ÜYELİĞİN MAHKEME KARARI İLE TESPİTİ

SAYILAR

Esas No :  2014/11697
Karar No : 2015/23338
Tarihi : 07.07.2015
İlgili Kanun/Madde : 6356 S. STSK. /30
Yargı Yeri: YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : • ÜYELİĞİN MAHKEME KARARI İLE TESPİTİ • İŞVEREN TEMERRÜDÜNÜN ÜYELİĞİN BİLDİRİLMESİYLE BAŞLAYACAĞI

Tam Metin

 

YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
 2014/11697
2015/23338
07.07.2015
İlgili Kanun / Madde

6356 S. STSK. /30

 

   

  • ÜYELİĞİN MAHKEME KARARI İLE TESPİTİ
  • İŞVEREN TEMERRÜDÜNÜN ÜYELİĞİN BİLDİRİLMESİYLE BAŞLAYACAĞI
  ÖZETİ   Somut olayda, mahkemece davacının 29.04.2008 tarihinden itibaren sendika üyesi olarak işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının üyeliğinin mahkeme kararı ile tespit edilmesinin ardından dava dışı sendika tarafından davacının üyeliği işverene 22.02.2011 tarihli yazı ile bildirilmiştir. Daha önce kendisine bildirim yapılmayan davalı yönünden bildirim tarihinden önce temerrüdün gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu sebeple, ücret alacağına hak ediş tarihlerinden değil, davalıya sendika üyeliğinin bildirildiği tarihten itibaren faiz işletilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
               
 
     
             

                 
DAVA   : Davacı, fark ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraf avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Yücesoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 29.04.2008 tarihinde Yol-İş Sendikasına üye olmak için başvuruda bulunduğunu, başvurusunun reddedilmesi üzerine dava açtığını ve mahkemece işyerinde çalışmaya başladığı tarihten itibaren Yol-İş Sendikası üyesi olması gerektiğinin tespitine  karar verildiğini, 29.04.2008 – 14.03.2010 tarihleri arasındaki dönem için toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan fark ücret alacağının ödenmesi gerektiğini ileri sürerek, fark ücret alacağını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı ile sendika arasındaki davanın tarafı olmadığını ve kendilerine üyeliğin bildirilmediğini, ayrıca işçi tarafından dayanışma aidatı ödenerek de toplu iş sözleşmesinden faydalanılabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı  davacı ve davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair  temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 177. maddesinde, ıslahın tahkikat aşaması tamamlanıncaya kadar sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği belirtilmiştir. 181. maddede ise  kısmen ıslaha başvuran tarafa, ıslah ettiği usul işlemini yapması için bir haftalık süre verileceği, bu süre içinde ıslah edilen işlem yapılmazsa, ıslah hiç yapılmamış gibi davaya devam edileceği düzenlenmiştir. Dosya içeriğine göre, davacı tarafından davanın ıslah edildiği ancak harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıdaki madde gereğince davacı vekiline ıslah ettiği miktarlar için harcını yatırmak üzere bir hafta kesin süre  verilmeli ve oluşacak duruma göre sonuca gidilmelidir. Islah harcı yatırılmadan ıslah edilen miktarların hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3. Dava konusu ücret alacağı yönünden  davalının temerrüde düşüp düşmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur .
Somut olayda, mahkemece davacının 29.04.2008 tarihinden itibaren sendika üyesi olarak işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davacının üyeliğinin mahkeme kararı ile tespit edilmesinin ardından dava dışı sendika tarafından davacının üyeliği işverene 22.02.2011 tarihli yazı ile bildirilmiştir. Daha önce kendisine bildirim yapılmayan davalı yönünden bildirim tarihinden önce temerrüdün gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu sebeple, ücret alacağına hak ediş tarihlerinden değil, davalıya sendika üyeliğinin bildirildiği tarihten itibaren faiz işletilmelidir. Bu yön gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden  dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.07.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.