ÖZETİ: Toplu iş sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi yeni koşullara uyarlamak amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin son fıkrasında yazılı olan “Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler.” kuralından, toplu iş sözleşmeleri yönünden iş ilişkisinin tarafları yerine, toplu iş sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece toplu iş sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 tarihli ve 2013/22-540 Esas, 2013/727 Karar sayılı kararı).
Toplu iş sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (Kenan Tunçomağ, Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, İstanbul, 2008, s.369).
Ne var ki toplu iş sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Tarım ve Orman Bakanlığı ile Orman Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Orman Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
- DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Erzurum Yakutiye Belediyesinde daimi işçi kadrosunda çalışırken 14.08.2010 tarihinde 5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun uyarınca davalı Bakanlığın Erzurum İl Müdürlüğüne daimi işçi kadrosu ile devredildiğini, hâlen aynı yerde daimi işçi olarak çalışmakta olduğunu, müvekkilinin çalıştığı Yakutiye Belediyesinde Hizmet İş Sendikasının yaptığı ve 01.01.2004 tarihinden geçerli toplu iş sözleşmesi ile getirilen taban ücret artışının müvekkiline yansıtılmadığını, düşük ücretle çalıştırıldığını, öncelikle devirden önceki ücretinin bulunup devirden sonra da Öz Orman İş Sendikasının yaptığı toplu iş sözleşmeleri ile getirilen ücret artışlarının uygulanarak ücretinin hesaplanmasını ve ücret tespitinden kaynaklı fark ücret, ilave tediye, ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
- CEVAP
- Davalı Tarım ve Orman Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, öncelikle dava konusunun zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı def’inin kabul edilmemesi hâlinde davanın husumetten reddi gerektiğini, zira davacının Bakanlık mensubu personel olmadığını, Bakanlıktan ayrı bir tüzel kişiliğe sahip Orman Genel Müdürlüğü personeli olduğunu, Erzurum Orman İşletme Müdürlüğünün davaya dâhil edilmesini talep ettiklerini, açılmış davanın hem usulden hem esastan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
- Dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili, davaya dâhil edilmeleri usulünü kabul etmediklerini, aleyhlerine açılan dava olmadığını, alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının Yakutiye Belediyesinde 07.11.2003 tarihinde işe girdiği, 29.12.2003 tarihinde Hizmet İş Sendikasına üye olduğu, 07.01.2008 tarihi itibarıyla 5620 sayılı Kanun uyarınca sürekli işçi kadrosuna geçirildiği, 15.08.2010 tarihi itibarıyla İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne devren nakledildiği, 20.08.2010 tarihinde Öz Orman İş Sendikasına üye olduğu, dava dışı Yakutiye Belediyesi ile Hizmet İş Sendikası arasında 20.03.2004 tarihinde imzalanmış ve 01.01.2004-31.12.2005 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinin 56 ncı maddesinde taban ücretler belirlenmiş olup 57 nci maddesinde ise; 01.01.2004 tarihinden itibaren her 6 aylık dönem için %20 oranında ücret zammı verileceğinin hükme bağlandığı, davalı Tarım ve Orman Bakanlığı ile Öz Orman İş Sendikası arasında imzalanan toplu iş sözleşmeleri doğrultusunda ve zamanaşımı def’i dikkate alınarak 09.07.2014-09.07.2019 tarihleri arasında yapılmış ücret artışları ile ilgili düzenlemelerde ücret farklılıkları ile yapılan iyileştirme hususundaki hükümlere göre bilirkişi raporunda tespit edilen fark alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
- İSTİNAF
- İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Bakanlık ve dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
- İstinaf Sebepleri
- Davalı Bakanlık vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın müvekkili yönünden husumetten reddi gerektiğini, davacının Bakanlığın değil Orman Genel Müdürlüğünün personeli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerine dahi katılmadıkları alacaklar için müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulamayacaklarını, zamanaşımı ve Mahkemece resen tespit edilecek başka sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
- Dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili, müvekkilinin davaya sonradan dâhil edildiğini, böyle bir usul olmadığını, müvekkili yönünden usulden ret kararı verilmesi gerektiğini, tüm ödemelerin davacıya eksiksiz yapıldığını, eksik inceleme olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
- Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle Orman Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı Bakanlık yönünden ise; dava dilekçesinde Tarım ve Orman Bakanlığının davalı olarak gösterilmesinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 124 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında makul bir yanılgıya dayandığından davanın bu madde gereğince aynı zamanda arabuluculuk son tutanağında ismi geçen Orman Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi, Tarım ve Orman Bakanlığının taraf olmaktan çıkarılması ve lehine vekâlet ücreti tesis edilmekle yetinilmesi gerekmekte iken Mahkemece, Orman Genel Müdürlüğünün davaya dâhil edilmesi ve her iki davalının alacaklardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle davalı Bakanlık hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilip diğer davalı hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmuştur.
- TEMYİZ
- Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
- Temyiz Sebepleri
Dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekili temyiz başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
- Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının devirden önceki dava dışı işvereni Yakutiye Belediyesinde çalışırken taban ücreti ve ücret zamlarına göre yevmiyelerinin ve sosyal haklarının davalı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine uygun şekilde belirlenerek ödenip ödenmediği noktasındadır.
- İlgili Hukuk
- 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddeleri.
- 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 32 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 39 uncu maddesi ile 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 1 vd. maddeleri.
- Değerlendirme
- Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle temyiz sebeplerine göre dâhili davalı Orman Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
- Toplu iş sözleşmesinin taraflarının değişen ekonomik durumlar karşısında, sözleşmede değişiklik yapmak ve sözleşmeyi yeni koşullara uyarlamak amacıyla toplu iş sözleşmesi hükümlerini değiştirmeleri olanaklıdır. 4857 sayılı Kanun’un 22 nci maddesinin son fıkrasında yazılı olan “Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilirler.” kuralından, toplu iş sözleşmeleri yönünden iş ilişkisinin tarafları yerine, toplu iş sözleşmesinin taraflarını anlamak lazım gelir. Gerçekten, toplu iş sözleşmesi yapma yetkisi olan kişilerin bu yetkileri devam ettiği sürece toplu iş sözleşmesi hükümlerinde değişiklik yapmaları kural olarak mümkündür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 15.05.2013 tarihli ve 2013/22-540 Esas, 2013/727 Karar sayılı kararı).
- Toplu iş sözleşmesi yetkisi olan yanlar, aralarında yapacakları bir ek protokolle gelecekteki haklarda artışı ve hatta bir azalmayı kararlaştırabilirler (Kenan Tunçomağ, Tankut Centel, İş Hukukunun Esasları, İstanbul, 2008, s.369).
- Ne var ki toplu iş sözleşmesinde yapılacak olan değişiklikler kural olarak geçmişe etkili olamayacaktır. Toplu iş sözleşmesinin tarafları arasında yapılan bu değişiklikler yapıldıkları tarihten ileriye dönük olarak sonuçlarını doğurur. Ayrıca toplu iş sözleşmelerinin özerkliği ilkesi gereğince, her toplu iş sözleşmesi kendi içinde bağımsızdır.
- Somut olayda, uyuşmazlık konusu olan 2004-2005 dönemini kapsayan toplu iş sözleşmesi 01.01.2004-31.12.2005 yürürlük süreli olmak üzere 20.03.2004 tarihinde imzalanmış, aynı toplu iş sözleşmesinin bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair 22.04.2004 tarihinde toplu iş sözleşmesi taraflarınca imzalanan protokol hükümleri ile bir kısım haklar ile taban ücretler ve taban ücretlere seyyanen zam hükümlerinde değişiklik yapılmıştır. Bu değişiklikten sonra davacının ücretinin protokol hükümlerine göre belirlendiği ve toplu iş sözleşmesindeki düzenlemeler çerçevesinde belirlenen ücretlerinin ödendiği anlaşılmaktadır.
- Davacının protokol tarihi olan 22.04.2004 tarihine kadar toplu iş sözleşmesinin 56 ncı maddesine göre belirlenen taban ücretlere göre ücret farkı alacaklarına hak kazandığı anlaşılmakla, davalı tarafın davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu, bu nedenle bu dönemin zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davacının uyuşmazlığa konu dönem geçerli toplu iş sözleşmesi ve 22.04.2004 tarihli protokol hükümlerine göre ücretinin tespit edilerek davalı Belediye tarafından ödendiği, bu nedenle dava konusu fark ücret alacaklarının bulunmadığının anlaşılmasına göre, Mahkemece bu gerekçe ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklı fark alacak taleplerinin reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
- KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.