İlgili Kanun / Madde
4857 S.İşK/41,57
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2009/27352
Karar No. 2009/34134
Tarihi: 15.12.2009
l ZAMAN AŞIMI
l CEVAP SÜRESİ İÇERİSİNDE ZAMAN AŞIMI İTİRAZINDA BULUNMAMA
l ISLAH YOLUYLADA ZAMAN AŞIMI İTİRAZINDA BULUNULABİLEC EĞİ
ÖZETİ: Yargılama sırasında davalı vekili 25.3.2009 tarihli dilekçesi ile savunmasını ıslah ederek dava konusu alacakların bir kısmının zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı definin dikkate alınmasını istemiştir. Mahkemece, usulüne uygun olmadığı ve süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile davalının zaman aşımı defi nazara alınmamıştır. Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin karşı tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir. Hukuk Usulü HUMK 83 ve ardından gelen maddelerde düzenlenmiş olan ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının da bir istisnasıdır( Yargıtay HGK 14.4.2004 gün, 2004/4-200E, 2004/ 227 K).
Usulünce yapılmış davalı ıslahı da geçerlidir. Esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediğinden davacı tarafın savunmanın genişletilmesi yönündeki itirazı ile karşılaşması mümkün olan zaman aşımı defi' nin ıslah yoluyla yapılmasında usule aykırı bir yön bulunmamaktadır
DAVA: Davacı, kıdem tazminatı, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücreti, ücret farkı, ek ödeme ve ikramiye alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş.Çil tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumunun tüm temyiz itirazları ile diğer davalı Sağlık Bakanlığının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Yargılama sırasında davalı vekili 25.3.2009 tarihli dilekçesi ile savunmasını ıslah ederek dava konusu alacakların bir kısmının zaman aşımına uğradığını belirterek zaman aşımı definin dikkate alınmasını istemiştir. Mahkemece, usulüne uygun olmadığı ve süresi içerisinde yapılmadığı gerekçesi ile davalının zaman aşımı defi nazara alınmamıştır. Islah, taraflardan birinin yapmış olduğu bir usul işleminin karşı tarafın oluruna bağlı olmaksızın tamamen veya kısmen düzeltilmesine denir. Hukuk Usulü HUMK 83 ve ardından gelen maddelerde düzenlenmiş olan ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ile savunmanın genişletilmesi yasağının da bir istisnasıdır( Yargıtay HGK 14.4.2004 gün, 2004/4-200E, 2004/ 227 K).
Usulünce yapılmış davalı ıslahı da geçerlidir. Esasa cevap süresi içinde ileri sürülmediğinden davacı tarafın savunmanın genişletilmesi yönündeki itirazı ile karşılaşması mümkün olan zaman aşımı defi' nin ıslah yoluyla yapılmasında usule aykırı bir yön bulunmamaktadır. Dairemizin ve Yargıtay'ın diğer Dairelerinin kökleşmiş uygulaması bu yöndedir(Yargıtay 9.HD. 2007/23744 E. 2007/31371 K. ve 2.4.2007 gün, 2006/ 23813 E, 2007/ 8905 K. ; Yargıtay 2. HD. 2.3.2004 gün, 2004/ 1098E, 2004/ 2590 K.). Bu nedenle davalının ıslah yoluyla zaman aşımı defi' nin kabulü gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulmuş olması hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 15.12.2009 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Taraflar arasındaki uyuşmazlık zamanaşımının cevap dilekçesinden somaki bir aşamada ileri sürülüp sürülmeyeceğidir.
Somut olayda cevap dilekçesinde süresinde zamanaşımı itirazında bulunulmamıştır. Hak düşürücü süre geçtikten soma yapılan zamanaşımı itirazı yapılmamış sayılır. Yapılmamış bir hukuki işlemin ıslahla düzeltilmesinin kabulü temel hukuk kurulları ile bağdaşmaz diğer bir deyişle kazanılmış bir hak ıslahla ortadan kaldırılamaz.
Açıklanan nedenlerle, yasal sürede davalının ıslah yoluyla zamanaşımı defi ileri sürülemeyeceğinden davanın kısmen kabulüne dair verilen mahalli mahkeme kararının onanması gerektiğinden çoğunluk görüşüne katılamıyorum.