ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN PRİM BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU

SAYILAR

Esas No : 2024/3202
Karar No : 2024/3165
Tarihi : 25.03.2024
İlgili Kanun/Madde : 506 S. SSK/80 - 5510 S. SSGSK/88
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

  • ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN PRİM BORÇLARINDAN SORUMLULUĞU
  • ÜST DÜZEY YÖNETİCİNİN TÜZEL KİŞİLİĞİ TEMSİL VE İLZAMA YETKİLİ KİŞİLER VEYA YÖNETİM KURULU ÜYELERİ OLDUĞU
  • CEZALARIN ŞAHSİLİĞİ
  • PRİMLERİN ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUK DÖNEMİNİN PRİM ALACAĞININ TAHAKKUK TARİHİNE GÖRE BELİRLENECEĞİ

 

Tam Metin

ÖZETİ Yukarıdaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, Kurumun prim alacağına ilişkin olarak işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliği haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici yada yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunulması gerekir. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi burada bir ayrıma giderek özellikle şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca belirtmiştir.

Şu hâlde yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece; idari para cezası yönünden cezaların şahsiliği prensibi gereği davacının bu borçlardan sorumluluğunun olmadığına ilişkin verilen karar yerinde ise de; dava dışı spor kulübünün yönetim kurulu üyesi olarak seçilen davacının yetkisinin iktisadi işletme ile sınırlı olduğu, ödeme emirlerine konu borcun ancak iktisadi işletme ile ilgili olması halinde davacının sorumlu olacağı, işletmeye ait olmaması halinde ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, bu konuda inceleme ve araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile spor kulübünü temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.

Bu düzenlemeler uyarınca, primlerin ödenmesine ilişkin sorumluluk döneminin tespitinde, prim alacağının tahakkuk tarihi esas alınarak primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler yukarıda açıklanan statüde oldukları dönemlerde tahakkuk eden ve ödenmesi gereken primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.

 

Taraflar arasındaki ödeme emrinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalı Kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili ile davalı Kurum vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Aysu Bilgiç tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı Eskişehirspor Kulübü Derneği Yönetim Kurulu üyeliği nedeniyle 5510 sayılı Kanun uyarınca ilgili kulüp tarafından sigorta primleri ve idari para cezalarının ödenmediğinden bahisle 25.01.2021 tarihinde tebliğ alınan 2016/26823, 2016/27928, 2019/30017, 2019/30028 2019/30031, 2019/30032, 2019/30039, sayılı ödeme emirlerinin gönderildiğini, ancak ilgili ödeme emirlerinin iptalinin gerektiğini, başlatılan takiplerin hukuka aykırı olduğunu beyanla, öncelikle takiplerin tedbiren durdurulmasını ve yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin takiplerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödeme emirlerinin iptalini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP

Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı Eskişehir Spor Kulübünün prim borçları için 7256 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunduğunu ve yapılandırma planı oluşturulduğunu, davacının sorumluluğunun bulunduğunu, davalı SGK tarafından yapılan takip ve haciz işlemlerinin yerinde olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulü ile davalı Kurum tarafından davacı hakkında tesis olunan 2019/30039 ve 2019/30032 takip nolu ödeme emirlerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile sözkonusu ödeme emirlerinin iptaline, davalı Kurum tarafından davacı hakkında tesis olunan 2019/30017 ve 2019/30028 takip nolu ödeme emirlerinde 2015/5. ay ile ilgili borçlardan dolayı ödeme emirlerinin o kısmının iptaline, davacının bu ödeme emirlerindeki 2015/5. ay ile ilgili borçlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile sözkonusu ödeme emirlerinin 2015/5. ay ile ilgili kısmının iptaline karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A.İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Kurum vekili istinaf yoluna başvurmuştur.

B.İstinaf Sebepleri:

1.Davacı Vekilinin İstinaf Sebepleri

Davacının temsil ve ilzam yetkilisi olmadığını, sadece iktisadi işletmenin tedarik ve tahsilat süreçlerinde görevli olduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

  1. Davalı Kurum vekilinin İstinaf Sebepleri

Davacının derneğin yöneticisi sıfatıyla prim borçlarından sorumlu olduğunu, borcun derneğin şahsından tahsil imkansızlığı bulunduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu ödeme emirlerinin 25.01.2020 tarihinde tebliğ edilip, davanın 26.01.2020 tarihinde açıldığı, 2019/30039 ve 2019/30032 sayılı ödeme emirlerinin dava dışı kulübün idari para cezası borcuna ilişkin olduğu ve davacının idari para cezasına ilişkin borçtan sorumlu tutulamayacağı, dernek karar defteri üzerinde yapılan incelemede davacının 01.06.2015 ile 29.06.2016 tarihleri arasında iktisadi işletemeden sorumlu yönetim kurulu üyesi olduğu, 01.06.2015 tarihli kararda davacı ve Faruk Işık’ın birlikte imzaları ile iktisadi işletmeyi her konuda her derecede ahzu kabza temsil etmeleri, bankalarda hesap açmaya, çek karnesi almaya, çekleri birlikte imzaları ile keşide etmeye yetki verildiği, söz konusu yetkinin geniş anlamda iktisadi işletmeyi temsil ve ilzam yetkisi taşıdığı anlaşılmakla 2015/5. ay haricindeki borçlardan sorumlu tutulması gerektiğine dair Mahkemenin maddi vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

  1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

  1. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının 31.05.2015 tarihinde yapılan Eskişehir Spor Kulubü olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi seçildiğini, 01.06.2015 tarihinde iktisadi işletmeden sorumlu yönetim kurulu üyesi seçildiğini, davacıya verilen görevin dernek adına temsil yetkisi tanıyan üst düzey yöneticilik olmadığını, kısıtlı bir yetki olarak iktisadi işletme sorumluluğu olduğunu, tek başına karar alıp uygulanma ya da uygulatılmasına olanak tanımadığını, aynı tarihli yönetim kurulu toplantısında Eskişehirspor Kulubü’nü 1inci derecede imza yetkilisi olan Başkan Mesut Hoşcan, başkan vekili Ahmet Yalçın, 2 nci derecede imza yetkilisi olarak idari asbaşkan ve basın sözcüsü İbrahim Eldem, mali asbaşkan Bilge Kosbatur, teknik asbaşkan Bahadır Ünalan olmak üzere 1 inci derecede imza yetkililerinden herhangi 2 kişinin müşterek imzası ile veya 1 inci ve 2 nci derecede imza yetkilisi ile birlikte temsil ve ilzama yetkili kılındıklarına dair karar verildiğini beyanla davanın ödeme emirlerinden sorumlu olmadığını beyanla temyiz talebinde bulunmuştur.

Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar ile temyiz talebinde bulunmuştur.

C.Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.

2.İlgili Hukuk

Ödeme emrine konu prim borçları yönünden, tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu; mülga 506 sayılı Kanun’un 80, bazı maddeleri dışında 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun’un 88, 6183 sayılı Kanun’un 35 ve mükerrer 35 inci maddelerinde düzenlenmiştir.

506 sayılı Kanun’un 80 inci maddesi; “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünüöngörmüş;5510sayılıKanun’un 88 inci maddesinde debir kısım farklar dışında anılan maddeye benzer düzenleme getirmiş olup, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” hükmünü getirmiştir.

6183 sayılı Kanun’un 35 inci maddesinde; limited şirketlerin ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları düzenlenmiş; mükerrer 35 inci maddesinde ise amme alacakları ve bu bağlamda davalı Kurumun işveren tüzel kişilerden prim ve diğer alacaklarının, tüzel kişinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilememesi ya da tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarıyla sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Yukarıdaki düzenlemelerden anlaşılacağı üzere, Kurumun prim alacağına ilişkin olarak işveren ile birlikte müteselsilen sorumluluk koşullarının oluşması için, işveren kamu kurum ve kuruluşu ise, kamu görevlilerinin tahakkuk ve tediye ile görevli olması, tüzel kişiliği haiz diğer işyerlerinde ise üst düzey yönetici yada yetkilisi ve kanuni temsilci sıfatıyla işveren tüzel kişiliği temsil ve ilzama yetkili bulunulması gerekir. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesi burada bir ayrıma giderek özellikle şirket yönetim kurulu üyelerinin, temsil ve ilzam yetkisi aranmaksızın (haklı sebepleri olmazsa) müştereken ve müteselsilen sorumlu olacaklarını ayrıca belirtmiştir.

3.Değerlendirme

1-Dernek niteliğindeki spor kulüplerinde; prim alacağının tahakkuk ettiği ve ödenmesi gereken dönemde, işverenle birlikte müteselsil sorumluluk koşulunun oluşması için kulübün “…temsil ve ilzama yetkili üst düzey yöneticisi veya yetkilisi…” durumunda olunması gerekir.

Somut olayda, dava dışı Eskişehirspor Kulübünün 2015/12-2016/5 aylarına ilişkin olarak prim, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve damga vergisi borçlarından dolayı davacı adına ödeme emirleri düzenlenerek tebliğ edildiği, Eskişehirspor Kulübüne ait karar defterlerine göre davacının 31.05.2015 tarihinde yapılan olağanüstü seçimli genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, 01.06.2015 tarihli toplantıda alınan kararların A bendinde; yönetim kuruluna seçilenlerin görevlerinin M. H. (başkan), A.Y. (başkan vekili), A. E. S. (başkan yardımcısı-mali) , S. G (başkan yardımcısı-idari), A. İ. D (genel sekreter), İ. E.(idari asbaşkan ve basın sözcüsü), B. K (asbaşkan), M. Y. A (yönetim kurulu-altyapı), A. Z (yönetim kurulu-altyapı), M. A (yönetim kurulu-amatör branşlar ve stadyum ), R. S (yönetim kurulu-temsil ve dış ilişkiler), A. O (yönetim kurulu-yatırım ve projeler), E. D. (yönetim kurulu-vakıf), F. I ve Davacı D. B’ın ise iktisati işletme olarak belirlendiği, B bendinde; Eskişehirspor kulübünü bilumum şahıs, müesseseler, TFF, Spor Toto-Loto, Sayısal, İddia, GSİM bankalar, finans kurumları ve benzeri yerlerde kulüp ana tüzüğünün dördüncü kısım 32. Maddesi uyarınca 3 yıllığına Eskişehirspor Kulübünü 1. Derecede imza yetkilisi olarak Başkan M. H, Başkan Vekili A. Y, . 2. Derecede imza yetkilisi olarak İdari Asbaşkan ve basın Sözcüsü İ. E, Teknik Asbaşkan B. Ü, Mali Asbaşkan B. K olmak üzere birinci derece imza yetkililerinden herhangi iki kişinin müşterek imzası ile veya birinci dereceden bir kişi ve ikinci dereceden bir kişinin olmak üzere müşterek imzası ile temsil ve ilzama yetkilendirilerek bundan önceki imza sirkülerinin iptaline karar verildiği, E bendinde; Eskişehirspor Kulübü İktisadi işletmesini temsilen F. I ve davacı D. B’ın yetkili kılınmasına, yetki verilen F. I ve davacı D. B’ın birlikte imzaları ile iktisadi işletmeyi her konuda ve her derecede ahzu kabza temsil etmelerini, bankalarda hesap açmaya, çek karnesi almaya, çekleri birlikte imzaları ile imzalamalarına, bu tarihten önceki yetkili kişilerin yetkilerinin iptaline ve gerekli yerlere bildirilmesine karar verilmiş, 29.06.2016 tarihli toplantıda Eskişehirspor Kulübü İktisadi işletmesini temsile Başkan H. Ü, Başkan yardımcısı İ. A. A, Mali Asbaşkan E. B.in seçildiği söz konusu kişilerin temsil ve ilzama yetkilendirilerek bu tarihten önceki temsile yetkili kişilerin yetkilerinin iptaline karar verildiği, davacının söz konusu temsil ve ilzam yetkilendirilen kişiler arasında yer almadığı görülmüştür.

Şu hâlde yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece; idari para cezası yönünden cezaların şahsiliği prensibi gereği davacının bu borçlardan sorumluluğunun olmadığına ilişkin verilen karar yerinde ise de; dava dışı spor kulübünün yönetim kurulu üyesi olarak seçilen davacının yetkisinin iktisadi işletme ile sınırlı olduğu, ödeme emirlerine konu borcun ancak iktisadi işletme ile ilgili olması halinde davacının sorumlu olacağı, işletmeye ait olmaması halinde ise sorumlu olmayacağı gözetilerek, bu konuda inceleme ve araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile spor kulübünü temsil ve ilzam yetkisinin bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.

2- 5510 sayılı Kanun’un 88 inci maddesinin 1 inci fıkrasında aynı Kanun’un 4/1-(a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenin bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma ödeyeceği düzenlenmiş ancak primlerin ne zaman ödeneceğini belirlememiş olup bu konuda Kuruma yetki verilmiştir.

12.05.2010 tarihli 27579 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 108. maddesinin ilk hâlinde, Kanun’da belirtilen sigorta primlerinin Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süre içinde Kuruma “ödeneceği düzenlenmiş böylece sigorta prim ödeme sürelerini belirleme yetkisi İşveren Uygulama Tebliğine bırakılmıştır.

01.09.2012 tarihli ve 28398 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinin 2., 4. maddesinde 5510 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenlerin, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödeyecekleri, ödeme süresinin son gününün resmî tatile rastlaması hâlinde prim tutarlarının, en geç son günü izleyen ilk iş günü içinde Kuruma ödeneceği belirtilmiştir.

Anılan Yönetmeliğin 108. maddesinde 29.05.2016 tarihli ve 29726 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan değişiklikle “İşverenler, Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddelerine tabi çalıştırdığı sigortalılara, sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılara, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre iş görme edimini yerine getirmek üzere başka işverene geçici olarak devrettiği sigortalılara ilişkin primleri bu maddede öngörülen sürelerde öderler” düzenlemesi getirilmiş maddenin devamında ise;

“Kanunda belirtilen sigorta primleri, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar yönünden;

  1. a) Ayın 1’i ile 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın son gününe kadar,
  2. b) Ayın 15’i ile müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 14’ü ne kadar, işverenlerce Kuruma ödenir.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Bu düzenlemeler uyarınca, primlerin ödenmesine ilişkin sorumluluk döneminin tespitinde, prim alacağının tahakkuk tarihi esas alınarak primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler yukarıda açıklanan statüde oldukları dönemlerde tahakkuk eden ve ödenmesi gereken primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.

Kabule göre de; davacının 01.06.2015 tarihinde iktisadi işletmeden sorumlu olan yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildiği, 2015 yılı 5 inci ayına ait Kurum borçlarının takip eden 6 ıncı ayda ödeneceği, ödeme tarihinde de davacının sorumlu olacağı gözetilmeksizin Mahkemece 5 inci ay borcundan sorumluluğun bulunmadığına karar verilmiş olması da isabetsiz bulunmuştur.

4-Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

VI.KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.03.2024 gününde oybirliğiyle karar verildi.