ÖZETİ: Dosya içerisinde bulunan bordroların incelenmesinde davacıya her yılbaşında değişmek üzere, yıl boyunca ücretinden ayrı olarak aynı miktarda ikramiye başlığı altında ödeme yapıldığı görülmüştür. Davalılar ikramiye ödemelerine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadıkları gibi tanıklar da işyerinde ikramiye uygulaması olduğuna yönelik beyanda bulunmamışlardır. Bu hâlde Mahkemece ücret bordrolarında ikramiye başlığı altında yapılan ödemelerin davacının temel ücreti olduğunun kabulü ile hüküm kurulması gerekmektedir.
Taraflar arasında fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hususlarında da uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içerisinde bulunan bordrolarda tüm dönemler yönünden değişen miktarlarda fazla çalışma ile bazı dönemler yönünden ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının bulunduğu ve bordroların davacı tarafından imzalandığı görülmüştür. Bu halde ilâmın (2) numaralı paragrafında belirtildiği şekilde davacının gerçek ücretinin tespiti ile imzalı ve fazla çalışma tahakkuku bulunan dönemler yönünden bordroda gösterilen fazla çalışma süresi üzerinden davacının gerçek ücreti esas alınarak hesaplanan fazla çalışma ücretinden bordrodaki fazla çalışma ücreti ödemesinin mahsubu suretiyle hüküm kurulmalıdır. Aynı husus ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden de geçerlidir.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı asıl işverene ait beton santralinde 16.04.2007 tarihinde çalışmaya başladığını, 17.05.2017 tarihine kadar iki dönem hâlinde çalışma yaptığını, en son ücretinin net 3.000,00 TL ve 700,00 TL yemek ve servis hizmetinden yararlandığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini, fazla çalışma, hafta tatili çalışmaları ve ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yaptığı çalışmaların karşılığının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Atilla Çetiner İnş. Hizm. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiğini, işten ayrıldığı sırada tüm hak ve alacaklarını aldığını, ücretinin bordrolarda gösterildiğini, davacının 17.05.2017 tarihinde kendi isteği ile işten ayrıldığını, fazla çalışma yapılması hâlinde bordrolarda gösterilerek ödendiği, ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiği, diğer davalı ile arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davacının aldığı ücretin imzalı bordrolarla sabit olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının giydirilmiş brüt ücretinin net 1807,41 TL olduğu, iş sözleşmesinin davacı tarafça emeklilik sebebiyle feshedildiği, davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı ve fazla çalışma yaptığının tanık beyanlarıyla ispat edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; dava dilekçesinde belirttiği hususlarla birlikte iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının ücretinin brüt 1.897,00 TL kabul edilmesinin hatalı olduğunu, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden hileli bordrolardaki tahakkukların mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, 10 günden az verilen yıllık izinlerin yıllık izin süresinden mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, dava dilekçesinde yıllık izin ücreti olarak 1.000,00 TL talep edilmesine rağmen Mahkemece 500,00 TL olarak belirtilmesinin hatalı olduğunu, indirim yapılmaması gerektiğini, hüküm altına alınan alacakların tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı Atilla Çetiner İnş. Hizm. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. vekili; cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlarla birlikte ilk dönem çalışmasının dâhil edilerek hesap yapılmasının hatalı olduğunu, davacının tüm izinlerini kullandığını, davacı imzasını taşıyan bordrolarda fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının bulunması sebebiyle bu alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derce Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur
3.Davalı Akçansa Çimento San. ve Tic. AŞ vekili; cevap dilekçesinde belirtilen hususlarla birlikte, davacının ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erdiği, davacı imzasını taşıyan bordrolarda fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının bulunması sebebiyle bu alacakların hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisinde bulunan istifa dilekçesi değerlendirildiğinde davacının ilk dönem çalışmasının ücretinin az olması sebebiyle istifa ettiğinin yazılı olduğu, ikinci dönem çalışmasının ise emeklilik sebebiyle sona erdiği, davacı tarafça imzalanan bordrolar dikkate alındığında davacının ücretinin brüt 1.897,15 TL olduğunun kabulünde hata bulunmadığı, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden imzalı bordrolarda tahakkukların bulunduğu ve davacıya ödendiği, davacının yıllık izin ücreti değerlendirilirken her iki dönem çalışmasında geçen sürenin birlikte değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle birlikte her iki dönem çalışmasının birleştirilerek iş süresinin hesaplanması gerektiği, bordroların hileli olması sebebiyle fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, davalılar lehine vekalet ücreti hesaplanırken alacakları brüt talep etmemize rağmen net ücret üzerinden hüküm kurulması sebebiyle aradaki farkın dikkate alınmasının hatalı olduğunu, faiz başlangıçlarının hatalı belirlendiğini belirtere Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, iş sözleşmesinin feshi, iş süresi, ilk dönem çalışmasının istifa ile sona erip ermediği, vekâlet ücreti, ücret, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, faiz hususlarına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 32, 41, 44, 46, 47, 59.
3. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 4857 sayılı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan 14 üncü maddesi.
4. Dairemizin 23.01.2023 tarihli ve 2023/121 Esas, 2023/1189 Karar sayılı ilâmının fazla çalışmanın ispatına ilişkin ilgili kısmı şu şekildedir:
“…Ücret bordrosundaki ücretin, davacının gerçek ücret miktarını yansıtmadığının anlaşılması hâlinde, bordroların imzalı ve imzasız oluşuna göre bir ayrım yapılması gerekmektedir. Bu hâlde imzalı bordroda yer alan fazla çalışma saati davacıyı bağlayacağından, davacı bordrodaki süreden daha fazla süre ile çalıştığını ancak yazılı bir delil ile ispat edebilir. Davacının imzalı bordrodaki süreden daha fazla çalıştığını yazılı delil ile ispat etmesi hâlinde, bordroda ödendiği belirtilen fazla çalışma ücreti davacının gerçek ücreti üzerinden hesaplanan alacaklardan mahsup edilir. İmzalı bordrodaki fazla çalışma süresinden daha fazla çalışma yapıldığının yazılı kayıtlar ile ispat edilememesi durumunda, bordrodaki fazla çalışma saati ile bağlı kalınarak değerlendirme yapılır. Yani bordrodaki fazla çalışma süresinin işçinin gerçek fazla çalışma süresini yansıttığı, ancak karşılığı olan ücretin gerçek fazla çalışma ücretini yansıtmadığı kabul edilir. Davacının bordrodaki fazla çalışma süresinin karşılığı olan fazla çalışma ücreti gerçek ücret miktarı üzerinden yeniden hesaplanır. Bu halde de bordrodaki tahakkuk miktarı hesaplanan alacaktan mahsup edilir …”.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta davacı 3.000,00 TL net ücret ile çalıştığını davalılar ise bordrolarda göründüğü üzere brüt 1.897,15 TL aldığını belirtmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda giydirilmiş brüt ücret yönünden bordrolarda görünen ikramiye ödemeleri de dikkate alınarak kıdem tazminatı hesaplanmış ancak diğer alacaklar yönünden ikramiye ödemeleri dikkate alınmaksızın davacının temel ücreti belirlenerek hesaplamalar yapılmıştır. 2015 yılında işyerinden ayrılan davacı tanığı davacının 4.000,00 TL ücret ile çalıştığını beyan etmiştir. Dosya içerisinde bulunan bordroların incelenmesinde davacıya her yıl başında değişmek üzere, yıl boyunca ücretinden ayrı olarak aynı miktarda ikramiye başlığı altında ödeme yapıldığı görülmüştür. Davalılar ikramiye ödemelerine ilişkin herhangi bir beyanda bulunmadıkları gibi tanıklar da işyerinde ikramiye uygulaması olduğuna yönelik beyanda bulunmamışlardır. Bu hâlde Mahkemece ücret bordrolarında ikramiye başlığı altında yapılan ödemelerin davacının temel ücreti olduğunun kabulü ile hüküm kurulması gerekmektedir.
3. Taraflar arasında fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hususlarında da uyuşmazlık bulunmaktadır. Dosya içerisinde bulunan bordrolarda tüm dönemler yönünden değişen miktarlarda fazla çalışma ile bazı dönemler yönünden ulusal bayram ve genel tatil ücreti tahakkuklarının bulunduğu ve bordroların davacı tarafından imzalandığı görülmüştür. Bu halde ilâmın (2) numaralı paragrafında belirtildiği şekilde davacının gerçek ücretinin tespiti ile imzalı ve fazla çalışma tahakkuku bulunan dönemler yönünden bordroda gösterilen fazla çalışma süresi üzerinden davacının gerçek ücreti esas alınarak hesaplanan fazla çalışma ücretinden bordrodaki fazla çalışma ücreti ödemesinin mahsubu suretiyle hüküm kurulmalıdır. Aynı husus ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı yönünden de geçerlidir.
4. Davacı vekili alacaklarını brüt olarak talep etmiş olup Mahkemece net tutarlar üzerinden hüküm kurulması da hatalıdır.
5. Davacı vekili dava dilekçesinde 1.000,00 TL yıllık izin ücreti talep etmesine rağmen Mahkemece hüküm fıkrasında 500,00 TL talep edildiği kabulü ile karar verilmesi de ayrıca hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.