YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2014/12431 2014/20448 10.11.2014 |
İlgili Kanun / Madde 6356 S. STİSK. /39 |
||||
|
||||||
ÖZETİ 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Iş Sözleşmesi Yasasına göre, Toplu Iş Sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma, imza tarihinde işyerinde çalışma halinde mümkün olmaktadır. Davacının, işyerinde uygulanan TİS'den dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanması 31.12.2010 ve öncesi donem için söz konusudur. Her Toplu İş Sözleşmesi için ayrı ayrı ve imza tarihinden sonra dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanma talebinde bulunmak gereklidir. Davacı, 01.01.2011- 31.12.2012 tarihleri arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesini imzalandığı tarih olan 17.05.2013 tarihinde işyerinde çalışmadığı için, bu TİS'den ve bu TIS'e mahsuben yapılan avans ödemelerinden yararlanması da mümkün değildir. | ||||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün
Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle,
temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı,dosya incelendi,gereği görüşüldü:
Davacı, davalı işyerinde işçi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından Ekim 2010 tarihinde haksız olarak Sonlandırıldığını, bunun üzerine açılan işe iade talepli davada işe iadesine, boşta geçen sure ve iş güvencesi tazminatına hükmedildiği, süresi içinde davalıya başvurarak işe iade edilmesini talep etmesine rağmen işe iade edilmediği ve mahkeme kararındaki alacaklar yönünden 22.11.2011 tarihinde ödeme yapıldığı, ancak ödemenin eksik olduğundan bahisle fark kıdem ve ihbar tazminatı ile yılık izin ücreti ve boşta geçen sure ve işe başlatmama tazminatının ödetilmesini istemiştir.
Davalı, davacının işe iade kararından sonra tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının çalışırken dayanışma aidatı ödeyerek TIS'den yararlanmış olması nedeniyle, davacının hakları ödenerek 22.11.2011 i'de işine son verilmesinden sonra 17 .05.2013 tarihinde geriye dönük olarak imzalanan 2011-2012 dönemi kapsayan TİS'den yararlanacağı gerekçesiyle _.. davacı n ı n fark alacak taleplerinin kabulüne karar verilmiştir-..
Sendika üyesi olmayan davacının, işten çıkarıldığı donemde, halen yürürlüğe girmemiş olan TIS’e mahsuben yapılan avans ödemelerinden yararlanıp yararlanamayacağı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6356 sayılı Kanunun 39. maddesi düzenlemesine göre;
(1)Toplu Iş Sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanır.
(2)Toplu Iş Sözleşmesinden, sözleşmenin imzalanması tarihinde, taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanır.
(3) Toplu Iş Sözleşmesi.nin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında iş sözleşmesi sona eren üyeler de, iş sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar Toplu Iş Sözleşmesinden yararlanır.
(4)Toplu Iş Sözleşmesinin imzası sırasında taraf işçi sendikasına uye olmayanlar, sonradan işyerine girip de üye olmayanlar veya imza tarihinde taraf işçi sendikasına üye olup da ayrılanlar veya çıkarılanların Toplu İş Sözleşmesinden yararlanabilmeleri, Toplu Iş Sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına dayanışma aidatı ödemelerine bağlıdır. Bunun için işçi sendikasının onayı aranmaz. Dayanışma aidatı ödemek suretiyle Toplu İş Sözleşmesinden yararlanma, talep tarihinden itibaren geçerlidir, imza tarihinden önceki talepler imza tarihi itibarıyla hüküm doğurur.
Bu düzenleme karşısında, üyelik veya dayanışma aidatı suretiyle yararlanmayı Toplu Iş Sözleşmesinin imza tarihinde ve bu tarihten sonra işyerinde çalışan uye veya üye olmayan işçilere tanımıştır. Toplu Iş Sözleşmesinin imza tarihi ile yürürlük tarihi arasında işyerinden ayrılan işçilerden sadece taraf sendika uyesı işçilerin is sözleşmelerinin sona erdiği tarihe kadar yararlanabileceğini öngörmüştür. Bu hüküm taraf sendika uyesı olmayan işçileri dışarıda bırakmıştır. Dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma ancak Toplu İş Sözleşmesi imzalandıktan sonra ve başvuru tarihi itibariyle mümkündür. Toplu İş Sözleşmesi imzalanmadan once dayanışma aidatı ödeme talebi suretiyle imza tarihinden once yararlanma söz konusu olmayıp, imza tarihinden once yöneltilen talepler imza tarihi itibariyle yapılmış sayılacak ve dayanışma aidatı ödeyen kişi imza tarihinden sonra yararlanacaktır.
Somut olayda mahkemece,davacının 01.01.2009-31.12.2010 dönemini kapsayan, Çelik -İş Sendikasının tarafı olduğu TIS'den, en son çalıştığı 2010 yılı Ekim ayında dayanışma aidatı ödeyerek yararlandığı, bu nedenle de işe iade davası sonrası taleplerinin ödendiği ve işe başlatılmadığı için iş akdinin feshi tarihi olarak kabul edilen 22.11.2011 tarihinde, yürürlüğe girmemiş olsa bile, sonraki dönem TIS'ne mahsuben yapılan avans ödemelerinden yararlanacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, karar hatalıdır.
Uyuşmazlığa konu olan ve 01.01.2011-31.12.2012 tarihleri arasını kapsayan Toplu Iş Sözleşmesi, 17.05.2013 tarihinde, 6356 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 07.11.2012 tarihinden sonra imzalanmıştır. TIS'in Geçici 1.maddesi, yararlanma konusunda Sendikalar ve Toplu Iş Sözleşmesi Yasasının uygulanacağını kabul etmiştir. Davacınınişsözleşmesi22.11.2011 tarihinde sona ermiştir. Davacı, TİS'e taraf sendika olan Çelik Iş Sendikası üyesi değildir.
6356 sayılı Sendikalar ve Toplu Iş Sözleşmesi Yasasına göre, Toplu Iş Sözleşmesinden dayanışma aidatı ödeyerek yararlanma, imza tarihinde işyerinde çalışma halinde mümkün olmaktadır. Davacının, işyerinde uygulanan TİS'den dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanması 31.12.2010 ve öncesi donem için söz konusudur. Her Toplu İş Sözleşmesi için ayrı ayrı ve imza tarihinden sonra dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanma talebinde bulunmak gereklidir. Davacı, 01.01.2011- 31.12.2012 tarihleri arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesini imzalandığı tarih olan 17.05.2013 tarihinde işyerinde çalışmadığı için, bu TİS'den ve bu TIS'e mahsuben yapılan avans ödemelerinden yararlanması da mümkün değildir.
Davacı, sadece 22 Kasım 2011 tarihine kadar, bir önceki TIS'.in ücrete ilişkin hükümleri hizmet akdi hükmüne dönüşmüş olduğu için 2010 yılında uygulanan TIS'in ücrete dair hükümlerinin kendisine uygulanmasını talep edebilecektir.
Yapılacak iş, davacının alacakları eğer 2010 yılında yürürlükte bulunan ve 31.12.20 10 tarihinden sonra da hizmet akdi hükümleri olarak devam eden TIS'e göre tam olarak ödenmiş ise davanın reddine karar vermek, ancak 01.01.2011-22.11.2011 tarihleri arasında yürürlükte bulunan ve hizmet akdi hükümleri olarak devam eden TIS'ne göre ,eksik ödenmiş ise aradaki farka hükmetmektir. Mahkemece hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.