İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/57
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2008/4861
Karar No. 2008/21671
Tarihi: 22.07.2008
l YILLIK İZİN
l KULLANILMAYAN YILLIK İZİNLERE YASAL FAİZ UYGULANACAĞI
ÖZETİ: 4857 s. Kanununun 34. maddesinde düzenlenen “mevduata uygulanan en yüksek faiz”, hizmet akdinin devamı süresince hak kazanılan ve ödenmeyen ücret ve ücret benzeri alacaklara uygulanması gereken faizin niteliğini belirtmektedir. Davacı, hizmet akdi içinde kullandığı izinlerin ücretini istememektedir. Dava, hizmet akdinin devamı sırasında kullandırılmayan yıllık izinlerin karşılığı olan alacağın ödenmesine ilişkindir. Yıllık izin Anayasa ve İş Yasasından doğan dinlenme hakkı olup, hizmet akdinin sona ermesi ile alacağa dönüşmektedir. Bu nedenle, dava konusu yıllık izin ücreti alacağına 3095 s. Kanundan doğan yasal faizin yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde 4857 s. Kanun 34. maddesinde düzenlenen faizin yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Davacı, fark kıdem tazminatı, kıdem tazminat faizi, melbusat bedeli, yıllık izin ücreti, melbusat bedeli, yıllık izin ücreti, ilave tediye ve ek ödeme, tatil zammı, ikramiye farkı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm suresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi G.Demirtaş Tuna tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Kıdem tazminatı ödenmekle feri hak olan faiz hakkı da son bulur. Ancak kıdem tazminatının kısmen ödenmiş olması durumunda tamamı ödeninceye kadar faiz hakkı saklı tutulabilir. Davacının çalışma süresinin eksik hesaplanması sonucu oluşan fark kıdem tazminatı ve geç ödemeden kaynaklanan işlemiş faiz alacağına ilişkin bilirkişi raporunun değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile red kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Davalı temyiz dilekçesinde ilave tediye (52 yevmiye) ve ek ödemelerin (60 yevmiye )(çalıştıkları gün x l12/365 )formülü uygulanarak ödenmekte olduğunu, bilirkişi raporunda ise ilave tediye alacağının (yevmiye x30) hesap yöntemiyle hatalı hesaplandığını ileri sürmektedir.
Mahkemece, davalı vekiline ek bilirkişi raporunun tebliğ edildiği ve duruşma gününe kadar rapor hakkında beyanda bulunmadığı gerekçesiyle davalının rapor hakkında talep ettiği sürenin verilmesine gerek olmadığına karar verilmiştir. Davalı tarafı daha Önce usulüne uygun olarak verilmiş olan kesin bir süre söz konusu olmadığından davalının itirazının değerlendirilmelidir.
Davacının 6772 sayılı yasa uyarınca her yıl için 52 günlük ilave tediye hakkı bulunmakla birlikte daimi işçi olup olmadığı ve TIS ne göre ek ödemeden yararlanıp yararlanmayacağı açıklığa kavuşturulmalıdır. İstek konusu dönemde geçerli TİS ne göre davacının ek ödeme alıp almayacağı belirlenmeli sonucuna göre karar verilmelidir.
Hesaplamanın buna göre yapılması gerekir. Daha sonra davalı tarafın ödeme itirazı üzerinde ayrıntılı biçimde durulmalı, ödemelerin banka hesabına yapılmış olması durumunda bu husus ilgili bankadan araştırılmalı ve gerekirse bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle bir karar verilmelidir.
3-Davacının giyim yardımı talebi kabul edilmiştir. Davacının geçici işçi olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre talep edilen giyim yardımı ve diğer sosyal haklar hakkında gerekirse ek hesap raporu alınarak bir karar verilmelidir.
4- 4857 s. Kanununun 34. maddesinde düzenlenen “mevduata uygulanan er yüksek faiz”, hizmet akdinin devamı süresince hak kazanılan ve ödenmeyen ücret ve ücret benzeri alacaklara uygulanması gereken faizin niteliğini belirtmektedir. Davacı, hizmet akdi içinde kullandığı izinlerin ücretini istememektedir. Dava, hizmet akdinin devamı sırasında kullandırılmayan yıllık izinlerin karşılığı olan alacağın ödenmesine ilişkindir. Yıllık izin Anayasa ve İş Yasasından doğan dinlenme hakkı olup, hizmet akdinin sona ermesi ile alacağa dönüşmektedir. Bu nedenle, dava konusu yıllık izin ücreti alacağına 3095 s. Kanundan doğan yasal faizin yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde 4857 s. Kanun 34. maddesinde düzenlenen faizin yürütülmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.