenme hakkının varlığını gerektirmemektedir.
4857 sayılı Kanun'un 53. maddesinde mevsimlik işlerde yıllık izin hakkının doğmayacağı belirtilmiş ise de, yılın ne kadar bölümünde çalışılma halinde mevsimlik iş sayılacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Öyle ki yılın tamamına yakın bir bölümünde çalışılma halinde Anayasal temeli olan dinlenme hakkının tanınmasının gerekeceği açıktır. Dairemizin istikrar kazanan kararlarında da çalışmanın onbir ayın üzerine çıktığı hallerde mevsimlik iş ilişkisinin dışına çıkıldığı kabul edilmiş ve daha sonraki çalışmalar için yıllık izin hakkının doğduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.11.2011 tarihli ve 2011/9-596 esas ve 2011/725 karar sayılı ilamı da aynı doğrultudadır.
Yapılan bu açıklamalara göre davacının çalışmaları her yıl onbir ayın altında olduğundan, çalışmalar mevsimlik iş statüsünde geçmiş olmakla yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.