ÖZETİ: Yetki tespitine itiraz edildiğine dair bildirimin hak düşürücü süre içerisinde görevli makama KEP sistemi üzerinden iletilmesi, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen itiraz dilekçesinin kaydettirilmesine dair özel dava şartının yerine getirildiği sonucunu doğuracaktır. Diğer taraftan ayrıntıları Dairemizin 18.01.2022 tarihli ve 2021/12535 Esas, 2022/520 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yetki tespitine itirazın hak düşürücü süre içerisinde 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde yer alan görevli makam tanımı kapsamındaki birimlerden herhangi birine yapılması da yeterlidir.
8Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından KEP sistemi üzerinden itirazın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletilmesi yeterli olduğundan, 19.04.2023 tarihi itibarıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı merkez teşkilatının çalışma saatlerine dair kayıt ve bilgiler getirtilmeli, saat 17.46 itibarıyla çalışmanın bitmediği tespit edildiği takdirde işin esası incelenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
- DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Goethe-Institut’un, 08.05.1957 tarihinde Almanya Federal Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanan “Kültür Anlaşması” uyarınca kurulduğunu, Almanya Federal Cumhuriyeti’nin tüm dünyada faaliyet gösteren kültür elçisi olduğunu, tek gelir kaynağının, Almanca dil kursları olan Enstitüde kurslardan elde edilen meblağın çalışan ücretlerini ödemeye yetmemesi sebebiyle, faaliyetin sürekliliği için Almanya Federal Cumhuriyeti Devleti’nden düzenli olarak hibe alındığını, bu nedenle Türkiye’deki Goethe-Institut’ların çalışanların ücretlerini belirleme konusunda tek başlarına karar alabilen kurumlar olmayıp Büyükelçilik ve Merkez Enstitünün talimatları doğrultusunda hareket edebilen yapılar olduğunu, Ankara, İstanbul ve İzmir’de üç işyerleri bulunduğunu, toplam 152 işçi çalıştığını, işletme düzeyinde %40 sayısal çoğunluğun sağlanamadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 07.04.2023 tarihli ve 242184 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
- CEVAP
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça itirazın süresi içinde görevli makama kayıt ettirilerek Mahkemesine sunulmaması üzerine usulüne uygun itiraz edilmediğini, 28.04.2023 tarihli ve 248373 sayılı yetki belgesinin düzenlendiğini, olumlu yetki tespit kararı kesinleştikten sonra taraflarca itirazların ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, Bakanlıkça yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
Davalı Tez Koop İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 43 üncü maddesinin ikinci fıkrası gereğince itiraz dilekçesinin görevli makam olan Ankara Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne kaydettirilmiş olması gerektiğini, bu şekilde bir kaydın bulunmadığını, kayıt bulunmadığından ötürü Bakanlıkça müvekkili Sendikaya 28.04.2023 tarihli yetki belgesi verildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafça itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmediği, olumlu ve olumsuz yetki tespitinin iptaline dair dava açılmadan önce altı iş günlük kesin süre içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilmesi gerektiği, bu hususun yetki tespitinin iptali açısından dava şartı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
- İSTİNAF
- İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
- İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; dava dilekçesinde yazılı sebeplere ilaveten Kayıtlı Elektronik Posta Sistemi (KEP) üzerinden itirazın süresinde iletildiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
- Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut uyuşmazlıkta davacı tarafından 19.04.2023 tarihli ve saat 17.46.57’de yetki tespitine itiraz dilekçesinin görevli makam olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına KEP sistemi üzerinden bildirildiği, davanın 19.04.2023 tarihli ve saat 17.55 itibarıyla açıldığı görülmüş ise de, tarafların iddia ve savunması ile dosya kapsamındaki Ankara Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün 25.07.2023 tarihli yazısından da anlaşılacağı üzere itiraz dilekçesinin kaydettirildiğine dair herhangi bir kayıt işlemi bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
- TEMYİZ
- Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
- Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; dava ve istinaf dilekçelerinde belirttiği sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
- Gerekçe
- Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
- İlgili Hukuk
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
6356 sayılı Kanun’un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
- 6356 sayılı Kanun’un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
- 6356 sayılı Kanun’un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
25.08.2011 tarihli ve 28036 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kayıtlı Elektronik Posta Sistemine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik (KEP Yönetmeliği) hükümleri.
- Değerlendirme
İnceleme konusu davada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 24.03.2023 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait (0015100.006) sicil numaralı işyerinde toplam 42 işçi çalıştığı ve 30 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gerekli çoğunluğu sağladığına dair 07.04.2023 tarihli ve 242184 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.
Davacı işveren tarafından yapılan itiraz ve açılan dava neticesinde, altı iş günlük kesin süre içerisinde itirazın kaydettirilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiş ve istinaf başvurusu da esastan reddedilmiş ise de yapılan araştırma eksik olup hüküm kurmaya yeterli değildir.
3.Somut uyuşmazlıkta altı iş günlük sürenin son günü olan 19.04.2023 tarihinde, yasal süre içinde davanın açıldığı uyuşmazlık dışıdır. Diğer taraftan dosya içeriğine göre, davacı tarafından KEP üzerinden yetki tespitine itiraz başvurusunun da 19.04.2023 tarihinde saat 17.46’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletildiği görülmektedir.
- KEP Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinde KEP; “Elektronik iletilerin, gönderimi ve teslimatı da dâhil olmak üzere kullanımına ilişkin olarak hukukî delil sağlayan, elektronik postanın nitelikli şekli” olarak tanımlanmıştır.
- KEP Yönetmeliği’nin 4 üncü maddesinde KEP delili “Belirli bir işlemin belirli bir zamanda meydana geldiğini gösteren, KEP sisteminde üretilen ve KEPHS’nin işlem sertifikası ile imzalanmış veri” şeklinde; KEP sistemi de “Elektronik iletişim platformları aracılığıyla gerçekleşen, gönderildi ve alındı onayları da dâhil olmak üzere KEP iletilerinin tüm süreçlerine ilişkin olarak KEP delili oluşturulması, güvenli bir şekilde kimlik tespiti yapılması, KEP hesabı, KEP rehberi ve arşiv hizmetleri verilmesi gibi işlevlere sahip sistem” şeklinde tanımlanmıştır.
KEP Yönetmeliği’nin “Hukuki sonuçlar” kenar başlıklı 15 inci maddesinin birinci fıkrasında da “KEPHS’nin KEP sistemi üzerinden sunduğu hizmetlere ilişkin olarak oluşturduğu kayıtlar ile KEP delilleri senet hükmündedir ve aksi ispat edilinceye kadar kesin delil sayılır.” hükmü yer almaktadır.
7.Bu açıklamalar ışığında belirtmek gerekir ki; yetki tespitine itiraz edildiğine dair bildirimin hak düşürücü süre içerisinde görevli makama KEP sistemi üzerinden iletilmesi, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen itiraz dilekçesinin kaydettirilmesine dair özel dava şartının yerine getirildiği sonucunu doğuracaktır. Diğer taraftan ayrıntıları Dairemizin 18.01.2022 tarihli ve 2021/12535 Esas, 2022/520 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, yetki tespitine itirazın hak düşürücü süre içerisinde 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesinde yer alan görevli makam tanımı kapsamındaki birimlerden herhangi birine yapılması da yeterlidir.
8.Bu itibarla, somut uyuşmazlıkta davacı işveren tarafından KEP sistemi üzerinden itirazın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına iletilmesi yeterli olduğundan, 19.04.2023 tarihi itibarıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı merkez teşkilatının çalışma saatlerine dair kayıt ve bilgiler getirtilmeli, saat 17.46 itibarıyla çalışmanın bitmediği tespit edildiği takdirde işin esası incelenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
- KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.