ÖZETİ Her şeyden önce, davacının devamsızlık yaptığı savunulan 26/03/2023-29/03/2023 tarihleri arasında istirahat raporları bulunduğu ve 30/03/2023 tarihinde alınan işyeri savunmasında da sağlık raporları olduğunu belirttiği gibi davalı tanığı Mehmet’in de 28/03/2023 tarihinde bu raporları kendilerine toplu olarak gönderdiğini ifade ettiği anlaşılmaktadır. Davalı işverence, sağlık raporlarının sahte olduklarının savunulup ispatlanmadığı ve davacının istirahat raporlu olduğunu işverene fesih öncesinde bildirdiği ile hizmet süresi ve raporlu olduğu günler birlikte dikkate alındığında feshin haklı veya geçerli bir nedene dayandığının davalı işverence ispatlanamadığı anlaşılmış olup, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya ait işyerinde 19/07/2018-30/03/2023 tarihleri arasında operatör olarak çalıştığını ve iş sözleşmesinin sağlık raporlu olduğu dönemde devamsızlık nedeni ile haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesine ve boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakları ile işe başlatmama tazminatına dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı süresinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandığı raporların işyerinde aksamaya sebep verecek sayıda olmadığını, sürekli artan bir rapor durumunun da bulunmadığını, fesih gerekçesinin aksine devamsızlık tarihlerinde müvekkilinin sağlık raporu olduğunu ve işverenin çalışanın raporlu olup olmadığını SGK sistemine girdiğinde zaten görebileceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
İstinaf incelemesi 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca, resen gözetilmesi gereken kamu düzenine aykırılık taşıyan haller dışında, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; davacının iş sözleşmesinin 30/03/2023 tarihinde feshedildiği anlaşılmıştır.
Fesih ihtarnamesinde özetle; davacının, 26/03/2023-30/03/2023 tarihleri arasında bilgi vermeksizin ve izin almaksızın devamsızlık yaptığının, ayrıca çalıştığı süre zarfında çok sık rapor alarak işe gelmemesi nedeni ile işyerinde de olumsuzluklara yol açtığının ve iş ilişkisinin çekilmez bir hale geldiğinin belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece özetle, “.. son üç raporun art arda alınması ve gönderilen raporların devamsızlık yapıldıktan sonra gönderilmesi ve bu devamsızlık günlerine ilişkin olarak davalı işyeri vardiya amirlerinden izin alınmadan gerçekleştirmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde; davacının bu eylemleri ile işin yürütülmesinin olumsuz etkilendiği davalı iş yerinde çalışan diğer personellerin iş yükünün artmasına sebebiyet verdiğinden işverenden bu şartlar altında iş ilişkisinin devamının beklenemeyeceği..” gerekçesi ile feshin geçerli nedene dayandığı kabul edilmiştir.
Her şeyden önce, davacının devamsızlık yaptığı savunulan 26/03/2023-29/03/2023 tarihleri arasında istirahat raporları bulunduğu ve 30/03/2023 tarihinde alınan işyeri savunmasında da sağlık raporları olduğunu belirttiği gibi davalı tanığı Mehmet’in de 28/03/2023 tarihinde bu raporları kendilerine toplu olarak gönderdiğini ifade ettiği anlaşılmaktadır. Davalı işverence, sağlık raporlarının sahte olduklarının savunulup ispatlanmadığı ve davacının istirahat raporlu olduğunu işverene fesih öncesinde bildirdiği ile hizmet süresi ve raporlu olduğu günler birlikte dikkate alındığında feshin haklı veya geçerli bir nedene dayandığının davalı işverence ispatlanamadığı anlaşılmış olup, feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Yargılama sırasında aldırılan 06/08/2023 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar dosya kapsamına ve somut olaya uygun olup rapora itirazlar, davacının hizmet süresi ve fesih sebebi de dikkate alınarak; boşta geçen süre ücretinin brüt 86.381,46 TL, işe başlatmama tazminatının ise brüt 49.581,00 TL olarak tespitine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353-(1) b)2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353-(1) b)2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA
B)Davanın KABULÜNE,
Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarı olan brüt 49.581,00 TL olarak belirlenmesine,
Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer hakları toplamı olan brüt 86.381,46 TL’nin davalıdan tahsili gerektiğinin tespitine,
Davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,
Alınması gerekli 427,60 TL harçtan davacı tarafından yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 247,70 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 359,80 TL peşin ve başvuru harcı ile 1.382,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dava şartı arabuluculuk masrafı olan 680,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı kendisini Avukat ile temsil ettirdiğinden dosyanın karara çıktığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
HMK m.333/1 gereğince yatırılıp kullanılmayan gider avansının yatıran taraflara iadesine,
C)İstinaf başvurusu kabul edilen davacı tarafından yatırılan 427,60 TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 30,00 TL istinaf yargılama gideri ile 1.169,40 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
HMK’nun 333.maddesi uyarınca kullanılmayıp kalan gider avansının olması durumunda sarf edene iadesine,
Kararın tebliği, kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi’nce yapılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 7036 sayılı Kanunun 8/a. maddesi gereğince mahiyeti itibarıyla KESİN olarak 14.03.2024 gününde oy birliği ile karar verildi.
Gerekçeli Kararın Yazıldığı Tarih: 14.03.2024