İlgili Kanun / Madde
6100 S. HMK/304, 305,306
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2021/11730
Karar No. 2021/16734
Tarihi: 21.12.2021
lTEFHİM EDİLEN KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILABİLECEK HALLER
lHÜKMÜN TASHİHİ
lHÜKMÜN TAVZİHİ
lHÜKMÜN TAMAMLANMASI
lVEKALET ÜCRETİNİN YANLIŞ TAKTİR EDİLMESİNİN TAVZİH YOLUYLA DÜZELTİLE-MEYECEĞİ
ÖZETİ Tefhim edilen bir kararda değişiklik yapılması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ na göre üç halde olanaklıdır.
Bu hallerden birincisi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304’üncü maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi “, ikincisi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305’inci maddesinde düzenlenen “hükmün tavzihi”, üçüncüsü ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305/A-1 maddesinde düzenlenen “hükmün tamamlanması”dır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304’üncü maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi“ yolu ile “hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar“ yine 304’üncü maddede belirtilen usul ile düzeltilebilir.
“Hükmün tavzihi“ ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305’inci maddesindeki düzenlemeye göre hükmün açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesidir. Tavzih usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 306’ncı maddesinde düzenlenmiştir.
7251 sayılı Kanunun 27’nci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “hükmün tamamlanması” yolu ile taraflardan her birinin, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebileceği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21/12/2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat E. Ç. ile karşı taraf adına vekili Avukat A. K. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 2001-2016 yılları arasında davalı şirketin yurt dışı projelerinde fasılalı şekilde lojistik görevlisi olarak en son aylık net 1.950,00 ABD Doları ücret karşılığında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının müvekkili şirkette 04.09.2001–10.10.2016 tarihleri arasında fasılalı olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz devamsızlığı üzerine işverence haklı nedenle feshedildiğini belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesine göre İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden karar verilmiştir.
Dairemizin Bozma Kararının Özeti:
Dairemizce taraf temyizi üzerine duruşmalı yapılan temyiz incelemesi sonucunda; davacının tüm davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi ile yıllık izin alacağı bakımından 2010 Temmuz ayı bordrosunda ödenen miktarın değerlendirilmesi gerektiği gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrası Bölge Adliye Mahkemesi kararının özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda,yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı ve davalı vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı haricindeki sair temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Tefhim edilen bir kararda değişiklik yapılması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ na göre üç halde olanaklıdır.
Bu hallerden birincisi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304’üncü maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi “, ikincisi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305’inci maddesinde düzenlenen “hükmün tavzihi”, üçüncüsü ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305/A-1 maddesinde düzenlenen “hükmün tamamlanması”dır.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304’üncü maddesinde düzenlenen “hükmün tashihi“ yolu ile “hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar“ yine 304’üncü maddede belirtilen usul ile düzeltilebilir.
“Hükmün tavzihi“ ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305’inci maddesindeki düzenlemeye göre hükmün açıklanması veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesidir. Tavzih usulü Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 306’ncı maddesinde düzenlenmiştir.
7251 sayılı Kanunun 27’nci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “hükmün tamamlanması” yolu ile taraflardan her birinin, nihaî kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde, yargılamada ileri sürülmesine veya kendiliğinden hükme geçirilmesi gerekli olmasına rağmen hakkında tamamen veya kısmen karar verilmeyen hususlarda, ek karar verilmesini isteyebileceği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin bozma kararı sonrasında Bölge Adliye Mahkemesince davacı lehine 29.101,95 TL, davalı lehine 8.916,56 TL vekalet ücretine hükmedildiği, davacı vekilinin tavzih dilekçesi ile davacı lehine vekalet ücretinin eksik, davalı lehine vekalet ücretinin ise fazla hesaplandığı belirterek bu hususun düzeltilmesini talep etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; davaya konu ücret alacağının davadan sonra ödenmesi nedeniyle, konusuz kalan talep hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edildiği, konusuz kalan 5.785,00 USD alacak miktarının, maddi hata sonucu ret miktarına dahil edilerek taraflar hakkında avukatlık ücreti hesaplanmak suretiyle hüküm fıkraları arasında karışıklık meydana geldiği, Hukuk Muhakemeleri Kanunun’nun 304, 305 ve 305/A maddeleri gözetildiği gerekçesi ile 26.10.2021 tarihli ek karar ile davacının tavzih talebi kısmen kabul edilerek, davacı lehine 32.502,39 TL davalı lehine 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin maddi hatanın düzeltilmesi başlığı altında yaptığı düzeltme yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar niteliğinde olmayıp, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305/2. maddesinin "hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez." şeklindeki emredici düzenlemesine de açıkça aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 21.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.