ZORLAYICI NEDEN

SAYILAR

Esas No : 2024/12556
Karar No : 2024/14441
Tarihi : 24.10.2024
İlgili Kanun/Madde : 4857 S. İşK/25
Yargı Yeri: T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ

Ek Başlıklar :

 ZORLAYICI NEDEN
İÇ SAVAŞ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİNİN ZORLAYICI NEDENE DAYALI FESİH OLDUĞU
ZORLAYICI NEDENE DAYALI FESİHTE İHBAR TAZMİNATI ÖDENMEYECEĞİ

Law / Article

T.C
SUPREME COURT
9. Legal Department

Main No.
Decision No.

Tam Metin

ÖZETİ: Davacı tanığının beyanı da dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin iç savaş sebebiyle feshedildiğinin kabulü gerekmektedir. Buna göre işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı nedenin ortaya çıkması hâlinde 4857 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin (III) numaralı bendi uyarınca işverenin derhal fesih hakkı bulunup sözü edilen fesih şekline göre davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait yurt dışı şantiyelerinde mekanik formeni olarak01.01.2010-10.12.2014 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafça haklı neden olmaksızın feshedildiğini, aylık net ücretinin 3.500,00 USD olduğunu, hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmasına rağmen ücretinin ödenmediğini; ayrıca işyerinde fazla çalışma yapıldığını ancak ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bakiye ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, fazla çalışma ile hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; husumet itirazında bulunduklarını, davacının çalışmasının bulunduğu Gemtaş Şirketi ile davalı arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, dava dışı Gemtaş Şirketinin FETÖ/PYD soruşturması kapsamında kanun hükmünde kararnameler ile işlem gören şirketler statüsüne girdiğini, kanun hükmünde kararnameler ile bu tür şirketlerin taraf olduğu ihtilaflarla ilgili izlenecek yöntemlerin açıklandığını, davanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna (TMSF) ihbar edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının 23.09.2010-14.10.2014 tarihleri arasında dava dışı Gemtaş Şirketinde çalıştığı, davalı ile dava dışı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacının giydirilmiş ücretinin 3.623,68 USD olduğu, davacı tanığının beyanına göre davacının iş sözleşmesinin Yemen Cumhuriyeti’ndeki savaş sebebiyle feshedildiği, alınan bilirkişi raporunun dosya içeriğine uygun olduğu belirtilerek kıdem tazminatı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının kabulüne yıllık izin ücreti, ihbar tazminatı ve hafta tatili ücreti alacaklarının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; ihbar tazminatının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalı tarafça cevap dilekçesinde bu yönde bir beyanın bulunmadığını, ihbar olunan Şirket tarafından eldeki dosyanın serisi niteliğinde olan Mahkemenin 2019/181 Esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde iş sözleşmesinin iş bitimi nedeniyle sona erdiğinin belirtildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının ücretinin 3.000,00 USD olarak kabul edilmesi gerektiğini, kıdem tazminatında tavan uygulamasına dikkat edilmediğini, fazla çalışma süresinin haftalık 3 saat olarak belirlenmesi gerektiğini, ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hatalı hesaplandığını, zamanaşımına dikkat edilmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile dava dışı G. Şirketi arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğunun Bölge Adliye Mahkemesi kararlarıyla kesinleştiği, davacının davalı Şirketin Yemen Cumhuriyeti’nde üstlendiği elçilik binası yapım işinde dava dışı G. Şirketi işçisi olarak çalıştığı, dosya içerisinde iş sözleşmesinin feshine yönelik belge bulunmadığı, davacı tanığının beyanı ve seri olarak incelenen dosyada dava dışı G. Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde iş sözleşmesinin işin sona ermesi sonucu feshedildiğinin belirtildiği, bu nedenle davacının ihbar tazminatına yönelik talebinin de kabulünün gerektiği, davanın davacı tarafından fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücretleri yönünden belirsiz alacak davası olarak açıldığı, davalı tarafça cevap dilekçesi ile zamanaşımı def’i ileri sürülmediği gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise ihbar tazminatı yönünden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerin yanında davacının iş sözleşmesinin savaş sebebiyle feshedildiğini, bu nedenle ihbar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; husumet, iş sözleşmesinin feshi ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, davacının aylık ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatı, hesaplanması ve karşılığının ödenip ödenmediği ile zamanaşımına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un (5718 sayılı Kanun) 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 2, 25, 32, 41 ve 44 üncü maddeleri ile aynı Kanun’un 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14 üncü maddesi.
4. Dairemizin 21.01.2021 tarihli ve 2020/4037 Esas, 2021/1949 Karar sayılı kararı ile ihbar tazminatına yönelik verilen karar şu şekilde bozulmuştur:
“Davacı, en son davalıya ait Irak’ın Basra şehrinde bulunan şantiye işyerinde çalışmış ve 2014 yılında sözü edilen yerde mevcut iç savaş nedeniyle Türkiye’ye dönmüş, bir süre sonra işveren tarafından iş sözleşmesi sona erdirilmiştir. İşyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı nedenin ortaya çıkması halinde 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/lll. Maddesi uyarınca işverenin derhal fesih hakkı bulunup sözü edilen fesih şekline göre davacı işçinin kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerinde ise de ihbar tazminatının hüküm altına alınması hatalıdır. İç savaş sebebiyle işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı nedenin ortaya çıktığı açık olup sözü edilen zorlayıcı neden her iki taraf bakımından gerçekleşmiş sayılmalıdır. İç savaş ortamında yabancı ülkede işçinin çalışması iş sağlığı ve güvenliği kuralları gereğince mümkün olamadığından ve bu durum bir haftadan fazla çalışmaktan alıkoyduğundan işçi açısından da zorlayıcı neden olarak değerlendirilmelidir. Dairemiz uygulaması, Libya’da meydana gelen iç savaş sebebiyle işveren fesihlerinde de 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/lll. Maddesi kapsamında ihbar tazminatı isteğinin reddi yönünde olmuştur.”
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
3. Somut uyuşmazlıkta; davacı tanığı, davacı ile aynı işyerinde çalıştıklarını, çalıştıkları ülkede çıkan savaş sebebiyle tüm işçilerin iş sözleşmelerinin feshedildiğini beyan etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararına dayanak ihbar olunan G. Şirketi vekilince ilgili dosyaya sunulan dilekçenin incelenmesinde ise G. Şirketine TMSF’nin kayyum olarak atandığının, Şirketteki kayıt ve evraklara ulaşılamadığının ve mevcut durum itibarıyla davacının özlük dosyasına ilişkin bilgi ve belgelere ulaşmanın fiilen mümkün olmadığının belirtildiği; bununla birlikte sistem üzerinden yapılan araştırmada ise davacının iş sözleşmesinin hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işten çıkarılması şeklinde değil işin sona ermesi neticesinde feshedildiğinin tespit edildiği belirtilmiştir.
G. Şirketi vekili tarafından sunulan dilekçede Şirket kayıtlarına ulaşılamadığı bildirildiği gibi söz konusu dilekçe eldeki dava dosyasına değil Ankara 19. İş Mahkemesinin 2019/181 Esas sayılı dosyasına sunulmuştur. Bu nedenle Bölge Adliye Mahkemesince başka bir dava dosyasına sunulan dilekçe doğrultusunda eldeki somut uyuşmazlıkta davacının iş sözleşmesinin işin sona ermesi sebebiyle feshedildiğinin kabulü doğru olmamıştır.
Davacı tanığının beyanı da dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin iç savaş sebebiyle feshedildiğinin kabulü gerekmektedir. Buna göre işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı nedenin ortaya çıkması hâlinde 4857 sayılı Kanun’un 25 inci maddesinin (III) numaralı bendi uyarınca işverenin derhal fesih hakkı bulunup sözü edilen fesih şekline göre davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerinde ise de ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.