MOBBİNGE MARUZ KALAN İŞÇİNİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLECEĞİ

SAYILAR

Esas No : 2016/9885
Karar No : 2019/17630
Tarihi : 08.10.2019
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/5,26
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • MOBBİNGE MARUZ KALAN İŞÇİNİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLECEĞİ • AYRIMCILIK TAZMİNATI İÇİN İŞ YASASININ 5 MADDESİNDE SAYILAN NEDENLERDEN BİRİSİ KAPSAMINDA AYRIMCILIK YAPILMIŞ OLMASININ GEREKMESİ AKSİ HALDE AYRIMCILIK TAZMİNATI ALINAMAYACAĞI • İŞÇİNİN MOBBİNGE UĞRAMASAYDI EMEKLİ OLMAYIP DAVA TARİHİNE KADAR ÇALIŞACAĞI GEREKÇESİYLE İLERİDE ELDE EDECEĞİ GELİRLERİ MADDİ TAZMİNAT OLARAK İSTEMESİNİN OLANAKLI OLMADIĞI

Tam Metin

T.C. YARGITAY 
9. Hukuk Dairesi

Esas No. 2016/9885 İlgili Kanun/Madde:
Karar No. 2019/17630 4857 S. İşK/5,26
Tarihi: 08.10.2019  

 

  • MOBBİNGE MARUZ KALAN İŞÇİNİN MANEVİ TAZMİNAT TALEP EDEBİLECEĞİ
  • AYRIMCILIK TAZMİNATI İÇİN İŞ YASASININ 5 MADDESİNDE SAYILAN NEDENLERDEN BİRİSİ KAPSAMINDA AYRIMCILIK YAPILMIŞ OLMASININ GEREKMESİ AKSİ HALDE AYRIMCILIK TAZMİNATI ALINAMAYACAĞI
  • İŞÇİNİN MOBBİNGE UĞRAMASAYDI EMEKLİ OLMAYIP DAVA TARİHİNE KADAR ÇALIŞACAĞI GEREKÇESİYLE  İLERİDE ELDE EDECEĞİ GELİRLERİ MADDİ TAZMİNAT OLARAK İSTEMESİNİN OLANAKLI OLMADIĞI
ÖZETİ  davacının idari  yargıya başvurarak yargı  kararı  sonrasında atandığı  şeflik kadrosunda görev yaptığı süre boyunca görev ünvanına uygun işler yerine daha alt düzeyde işlerde

çalıştırıldığı sabittir.Yaklaşık 5 yıl süren bu durum bir yönüyle işçiye karşı mobbing uygulamasıdır.

Ancak  bu  uygulamanın  dil,ırk,cinsiyet,siyasal  düşünce,felsefi  inanç  ,din  ve  mezhep  ve  benzeri

nedenlere dayandığı iddia ve ispat olunmadığından somut olay bakımından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun

5.maddesinde gösterilen ayrımcılık tazminatının şartları bulunmamaktadır. Lakin; yukarıda açıklandığı

üzere davacıya davalı işveren tarafından mobbing uygulandığı sabit olmakla makul oranda bir manevi

tazminata hükmedilmesi gerekir. Manevi tazminat fazla olup, oluşa uygun olarak daha az bir tutarda

belirlenmelidir.
“emekli olmayıp dava tarihine

kadar çalışsaydım hak kazanacağım mali haklar daha fazla olacaktı,emekli olmak durumunda kalınca

bundan mahrum kaldım ve karşılığını maddi tazminat olarak istiyorum “şeklindeki talebin hiçbir hukuki

dayanağı yoktur.

Aksi kabul; davacının ölünceye kadar açacağı yeni davalarla aynı talepleri tekrar tekrar istemesine de

yol  açacaktır.Bu  durumun  hukuka  aykırı  olduğu  kadar,mantık  kurallarına  da  aykırı  olduğu

açıktır.Açıklanan nedenlerle davacının şartları bulunmayan maddi tazminat talebinin reddi gerekirken

yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

 

 

 

 

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından

istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından

düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 27/04/1994 – 19/11/2009 tarihleri

arasında çalıştığını, müvekkilinin şefliğe yükselme sınavının yazılı kısmını geçtiğini, hukuka aykırı olarak

sözlük sınavda başarılı olamadığı gerekçesi ile şefliğe yükseltilmediğini, müvekkilinin işlemin iptali için

İstanbul 8. İdare Mahkemesine dava açtığını ve kazanması üzerine şef konumuna alındığını, ancak

müvekkiline görev tanımı dışında işler yaptırıldığını, müvekkili tarafından itiraz edildiğini ve bu nedenle

davalı  tarafça kötü davranışlara maruz kaldığını,  müvekkilinin uğradığı maddi zarar ve kendisine

uygulanan aşağılama, küçük düşürme gibi nedenlerle manevi zarara uğradığını ileri sürerek, davalı

tarafın maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 15/07/2005 tarihinde şef statüsüne yükseltilerek

görevde yükselmenin gerçekleştirildiğini, davacının kendi talebi doğrultusunda evrak kayıt masasında

görevlendirildiğini, söz konusu iddiaların çelişkili, soyut ve gerçeğe aykırı olduğunu savunrak, davanın

reddine karar verilmesini istemiştir. 

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece özetle; SGK kayıtları,toplanan delillerin değerlendirilmesinde; ve bilirkişi raporunda özetle;

davacının davalı iş yerinde şeflik sınavının yazılı kısmını başarı ile geçmesi sonrasında sözlü kısmında

yeterli bulunmayarak sınavı kaybetmesi üzerine İdare Mahkemesinde dava açarak davayı kazandığını

ve iptal kararı sonrasında şef statüsüne yükseltildiğini, bu aşamadan sonra iş yerinde psikolojik tacize

uğradığını, dosyaya mübrez raporlardan da anlaşıldığı üzere birçok psikolojik rahatsızlığa yakalandığını,

bölüm sekreterlerinin uyması gereken kurallara ilişkin e-posta gönderilmiş olduğunu, bu e-postada

sekreterlerin kısa süreli yerinden ayrılmaları halinde nereye ve neden gittiğine dair bölüm müdür

yardımcılarına bilgi vermesi gerektiğinin bildirildiğini, bu durumun insani ihtiyacı olan bir kişinin sürekli

baskı altında kısıtlandığı anlamına geldiğini, ayrıca İMKB personel yönetmeliği gereğince savunma

alınmadan önce personele disiplin cezası verilemeyeceği hususu yer alırken davacının savunmasının

alınmadan yerinin  değiştirildiğini  ve  görev  tazminatının  kesildiğini,  dinlenen  davacı  tanıklarının

beyanlarında davacının psikolojik baskıya maruz kaldığının beyan edildiğini, bu kapsamda işverenin

işçiyi koruma ve eşit davranma ilkesine aykırı hareket ettiğinin kabulünün gerektiğini , davacının

uğradığı maddi tazminata ilişkin raporunu ibraz ederek, manevi tazminata ilişkin takdirinin mahkemeye

bırakıldığı,toplanan  deliller,  dinlenen  tanık  beyanları  ve  bilirkişi  raporu  doğrultusunda  yapılan

değerlendirme neticesinde, davacının 50.000,00 TL maddi tazminat talebinin kabulü ile dava tarihinden

itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafın işçiye eşit davranma ilkesine

uygun hareket  etmediği,  davacıya psikolojik  baskı  uygulandığı,  kişilik  hakları  zedelenerek zarar

gördüğü anlaşıldığından, davacının manevi tazminat talebinin yerinde olduğu kanaati ile davacının

manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur. 

D) Temyiz:

Kararı davalı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı

vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Somut uyuşmazlıkta davacının idari  yargıya başvurarak yargı  kararı  sonrasında atandığı  şeflik

kadrosunda görev yaptığı süre boyunca görev ünvanına uygun işler yerine daha alt düzeyde işlerde

çalıştırıldığı sabittir.Yaklaşık 5 yıl süren bu durum bir yönüyle işçiye karşı mobbing uygulamasıdır.

Ancak  bu  uygulamanın  dil,ırk,cinsiyet,siyasal  düşünce,felsefi  inanç  ,din  ve  mezhep  ve  benzeri

nedenlere dayandığı iddia ve ispat olunmadığından somut olay bakımından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun

5.maddesinde gösterilen ayrımcılık tazminatının şartları bulunmamaktadır. Lakin; yukarıda açıklandığı

üzere davacıya davalı işveren tarafından mobbing uygulandığı sabit olmakla makul oranda bir manevi

tazminata hükmedilmesi gerekir. Manevi tazminat fazla olup, oluşa uygun olarak daha az bir tutarda

belirlenmelidir.

3-Davacı  dava  dilekçesi  ve  sonra  verdiği  açıklama  dilekçesi  ile  manevi  baskı  nedeniyle  emekli

olmayıp,dava tarihine kadar çalışsaydı ve dava tarihinde emekli olsaydı son ücreti değişeceğinden daha

fazla kıdem tazminatı alacağı,emekli maaşına göre daha fazla ücret alacağı gibi nedenlerle maddi

tazminat  talebinde  bulunmuş  ve  mahkemece  ayrımcılık  tazminatı,kıdem tazminatı  farkı,hizmet

ikramiyesi farkı,emekliliğe teşvik tutarı olarak hesaplanan 93,314.16 TL alacak tutarı taleple bağlı

kalınarak 50.000,00 TL maddi tazminat olarak kabul edilmiş ise de; “emekli olmayıp dava tarihine

kadar çalışsaydım hak kazanacağım mali haklar daha fazla olacaktı,emekli olmak durumunda kalınca

bundan mahrum kaldım ve karşılığını maddi tazminat olarak istiyorum “şeklindeki talebin hiçbir hukuki

dayanağı yoktur.

Aksi kabul; davacının ölünceye kadar açacağı yeni davalarla aynı talepleri tekrar tekrar istemesine de

yol  açacaktır.Bu  durumun  hukuka  aykırı  olduğu  kadar,mantık  kurallarına  da  aykırı  olduğu

açıktır.Açıklanan nedenlerle davacının şartları bulunmayan maddi tazminat talebinin reddi gerekirken

yerinde olmayan gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının

istek halinde ilgiliye iadesine, 08.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.