TARIM BAĞ KUR SİGORTALILIĞININ GERİYE DOĞRU TESPİTİNİN OLANAKLI OLMADIĞI

SAYILAR

Esas No : 2012/1941
Karar No : 2011/2624
Tarihi : 28.02.2012
İlgili Kanun/Madde : 2926 S.T.BaĞ-K/5,7
Yargı Yeri: YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • TARIM BAĞ KUR SİGORTALILIĞININ GERİYE DOĞRU TESPİTİNİN OLANAKLI OLMADIĞI • TARIMSAL FAALİYETİN TESPİTİNİN GEREKMESİ

Tam Metin

 

YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2012/1941
2011/2624
28.02.2012
İlgili Kanun / Madde
2926 S.T.BaĞ-K/5,7
   

  • TARIM BAĞ KUR SİGORTALILIĞININ GERİYE DOĞRU TESPİTİNİN OLANAKLI OLMADIĞI
  • TARIMSAL FAALİYETİN TESPİTİNİN GEREKMESİ
  ÖZETİ: Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun’da, 506 sayılı Kanun’un 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan kanunun 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı  belirtilmiştir. Kanunun 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
 Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un  prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedi
             

Davacı, 01/06/1998-01/05/2004 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine   karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin   kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi Erdal İspenoğlu tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, 2926 sayılı Kanun’a göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini istemiştir.
Mahkemece  tespite karar verilmiş ise de,  hüküm  dosya kapsamındaki belgelere uygun  bulunmamaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Kanun’da, 506 sayılı Kanun’un 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan kanunun 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı  belirtilmiştir. Kanunun 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
 Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un  prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Kanun’un 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, birkaç yıl dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerin ne şekilde değerlendirdiğini ortaya koymak, davacının tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlara uygun ayrıntılı araştırma yapılmadan 01/01/1999-31/05/2001 ve 01/01/2002-30/04/2004 dönemleri için tespite karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de sigortalılık başlangıç tarihinin 01/06/1998 olması gerekirken, 01/06/1988 olarak yazılması da hatalıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.