TİS YETKİSİNE İTİRAZ

SAYILAR

Esas No : 2013/16422
Karar No : 2013/15619
Tarihi : 26.06 .2013
İlgili Kanun/Madde : 6356. S.STK/ 43
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • TİS YETKİSİNE İTİRAZ • DAVA DİLEKÇESİNDE SOMUT DELİLLERİN YER ALMASI ZORUNLULUĞUNUN YARGILAMA YAPILARAK BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ

Tam Metin

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2013/16422
2013/15619
26.06 .2013
İlgili Kanun / Madde
6356. S.STK/ 43
   

  • TİS YETKİSİNE İTİRAZ
  • DAVA DİLEKÇESİNDE SOMUT DELİLLERİN YER ALMASI ZORUNLULUĞUNUN YARGILAMA YAPILARAK BELİRLENMESİNİN GEREKMESİ
  •  
  ÖZETİ Hükümde yer alan "itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir" cümlesi 17.10.2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda verilen önerge ile hükmün kapsamına dahil edilmiştir.
Önerge ile eklenen cümlenin amacının sırf yetki sürecini sürüncemede bırakmak amacıyla yapılan kötü niyetli itirazların önüne geçilmesi olduğu görülmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki hükümde itirazın incelenmeksizin reddedileceği ifade edilse de itirazın sırf yetki sürecini sürüncemede bırakmaya yönelik olup olmadığı ile somut delillere dayanıp dayanmadığı mahkeme tarafından bir inceleme ve değerlendirme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Şu halde itirazın incelenmeksizin reddedileceği ifadesinin somut olmayan ve somut delillerle desteklenmeyen itirazların işin esasına girmeksizin reddedileceği şeklinde anlaşılması özelde maddenin, genelde ise Kanunun amacına ve sistematiğine uygun düşmektedir. Diğer taraftan yargılanma haklarını kısıtlayan ve sınırlandıran hükümlerin hak arama özgürlüğü ve hukuki dinlenme hakkı kapsamında dar yorumlanması gerekmektedir.
 
 
             

DAVA                                    :'Davacı, Çalışma  ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma  Geni
Müdürlüğünün 75014829/103.02/2943 sayılı 01.02.2013 tarihli yetki tespitinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Mahkemece 06.03.2013 tarih 2013/314 esas 2013/21 karar sayılı ek kararda; verilen kararın 6356 sayılı Sendikalar ve Topli İş Sözleşmesi Kanunu'nun 43. maddesi gereğince kesin olduğu gerekçesiyle davacının temyiz istemi reddedilmiştir.
6356 sayılı Kanun'un "Yetki itirazı" başlıklı 43. maddesinin 3. fıkrasında, "itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir" denilmektedir. Hükmün devamında ise işçi ve üye sayılarının tespitindeki maddi hata ve süreye ilişkin itirazların duruşma yapılmaksızın kesin olarak karara bağlanacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itirazın incelenmeksizin reddedileceği belirtilmekle beraber bu kararın kesin olduğuna dair bir ifade hükümde yer almamaktadır.
Mahkemece 6356 sayılı Kanun'un 43/3. maddesi uyarınca dava dilekçesi ve eklerinde somut delillerin yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine kesin olarak karar verilmiş ise de verilen kararın niteliği itibariyle kesin olmadığı ve bu itibarla istanbul 18. İş Mahkemesinin 06.03.2013 tarih 2013/314 esas, 2013/21 karar sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının hatalı olduğu anlaşıldığından söz konusu kararın ORTADAN KALDIRILMASINA karar verilmiş olmakla, Tetkik Hakimi A. Bulut tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya ihçelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı isteminin Özeti:
Davacı vekili; -müvekkil şirkete ait Kemerburgaz Yolu Ayazağa Cendere Mevkii Pınar Depoları İstanbul adresindeki işyeri için davalı Bakanlığın olumlu yetki tespit kararı verdiğini, bu kararın yanlış olduğunu, zira müvekkil şirketin toplam dört işyeri bulunduğunu, Bakanlığın öncelikle diğer üç işyeri ile birlikte bir işletme niteliğinde olup olmadığını tespit edip buna göre yetki belgesi vermesi gerekirken hiçbir gerekçe göstermeden ve işyerlerinin işletme oluşturup oluşturmadığı belirtilmeden tüm işyerleri için tek bir yetki tespiti yapıldığını, ayrıca NACE kodlarına uygun olarak işkollarını belirleyen 19.12.2012 tarihli işkolları yönetmeliğine göre İstanbul işyerinin hiçbir şekilde Selüloz-İş Sendikasının faaliyet gösterdiği Ağaç ve Kağıt işkolunda faaliyet göstermediğini, bu nedenle İstanbul'daki işyeri için ağaç ve kağıt işkolunda faaliyet gösteren Selüloz-İş Sendikasına yetki verilmesinin hatalı olduğunu, bu konuda dava açtıklarını, bunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, işyerinden ayrılan, ölen ve emekli olan işçilerin üyeliklerinin devam ediyormuş gibi bakanlıkça tespitler yapıldığını, burada da ciddi hatalar söz konusu olabileceğini, bu nedenle üye sayısının tespitinin zorunlu olduğunu, yetki tespit davasının niteliği gereği mahkemece delillerin resen toplanması gerektiğini, bir kısım delillere ulaşamadıklarını, bunların bakanlık ve davalı sendikadan getirtilmesi gerektiğini iddia ederek Bakanlıkça verilen yetkinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlara dayanılarak, dava dilekçesi ve eklerinde somut delillerin yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe:
Davacı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık davalı sendikanın davacı şirketin işyerlerinde çoğunluğu sağlayıp sağlayamadığı ve mahkemece itiraz ile eklerinde somut deliller bulunmadığı gerekçesiyle işin esasına girmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6356 sayılı K^nun'un 43. maddesinin 3. fıkrasında, "İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer' almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir, işçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve karar temyiz edildiği takdirde Yargıtay tarafından on beş gün içinde kesin olarak karara bağlanır." denilmiştir. Hükümde yer alan "itiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir" cümlesi 17.10.2012 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda verilen önerge ile hükmün kapsamına dahil edilmiştir.
Önerge ile eklenen cümlenin amacının sırf yetki sürecini sürüncemede bırakmak amacıyla yapılan kötü niyetli itirazların önüne geçilmesi olduğu görülmektedir. Ancak belirtmek gerekir ki hükümde itirazın incelenmeksizin reddedileceği ifade edilse de itirazın sırf yetki sürecini sürüncemede bırakmaya yönelik olup olmadığı ile somut delillere dayanıp dayanmadığı mahkeme tarafından bir inceleme ve değerlendirme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Şu halde itirazın incelenmeksizin reddedileceği ifadesinin somut olmayan ve somut delillerle desteklenmeyen itirazların işin esasına girmeksizin reddedileceği şeklinde anlaşılması özelde maddenin, genelde ise Kanunun amacına ve sistematiğine uygun düşmektedir. Diğer taraftan yargılanma haklarını kısıtlayan ve sınırlandıran hükümlerin hak arama özgürlüğü ve hukuki dinlenme hakkı kapsamında dar yorumlanması gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Davacı, işletme kapsamına ve buna bağlı olarak işçi sayısına itiraz ettiği gibi davalı sendikanın üye sayısını da kabul etmemektedir. Davacı vekili ayrıca işletme kapsamına ilişkin dava açtıklarını, bunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, delillerin davalı bakanlık ile davalı sendikada bulunması nedeniyle delillere ulaşmakta güçlük çekildiğini ileri sürmektedir.
Diğer taraftan yetki tespitine itiraz dilekçesi ve eklerinde hukuki mütalaa, keşif, bilirkişi incelemesi, yetki tespit belgesi, bir kısım üyelikten çekilme bildirimleri, işyerlerine ilişkin Nace kodlarını gösterir belge, SGK prim bordroları, işe giriş ve çıkış bildirimleri, üye kayıt fişleri, istifa fişleri delillerine dayanılm ıştır.
Görüldüğü üzere, davacının itirazı somut olup delillerle de desteklendiğinden 6356 sayılı Kanun'un 43. maddesinin 3. fıkrasının birinci cümlesi kapsamında değerlendirilemez. Bu nedenle mahkemece belirtilen hükme dayanılarak esas hakkında değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Bozma sebebi ve şekline göre sair temyizlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.