YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU

SAYILAR

Esas No : 2012/10806
Karar No : 2013/789
Tarihi : 24.01.2013
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/ 59
Yargı Yeri: YARGITAY 22.HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar : YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU

Tam Metin

           

YARGITAY
22.HUKUK DAİRESİ
 
Esas No.
Karar No.
Tarihi:
2012/10806
2013/789
24.01.2013
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/ 59
   

  • YILLIK İZİN ALACAĞININ FESİH TARİHİNDEN SONRA BEŞ YILLIK ZAMAN AŞIMINA TABİ OLDUĞU
 

ÖZETİ Uyuşmazlığın normatif dayanağı 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesidir. Anılan maddeye göre izin ücretine ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
                        Davacı iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava açtığı için yıllık izin ücreti açısından alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu nedenle davacının ıslah ile artırmış olduğu izin ücreti alacağı yönünden zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
.

 

 
             

DAVA                                   :Davacı, ihbar, kıdem, kötüniyet tazminatı, ücret, yıllık izin ile diğer haklara ilişkin alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
                                      Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
                                      Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi C. K. Ünal tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

                        Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette 01.04.2001- 01.04.2004 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı şirketle olmasına rağmen Ağrı Valiliği İl Nüfus Müdürlüğünde hizmetli olarak çalıştırıldığını, iş sözleşmesine haksız olarak son verildiğini ve yasal haklarından doğan alacaklarının ve ayrıca SSK primlerinin de düzenli olarak ödenmediğini, bu nedenle davacıya kötü niyet tazminatı da ödenmesini gerektiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile kötü niyet tazminatı, dört aylık birikmiş alacağı, yıllık izin ücreti ile diğer haklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
                        Davalı Ağ-Süt Yem San. Tic. A.Ş. vekili; davacının fiilen müvekkili şirket ve idarede çalışmadığını, müvekkilinin İl Özel İdaresi ile ortak olduğunu, çeşitli kurumlardaki personel eksikliği nedeniyle davacının sadece sigorta kaydının müvekkili şirket üzerinden yapıldığını, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, aksi kanaat olması halinde hizmet süresinin fazla olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.   
                        Dahili davalı İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü vekili, davacının müvekkili kurumda çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
                        Mahkemece, davanın kabulü ile  davacının kötü niyet tazminatı, dört aylık birikmiş maaş alacakları ve diğer haklar yönündeki talepleri atiye bırakması nedeniyle bu talepler yönünde karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
                        Karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
                        1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Ağ-Süt Yem San. Tic. A. Ş.'nin aşağıdaki bent dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine,
                        2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının yıllık izin ücreti alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
                        Uyuşmazlığın normatif dayanağı 4857 sayılı Kanun'un 59. maddesidir. Anılan maddeye göre izin ücretine ilişkin zamanaşımı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren başlar.
                        Davacı iş sözleşmesinin feshi tarihinden itibaren beş yıl geçtikten sonra dava açtığı için yıllık izin ücreti açısından alacak zamanaşımına uğramıştır. Bu nedenle davacının ıslah ile artırmış olduğu izin ücreti alacağı yönünden zamanaşımı definin dikkate alınmaması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
                        3-İhbar olunan İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü aleyhine hüküm kurulması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
                        SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.