YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2017/4051 2017/4843 27.03.2017 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/57
|
||||
|
||||||
ÖZETİ Davacı taraf davalı işyerinde yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürüp alacak talep etmiş, davalı ise izinlerin kullandırıldığını savunup, dayanak olarak 3 adet, farklı tarihlere ilişkin izin kullanmaya dair davacı imzası içeren belge sunmuştur. Mahkemece söz konusu izin belgelerine itibar edilerek bu alacak talebi reddedilmiştir. Davacı bu belgelerin matbu olarak alındığını, gerçeği yansıtmadığını iddia etmiş olup, belgelerin matbu hazırlanmış evraklar olduğu ve tarih kısımlarının doldurulduğu görülmüştür. Öte yandan izin defteri sunulmadığı gibi ilgili ücret bordrolarında yıllık ücretli izin kullanmaya dair bir kayıt da görünmemektedir. Bu nedenlerle Mahkemece ispata elverişli olmayan belgelere itibarla yıllık ücretli izin alacağı talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. . |
||||||
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde garson olarak çalışırken ücretlerinin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının haklı sebep olmadan istifa ettiğini, tazminata hak kazanmadığı gibi ücret alacağı da olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin ücretlerin gerektiği gibi ödenmemesi üzerine davacı tarafça haklı olarak fesh edildiği buna göre davacının kıdem tazminatına hak kazandığı gibi fazla çalışma, bir kısım aylık ücret, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacakları da olduğu, yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı taraf davalı işyerinde yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürüp alacak talep etmiş, davalı ise izinlerin kullandırıldığını savunup, dayanak olarak 3 adet, farklı tarihlere ilişkin izin kullanmaya dair davacı imzası içeren belge sunmuştur.
Mahkemece söz konusu izin belgelerine itibar edilerek bu alacak talebi reddedilmiştir. Davacı bu belgelerin matbu olarak alındığını, gerçeği yansıtmadığını iddia etmiş olup, belgelerin matbu hazırlanmış evraklar olduğu ve tarih kısımlarının doldurulduğu görülmüştür. Öte yandan izin defteri sunulmadığı gibi ilgili ücret bordrolarında yıllık ücretli izin kullanmaya dair bir kayıt da görünmemektedir. Bu nedenlerle Mahkemece ispata elverişli olmayan belgelere itibarla yıllık ücretli izin alacağı talebinin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27/03/2017 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Yerel mahkemece, davacının ıslah dilekçesinde açıkça faiz istemediği gerekçesi ile ıslah ile arttırılan miktarlara faiz uygulanmasına yer olmadığına karar vermiş, karar davacı vekili tarafından bu yönü ile de temyiz edilmiştir. Çoğunluk görüşü ile davacının bu yöndeki temyizi kabul edilmemiştir.
Islah, karşı tarafın onayına ve yargıcın kararına bağlı olmaksızın bir tarafın usule ilişkin yaptığı işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla yasada belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun biçimde tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal bir işlemdir.
Normatif düzenleme, HMK .’un 176. maddesine göre;
“(1) Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.
(2) Aynı davada, taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir.”
Kısmen ıslahta davada daha önce yapılmış olan belli bir usuli işlemin düzeltilmesi söz konusudur. Kısmen ıslaha uygulamada sıklıkla dava konusunun(müddeabihin) arttırılması biçiminde rastlanmaktadır. Davanın kısmen ıslahı ile davada yapılmış olan belli bir usul işlemi ıslah edilir (düzeltilir) ve bundan sonraki usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sağlanır.
Kısmi ıslah sureti ile dava konusunun arttırılması ile kısmi dava dilekçesinde belirtilen miktarın arttırılmasına ilişkin usul işlemi düzeltilmekte ve dava tam eda davası niteliğini almaktadır. Dava dilekçesinde faiz istemi var ise ıslah ile miktar arttırıldığından ayrıca ıslah dilekçesinde faiz istenmesine gerek bulunmadığı gibi ıslah ise arttırılan isteklere temerrüt varsa temerrüt tarihinden faiz yürütülmesi gerekir. Zira kısmi ıslah da olsa ıslah bir ek dava değildir, bu dilekçe ile dava dilekçesinde kısmi olarak istenen miktar düzeltilmiştir.
Yerel mahkemenin kararın davacı temyizi yönünden bu nedenle de bozulması gerekirdi. Çoğunluk görüşüne açıklanan gerekçe ile katılınmamıştır.