Yargı Kararları

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNE YETKİSİZ MAHKEMEDE İTİRAZ

SAYILAR

Esas No : 2023/6982
Karar No : 2023/4923
Tarihi : 05.04.2023
İlgili Kanun/Madde : 6356 S. STK/43
Yargı Yeri: T.C. YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Ek Başlıklar : TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNE YETKİSİZ MAHKEMEDE İTİRAZ KÖTÜ NİYETLİ TEMYİZ DİSİPLİN CEZASI

Tam Metin

İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/43

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2023/6982
Karar No. 2023/4923
Tarihi: 05.04.2023

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNE YETKİSİZ MAHKEMEDE İTİRAZ
KÖTÜ NİYETLİ TEMYİZ
DİSİPLİN CEZASI

ÖZETİ: Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz başvurusunun kötüniyetli olup olmadığı değerlendirilecek olursa somut uyuşmazlıkta; işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin, işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer olan Samsun İş Mahkemesi olduğu açıktır. Mevzuatın emredici hükümlerine göre yetkili mahkemenin Samsun İş Mahkemesi olduğu da Bölge Adliye Mahkemesi kararında tereddüde mahal verilmeksizin gerekçelendirilmiştir.
Hâl böyle olmakla birlikte ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, Mahkeme  açık bir şekilde  yetkisiz olmasına rağmen davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması kötüniyetlidir. Davacı vekilinin temyizi kötüniyetli olduğundan 6100 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen 329 uncu maddesinin ikinci fıkrasının eldeki uyuşmazlığa tatbiki gerekir.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlıkça Türkiye Çimse-İş Sendikasına 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereğince yetki verildiğini, verilen bu yetki tespiti kararının hatalı olduğunu iddia ederek yetki tespiti kararının iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde yapılan yetki tespiti işlemlerin mevzuata uygun olduğunu, açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; davanın kötüniyetli olarak açıldığını, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen gerçek dışı olduğunu, şayet dava altı iş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa ve itiraz dilekçesi görevli makama kaydettirilmemiş ise davanın usulden reddinin de gerektiğini savunarak  davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6356 sayılı Kanun'un 2, 61ve 79 uncu maddeleri gereği davacının davasını yasal düzenlemelere göre Arkoz Gaz Beton San. Tic. AŞ'nin işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Samsun İş Mahkemelerinde açması gerektiği gerekçesiyle davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemenin davaya bakmaya yetkili olduğunu, yetki tespiti kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6356 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca görevli makamın Samsun Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olduğu dikkate alındığında, aynı Kanun'un 79 uncu maddesi uyarınca davaya bakmaya Samsun İş Mahkemesi yetkili olduğundan Mahkemece, yetkisizlik sebebiyle davanın usulden reddine dair verilen kararın dosya içeriğine ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; verilen yetki tespiti kararının Kanuna aykırı olduğundan iptali gerektiğini, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 6 ncı maddesinde, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunun belirtildiği, somut olayda da her iki davalını da yerleşim yeri adresinin Ankara olduğundan yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yetki tespitine itirazın yapıldığı Mahkemenin yetkili olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın "Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6356 sayılı Kanun'un "Görevli ve yetkili mahkeme" başlıklı 79 uncu maddesinin birinci fıkrası ise şu şekildedir:
"Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar iş davalarına bakmakla görevli ve yetkili mahkemelerde görülür. Ancak yedinci ila on birinci bölümlerin uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar için, görevli makamın bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir."
6. Anılan Kanun’un "Tanımlar" kenar başlıklı 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde de görevli makamın; işyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, aynı Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı ifade edeceği açıklanmıştır.
7. 6100 sayılı Kanun'un “Kötüniyetle temyiz” kenar başlıklı 368 inci maddesinin birinci fıkrasında “Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtay'ca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
8. 6100 sayılı Kanun’un "Kötüniyetle veya haksız dava açılmasının sonuçları" kenar başlıklı 329’uncu maddesinin ikinci fıkrası şu şekildedir:
 “…
Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.”
9. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Dairemizce ikinci olarak davacı temyizinin kötüniyetli olup olmadığı hususu ele alınmıştır.
Kararın İlgili Hukuk bölümünde yer verilen 6356 sayılı Kanun hükümlerine göre yetki tespiti ve toplu görüşme sürecinin büyük bir kısmında kesin ve düzenleyici süreler öngörülmüştür. Kanun koyucunun amacının toplu iş sözleşmesinin en kısa sürede imzalanması ve işçilerin toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılacak haklarına kavuşmaları olduğu gözetildiğinde, kesin ve düzenleyici süreler aracılığı ile toplu iş sözleşmesinin ivedi şekilde imzalanmasının amaçlandığı ifade edilebilir. Ayrıca yetki tespitine itirazın somut deliller veya olgulara istinaden yapılması gerektiğine dair hükmün de aynı amacın gerçekleşmesi için düzenlendiği şüphesizdir.
4. Yine, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinde yetki tespitine itirazın, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durduracağının açıkça düzenlenmeside yetki tespitine itirazın ivedi şekilde sonuçlandırılması gerektiğini gösteren açık düzenlemelerdendir.
5. Bu genel açıklamalar ışığında davacının temyiz başvurusunun kötüniyetli olup olmadığı değerlendirilecek olursa somut uyuşmazlıkta; işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin, işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün bulunduğu yer olan Samsun İş Mahkemesi olduğu açıktır. Mevzuatın emredici hükümlerine göre yetkili mahkemenin Samsun İş Mahkemesi olduğu da Bölge Adliye Mahkemesi kararında tereddüde mahal verilmeksizin gerekçelendirilmiştir.
6. Hâl böyle olmakla birlikte ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, Mahkeme  açık bir şekilde  yetkisiz olmasına rağmen davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması kötüniyetlidir. Davacı vekilinin temyizi kötüniyetli olduğundan 6100 sayılı Kanun'un yukarıda belirtilen 329 uncu maddesinin ikinci fıkrasının eldeki uyuşmazlığa tatbiki gerekir.
7. Bu açıklamalara göre davacı vekili tarafından temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından davacının, 4.000,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
2. 6100 sayılı Kanun'un 368 inci maddesi yollaması ile 329 uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince davacının 4.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.