T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2016/6077 2019/15565 11.09.2019 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/32,41
|
|||
|
|||||
ÖZETİ Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim (komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur. Fazla mesai ise aksi belirtilmedikçe kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla çalışma yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır. Mahkemece davacının imzaladığı hizmet sözleşmesi gereğince fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu konusunda yapılan değerlendirme yerinde ise de davacının fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla çalışma ücretini karşıladığı gerekçesi ile isteğin reddi isabetli değildir. Bu şekilde çalışan işçi fazla çalışma yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekir. Prim ödemelerinin 15.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen fazla çalışma süresinin zamsız kısmını karşıladığı kabul edilmeli ve fazla çalışma ücreti sadece %50 zam kısmına göre hesaplanmalıdır. |
|||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 08/06/2008-21/07/2012 tarihleri arasında davalı bankada operasyon yönetici olarak çalıştığını, emekliliğe hak kazandığı için işten ayrıldığını, günlük 3 saat fazla mesai yaptığını ileri sürerek kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, davacının iş akdi feshinin haksız olduğunu, davacının esas amacının başka yerde çalışmak olduğunu, davacının üst yönetici olduğu için çalışma saatlerini kendisinin belirlediğini, iş sözleşmesine göre yıllık 270 saate kadar olan çalışmalarının ücret içerisinde olduğunu, davacının iddia ettiği kadar fazla mesai yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının emeklilik sebebiyle iş akdini sonlandırdığından kıdem tazminatına hak kazandığı ancak gerek fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu yönündeki düzenleme gerekse de işyerinde davacıya ödenen satış primleri göz önüne alındığında davacının fazla mesai alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi fazla çalışma ücreti isteğinde bulunmuş Mahkemece; iş sözleşmesinde fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu kuralının yer aldığı buna göre yılda 270 saati aşan fazla çalışma ücretinin hesaplandığı ancak aynı dönem için davacıya yapılan prim ödemelerinin daha fazla olduğu gerekçesiyle fazla çalışma ücretinin reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, operasyon yöneticisi olarak çalışan ve ücret dışında prim alan davacıya ödenen prim alacağının yaptığı fazla çalışma ücretinden mahsup edilip edilmeyeceği tartışma konusudur.
Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak ödenen ek bir ücrettir. İşverenin istek ve değerlendirmesine bağlı olabileceği gibi, sözleşme gereği olarak da verilebilir. Genel olarak pazarlamacılık sureti ile satışlarda çalışanların ücret yanında satış bedelinden belirli oranda prim (komisyon) aldıkları bilinen bir olgudur. Fazla mesai ise aksi belirtilmedikçe kural olarak 4857 sayılı İş Kanunu’na göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde, haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi fazla çalışma yapsın yapmasın prim ödemesi var ise bu ek ücrete hak kazanır.
Mahkemece davacının imzaladığı hizmet sözleşmesi gereğince fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu konusunda yapılan değerlendirme yerinde ise de davacının fazla mesai yapması halinde ödenen primin fazla çalışma ücretini karşıladığı gerekçesi ile isteğin reddi isabetli değildir. Bu şekilde çalışan işçi fazla çalışma yaptıkça buna bağlı olarak prime de fazladan hak kazanacağından, bir anlamda yüzde usulü çalıştığının kabulü gerekir. Prim ödemelerinin 15.10.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen fazla çalışma süresinin zamsız kısmını karşıladığı kabul edilmeli ve fazla çalışma ücreti sadece %50 zam kısmına göre hesaplanmalıdır. Aksi değerlendirme yapılarak prim ödemelerinin fazla çalışma ücretini karşıladığı gerekçesi ile fazla çalışma ücreti talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.