Yargı Kararları

SENDİKAL TAZMİNAT

SAYILAR

Esas No : 2023/43
Karar No : 2023/782
Tarihi : 25/04/2023
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/18-21 - 6356 S.STK/25
Yargı Yeri: İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : SENDİKAL TAZMİNAT EKSİK İNCELEME

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/18-21
6356 S.STK/25

T.C
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2023/43
Karar No. 2023/782
Tarihi: 25/04/2023

SENDİKAL TAZMİNAT
EKSİK İNCELEME

ÖZETİ: Davacı tarafça feshin sendikal nedene dayalı olduğu iddia edilerek sendikal tazminat talebinde bulunulmuştur. Dosya içerisine sunulan kayıtlarda davacının sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıkları da işyerinde sendikal örgütlenmenin yürütüldüğü aşamada bu faaliyetlere katılan davacının da içinde olduğu bir kısım işçilerin iş akitlerinin feshedildiği bildirilmiştir. Yerel mahkeme tarafından feshin sendikal nedene dayalı olduğunun ispat edilemediği kabul edilmiş ise de sendikal tazminata yönelik araştırma ve değerlendirme Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi'nin yerleşik kararlarındaki kriterlere göre yapılmamıştır. Öncelikle çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı'na yazı yazılarak davacının iş akdinin feshedildiği 29/11/2021 tarihinden öncesi ve sonrası altışar aylık dönemler itibariyle davalı işyerinde sendikalı işçilere ait ayrıntılı bilgilerin istenilmesi bakanlıktan işten atılan işçilere yönelik varsa kayıtların istenilmesi işten atılan işçilerin davacı ile aynı ya da farklı sendika üyesi olup olmadığının araştırılması gelen kayıtlarla birlikte davacının sendikal faaliyetlere katılımına ilişkin tanık beyanları da değerlendirilerek sonuçta sendikal nedenle fesih iddiasının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bu ölçüde bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Bu eksikliğin giderilmesi için yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.

DAVA: İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gelmiş olmakla dosya incelendi, yapılan müzakere sonunda gereği düşünüldü;
  GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
  TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davacı, davalı işyerinde 19.08.2019 tarihinden iş sözleşmesinin geçerli bir sebep olmadan feshedildiği 29.11.2021 tarihine kadar kesintisiz çalıştığı, davacının davalı işyerindeki hizmet süresi 6 aydan fazla olduğu gibi, davalıya ait işletmede toplam 30'dan fazla işçi çalıştığı, geçerli bir sebep olmadan iş hakkının fesih edildiği, müvekkilimizin iş sözleşmesinin feshedilmesinin asıl sebebi sendika üyesi olması ve sendikal faaliyetlerde bulunması, davacının üyesi bulunduğu Tek Gıda-İş Sendikası davalı işyerinde sendikal örgütlenme çalışmalarına başlamış olup, davacı da bu çalışmalara katılmış ve 25.11.2021 tarihinde sendika üyesi olduğu, davacı rahatsızlığı sebebi ile 25.11.2021 – 27.11.2021 tarihleri arasında raporlu olup, 29.11.2021 tarihinde mesai saatinde işyerinde geldiğinde iş sözleşmesinin feshedildiği kendisine bildirilmiştir. Geçerli olmayan nedenle feshi sebebi ile fesih işleminin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine, 4857 sK. nun 21/3 md.si gereğince 4 aylık ücret ve sosyal yardımları ile 4857 sK.nun 21/1 ve 6356 sK. nun 25. md.si gereğince 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere tazminatın ödenmesi gerektiğinin tespitine, masraf ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
  SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Davacının 19/08/2019-24/11/2021 tarihleri arasında sarmalık bölümünde beden işçisi olarak çalıştığı, 15/10/2021 tarihinden 2021 aralık ayı sonuna kadar 51 kişi işten çıkartıldığı, buna rağmen hala durumun ciddiyeti devam ettiği ilerleyen süreçte bu sayı daha da artabileceğini, davacının sendikal nedenle iş akdinin feshedildiği iddiasının hiçbir dayanağı ve somut delili olmadığını, müvekkil şirket ile sendika arasında toplu iş sözleşmesinin bulunmadığını, davacının agi dahil son net ücreti 2.906,00TL , davacı 2021 yılı başında ücret bildirim tebliği adlı belge ile, ücretini kabul edip onaylandığı, feshin son çare kuralına uyulduğu, fesih geçerli bir nedene dayandığı bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa bırakılmasını talep etmiştir.
  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
  İlk derece mahkemesince; '' 1-Davanın KABULÜ ile; davacının 24/11/2021 tarihli iş akdinin feshinin geçersizliğine, davacının davalı şirketteki işe İADESİNE,
2-Davacının yasal süre içerisinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının, davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık ücreti tutarı olan brüt 15.214,48 TL olarak davalının sorumlu olduğunun TESPİTİNE,
3- Davacının işe iade için yasal sürede işverene başvurması halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer hakları olan brüt17.065,20 TL'nin davalı sorumlu olmak üzere davacıya ödenmesi gerektiğinin TESPİTİNE'' şeklinde karar verilmiştir.
  TARAFLARCA İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
  Davacı vekili istinaf dilekçesi ile;        '' DAVACININ İŞ AKDİ SENDİKAL SEBEPLERLE FESHEDİLMİŞ OLUP DOSYA KAPSAMINDA TOPLANAN DELİLLER İLE BU HUSUS İSPAT EDİLMİŞTİR.
  Bilindiği üzere işverenler sendikal nedenle feshi gizlemek için çeşitli fesih sebeplerinin ardına gizlenmektedirler. Davalı tarafından fesih iddialarının ispat edilemediği ve gerçekleştirilen feshin geçerli olmadığı ilk derece mahkemesince de tespit edilmiş olup, feshin ardında yatan gerçek nedenin tespiti önem kazanmaktadır.
  BU AŞAMADA; DOSYADA BULUNAN VE DAVALI İŞVERENİN GERÇEK FESİH SEBEBİNİN ORTAYA ÇIKARILMASINDA ÖNEM ARZ EDEN DELİLLER VE GİZLENEN FESİH SEBEBİNİN GEREKÇESİNİN AYDINLATILMASINI SAĞLAYAN HUSUSLAR DİKKATLİCE İRDELENMELİ VE İNCELENMELİDİR.
  Şunu da belirmek isteriz ki, mahkemece müvekkilin işten çıkarıldığı tarihten önce ve sonra işçi çıkarımlarının olduğu, davalı işyerinde 3 sendikalı işçi bulunduğu ve sendika üyesi olmayan işçilerin de işten çıkarıldığı belirtilerek feshin sendikal sebeplerle yapılmadığının belirtilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Zira müvekkilin işten çıkarıldığı tarihten önce ve sonra işten çıkarma olduğu ve sendika üyesi olmayan işçilerin de işten çıkarılması beraber değerlendirildiğinde ortaya tanıklarca ifade edilen SENDİKAL ÖRGÜTLENME KAPSAMINDA KENDİLERİYLE GÖRÜŞÜLEN SENDİKA ÜYESİ OLABİLECEĞİNDEN ŞÜPHE EDİLEN HERKESİN İŞTEN ÇIKARILDIĞI gerçeği çıkmaktadır.
  Yine davalı işyerinde 3 sendikalı işçinin bulunması nicelik itibariyle herhangi bir anlam ifade etmemekte olup nitelik itibariyle değerlendirilmelidir. Burada esas olan işçinin sendikal sebeplerle işten çıkarılmış olmasıdır, bunun dışında belli bir sayıyı sağlama koşulu hukukumuzda aranmamaktadır.
  Davalı taraf iş sözleşmesinin feshi için geçerli bir neden dahi bulunmayan davacının iş sözleşmesini feshetme nedenini ispat edememiştir.
  BOŞTA GEÇEN SÜRE ÜCRET ALACAĞI İLE İŞE BAŞLATMAMA TAZMİNAT ALACAĞI YÖNÜNDEN İSTİNAF NEDENLERİMİZ:
  1- İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında; "…(çıplak ücret: 126,79 TL, giydirilmiş ücret emsal dosyalarda da işçilere yemek yardımı ve alışveriş çeki verildiği görülmekle 15,42 TL yemek yardımı ile 142,21 TL kabul edilmiştir)" şeklinde değerlendirme yapılarak müvekkilin 15.214,48.-TL işe başlatmama tazminatı ile 17.065,20.-TL boşta geçen süre ücretine hak kazanacağı…" şeklinde resen hesaplama yapılarak boşta geçen süre ücreti ve işe başlatamama tazminatı hesaplanmıştır. Mahkemece re'sen yapılan hesaplamada hata yapılmış olması sebebi ile kararı istinaf etmek gerekmiştir.
  4857 sK.nun 21. maddesinde işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar alacağının dava tarihindeki ücreti esas alarak parasal olarak belirler şeklinde düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından davacının çıplak ücreti tespit edilirken dosyada yapılan açıklamalara, dava tarihine ve dava tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücrete dikkat edilmeden hesaplama yapılmıştır. Mahkemece davacının tazminata esas çıplak brüt ücreti 3.803,62.-TL olarak tespit edilmiş ve hesaplamalar bu miktar üzerinden yapmıştır. Ancak huzurdaki dava 07.01.2022 tarihinde açılmış olup bu tarihte yürürlükte bulunan asgari ücret dahi net 4.253,40.-TL – brüt 5004,00.-TL olup mahkemece DAVA TARİHİNDEKİ ÜCRETİN ASGARİ ÜCRETTEN DAHİ DÜŞÜK OLACAK ŞEKİLDE TESPİT EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİ İLE HESAPLAMA HATALI OLMUŞTUR.
  2- Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen ücret bordrolarının incelenmesinde bordrosu sunulan işçilere asgari ücret üzerinden tahakkuk yapıldığı tespit edilmektedir. Davacının iş sözleşmesinin farazi fesih tarihi 2021 yılında asgari ücret 3.577,50.-TL olup, davacının işyeri kayıtlarındaki ücreti 3.803,61.-TL dir. Davacının farazi fesih tarihinde asgari ücret ile çalışmadığı sabit olmakla asgari ücret alan işçilere ait bordroları kabul etmiyoruz. Davacının 2022 yılı ücretinin bilinen son ücretin asgari ücrete oranı ile (3.803,61.-TL / 3.577,50.-TL 1,0632)tespit edilmesi gerekmekte olup, 2022 yılı ücreti (5.004,00.-TL * 1,0632) = 5.320,25.-TL olarak tespit edilmektedir. (fazlaya ilişkin hakkımız saklıdır). Bu sebeple mahkeme tarafından hükmedilecek mali sonuçlarda esas alınması gereken çıplak ücret bu tutardan düşük olamayacaktır.
  Ayrıca mahkeme tarafından giydirilmiş ücrete sadece yemek yardımı ve alışveriş çeki dahil edilerek 4.266,30.-TL olarak tespit edilmişse de dosya muhteviyatında bulunan deliller ve tanık anlatımlarından tespit edilecek sosyal yardımların tutarı çok daha yüksek olmaktadır. Yol yardımı açısından; 2022 yılı ESHOT (B) Fiyatlandırma tarifesinden tek yön 7,88.-TL olmak üzere yol yardımı (7,88.-TL * 2 ) 15,76.-TL olarak hesaplanmalıdır. Yine bayramlarda 100,00.-TL ikramiye verildiği degöz önünde bulundurulmalı ve giydirilmiş ücrete eklenmelidir.
  Yemek yardımı açısından ise; 21.12.2021 tarihli 31696 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 317 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca, 2022 yılı için gelir vergisinden istisna tutulacak günlük yemek bedeli 36,72 TL Brüt (34 TL+KDV %8) belirlenmiştir. Gerçekten de 2021 yılının Kasım ayı itibariyle ülkemizde başlayan ciddi enflasyon ve kur yükselişi hesaba katıldığında bu tutarın altında yemek yenilmesi imkansızlaşmış olup aksi ihtimali hayatın olağan akışına ve gerçekliğe uygun düşmeyecektir. Yine bu tutarlara giyecek ve bayram ikramiyelerinin eklenmesi gerekmekte olup, mahkemece resen yapılan boşta geçen süre ücreti ile sendikal tazminat alacağında hata bulunmaktadır.'' beyanı ile yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak yeniden karar verilmesi talep edilmiştir.                  
  Davalı vekili istinaf dilekçesi ile;'Davacının iş akdi, şirketin ekonomik gerekçeler nedeniyle feshedilmiştir.
  Öte yandan, işe iade kararının da hukuka aykırı olduğunu yinelemekle beraber, verilen kararın niteliği aslında kısmen kabuldür. Çünkü, davacı davasını açarken işe iade, işe iadeden doğan iş güvencesi tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve iş akdinin sendikal sebeple feshedildiği iddiası ile işçinin 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminat talebinde bulunmuştur. Sayın mahkeme, haklı bir şekilde, davacının sendikal tazminat talebini reddetmiştir. Zira, iş akdinin sendikal sebeple feshedildiği davacı tarafça hiçbir şekilde ispat edilememiştir. Hal böyle iken, davanın kısmen kabulüne karar verilip, müvekkil şirket lehine de vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerekirdi. Ancak sayın mahkeme, davacının taleplerinin tümünü kabul etmemesine rağmen, müvekkil şirket lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri de hükmetmemiştir. Bu açıdan da karar hatalı olup, kaldırılması gerekmektedir.
'' beyanı ile yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılarak yeniden karar verilmesi talep edilmiştir.                   
  GEREKÇE:    
  Dava, iş sözleşmesinin feshinden kaynaklı işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
  6100 sayılı HMK'nın 355 maddesi; istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırılı olarak yapılır, ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir şeklinde düzenleme içermektedir.
  Dairemizce istinaf incelemesi HMK 355 ve HMK 357.maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönünden yapılmış olup, gerekçeli karar yazımında HMK 359.maddesine 28/07/2020 tarihli 31199 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 38. Maddesi ile eklenen Fıkra dikkate alınmıştır.
  Davacı tarafça feshin sendikal nedene dayalı olduğu iddia edilerek sendikal tazminat talebinde bulunulmuştur. Dosya içerisine sunulan kayıtlarda davacının sendika üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Dinlenen davacı tanıkları da işyerinde sendikal örgütlenmenin yürütüldüğü aşamada bu faaliyetlere katılan davacının da içinde olduğu bir kısım işçilerin iş akitlerinin feshedildiği bildirilmiştir. Yerel mahkeme tarafından feshin sendikal nedene dayalı olduğunun ispat edilemediği kabul edilmiş ise de sendikal tazminata yönelik araştırma ve değerlendirme Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi'nin yerleşik kararlarındaki kriterlere göre yapılmamıştır. Öncelikle çalışma ve sosyal güvenlik bakanlığı'na yazı yazılarak davacının iş akdinin feshedildiği 29/11/2021 tarihinden öncesi ve sonrası altışar aylık dönemler itibariyle davalı işyerinde sendikalı işçilere ait ayrıntılı bilgilerin istenilmesi bakanlıktan işten atılan işçilere yönelik varsa kayıtların istenilmesi işten atılan işçilerin davacı ile aynı ya da farklı sendika üyesi olup olmadığının araştırılması gelen kayıtlarla birlikte davacının sendikal faaliyetlere katılımına ilişkin tanık beyanları da değerlendirilerek sonuçta sendikal nedenle fesih iddiasının değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bu ölçüde bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Bu eksikliğin giderilmesi için yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve dosyanın yerel mahkemeye geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
  Kabule göre de; davanın 07/01/2022 tarihinde açıldığı dikkate alındığında boşta geçen süre ve işe başlatmama tazminatları yönündenyasa gereği dava tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücret dikkate alınmalıdır. Eğer davacı fesih anında o tarihteki asgari ücretten daha fazla ücret alıyorsa ve bu ortaya konulmuşsa oranlama yapılarak dava tarihindeki ücret bulunmalı ve hesaplamalara baz alınmalıdır.
  Tüm bu nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı Kanunun 35.maddesi ile değişik HMK 353/1-a-6. Maddesi gereğince hükmün kaldırılarak Mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Hakkında istinaf başvurusunda bulunulan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nun 353/1. a-6 hükmü gereğince ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın davanın yeniden görülmesi için MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Sair istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesineyer olmadığına,
4-İstinaf karar harcı bakımından: Harçlar Kanunu’nun mahkeme harçlarını düzenleyen I. tarife A-3-e bendi gereği davanın esası hakkında karar verilmediğinden yatırılan nisbi harcın talebi halinde istinaf başvurusunda bulunan tarafa iadesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Kararın taraflara tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nun 353/1.a-6 maddesi gereğince KESİN olarak 25/04/2023 gününde oy birliği ile karar verildi.