İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/32
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/3901
Karar No. 2022/4911
Tarihi: 20.04.2022
lÖDEME BELGELERİ
lÖDEME BELGELERİNİN YARGILAMANIN HER AŞAMASINDA SUNULABİLECEĞİ
ÖZETİ: Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.02.2016 Tarih, 2014/22-735 Esas, 2016/166 Karar)
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça temyiz aşamasında, 2014 yılı Şubat ayındaki 10 günlük çalışmaya ilişkin banka onaylı hesap ekstresi sunulmuş olup; sözü edilen belge ilk kez temyiz aşamasında sunulmuş ise de; ödeme belgesi ve borcu söndüren nitelikte belge mahiyetinde kabul edilmelidir. Ödeme belgesinin hakkı ortadan kaldıran özelliği nedeni ile yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereklidir. Bu sebeple davacı işçiden, davalının savunmasına ve dava konusu döneme ilişkin sunulan belgelere karşı diyecekleri sorulmalı, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre talep konusu alacaklar hakkında yeniden bir karar verilmelidir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, müvekkilinin davalı iş yerinde 01/09/2013 tarihinde müzik öğretmeni olarak çalışmaya başladığını, psikolojik anlamda baskı sonucu ciddi problemlerle karşılaştığını ,bu sebeple yaşadığı sıkıntılar ve hastalığı sonucu davalıya Beyoğlu 44. Noterliğinin 07/02/2014 tarihli 634 sayılı ihtarnamesi ile iş akdini haklı olarak fesih ettiğini ve 2014 Şubat ayının 10 günlük ücretinin ödenmesini ihtar ettiğini, müvekkilinin sözleşmesini fesih ettiğini ihtar ettiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin davalı iş yerinde net 2.750,00 TL ücretle çalıştığını, 3,4,5,6,7,8. Aylar için 2.750,00 TL x 6 16.500,00 TL ve şubat ayından bakiye 1.800,00 TL toplam 18.300,00 TL müvekkilinin haklı fesih nedeni ile sözleşme gereği ödenmeyen net aylıklar tutarı 18.300,00 TL'nin akdin fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilerek davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının işvereni Eğitim Kurumları Rüstem Eyüboğlu olup, davacı tarafça doğru kişiye husumet yöneltilmiş olmadığını, işbu haksız ve dayanaksız davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, delilerinin toplanarak ve tanıklarının dinlenerek işbu haksız ve dayanaksız davanın esas yönünden reddinin gerektiğini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli olduğu, iş sözleşmesinin işveren tarafından değil işçi tarafından feshedilmiş bulunduğu, davacının bakiye ücret talep hakkı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/11873 Esas 2020/101 Karar sayılı ilamı ile " Somut olayda davacı işçinin 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununa tabi özel eğitim kurumunda öğretmen olarak çalıştığı, Yargıtay İçtihadı Birleşme Genel Kurulunun 2017/1 esas 2018/2 karar ve 23/02/2018 tarihli kararı ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 9. maddesinde belirtilen Özel Öğretim Kurumlarında çalışan öğretmenlerin sözleşmelerinin belirli süreli iş sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. İçtihadı birleştirme kararları Yargıtay Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca bağlayıcı olup, usuli kazanılmış hakkın istisnası olduğundan anılan karar uyarınca Borçlar Kanunu 438. madde hükümlerine göre bakiye süre ücretine hükmedilmesi gerektiğinden sözleşmenin belirsiz süreli olarak kabul edilip davanın reddine dair verilen kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir."gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ile davacının haklı nedenle feshi ispatlayamadığı gerekçesiyle sadece çalışmasının karşılığı olan şubat ayı ücretini hüküm altına alarak davayı kısmen kabul etmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında temyiz aşamasında sunulan ödeme belgelerinin dikkate alınıp alınamayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Kural olarak, yargılama aşamasında dayanılıp sunulmayan deliller, temyiz veya karar düzeltme aşamasında sunulamazlar; sunulmuş olsalar bile, bu aşamalardaki incelemeler sırasında dikkate alınamazlar. Bu kuralın tek istisnası, dayanılıp sunulan delillin, o davaya konu borcu söndüren bir nitelik taşıması; örneğin, davaya konu borcun ödenmiş olduğunu gösteren makbuz, ibraname gibi bir belge olmasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/h maddesinde, “davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır. Ödenmiş alacak hakkında davacının dava açmakta hukuki yararı yoktur. Bu halde, 6100 sayılı Kanun’un 115. maddesi gereğince, dava şartının varlığı ya da yokluğunun incelenmesi, doğrudan mahkemeye verilmiş ödevlerden olması karşısında, önceden ileri sürülmemiş olsa bile temyiz aşamasında dava şartının var olup olmadığını kendiliğinden gözetilmesinde bir usuli engel bulunmamaktadır.
Davanın hukuksal niteliği ve somut olayın özelliği gereği davalı, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge vermişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla, yargılama aşaması henüz tamamlanmamış ise böyle durumda, borcu itfa eden belge değerlendirmeye alınmalıdır. Gerçekten de, yargılamada davayı inkâr eden davalının savunması, borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Belirtilen nedenlerle, temyiz aşamasında sunulan ve borcu söndüren bir belgenin varlığı karşısında savunmanın genişletilmesi yasağından söz edilemeyeceğinin kabulü de zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24.02.2016 Tarih, 2014/22-735 Esas, 2016/166 Karar)
Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça temyiz aşamasında, 2014 yılı Şubat ayındaki 10 günlük çalışmaya ilişkin banka onaylı hesap ekstresi sunulmuş olup; sözü edilen belge ilk kez temyiz aşamasında sunulmuş ise de; ödeme belgesi ve borcu söndüren nitelikte belge mahiyetinde kabul edilmelidir. Ödeme belgesinin hakkı ortadan kaldıran özelliği nedeni ile yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gereklidir. Bu sebeple davacı işçiden, davalının savunmasına ve dava konusu döneme ilişkin sunulan belgelere karşı diyecekleri sorulmalı, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre talep konusu alacaklar hakkında yeniden bir karar verilmelidir.
3-Davalı şirketin unvanı Eğitim Kurumları Rüstem Eyüboğlu iken yargılama sırasında Rüstem Eyüboğlu Eğitim Kurumları Anonim Şirketi olarak değişmiş olup gerekçeli karar başlığında davalının yeni unvanına yer verilmemesi, eski unvanın gösterilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 20/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.