YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ |
||||||
Esas No. Karar No. Tarihi: |
2015/15910 2017/13932 12.06.2017 |
İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK. /59
|
||||
|
||||||
ÖZETİ 4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 11 tam yıl hizmet süresi karşılığı toplam 186 gün yıllık izin hakkı olduğu ve kullandırılmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ne var ki; davacı vekili 17.06.2014 tarihli celsede, davacının 2006 yılının sonuna kadar yıllık izin kullanmadığını, 2007 yılından itibaren ise yıllık izinlerini düzenli olarak kullandığını beyan etmiş olup Mahkemece bu beyan dikkate alınmadan 2007 yılından sonrası için de hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
|
||||||
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 11 tam yıl hizmet süresi karşılığı toplam 186 gün yıllık izin hakkı olduğu ve kullandırılmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ne var ki; davacı vekili 17.06.2014 tarihli celsede, davacının 2006 yılının sonuna kadar yıllık izin kullanmadığını, 2007 yılından itibaren ise yıllık izinlerini düzenli olarak kullandığını beyan etmiş olup Mahkemece bu beyan dikkate alınmadan 2007 yılından sonrası için de hesaplama yapan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
Ayrıca, davalı taraf davacının çalıştığı günleri gösterir imzasız puantaj kayıtları sunmuş olup kayıtlara işçilerin yıllık izne ayrıldığı dönemlerin işlendiği görülmektedir. Davalı asıl işverenin kamu kurumu olduğu da dikkate alınarak bu kayıtlar incelenip kayıtlarda, davacının 2007 yılı öncesinde yıllık izinde olduğu işlenen dönemler var ise tespit edilmeli ve bundan sonra Mahkemece, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesine göre hakimin davayı aydınlatma yükümü gereği davacı asilden, bu kayıtlarda belirtilen sürelerde yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı, 2007 yılı öncesinde kaç gün yıllık izin kullandığı, kaç gün kullanmadığı sorularak netleştirilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılardan … Sosyal Hizmetler A.Ş.'ye iadesine, 12.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.