İlgili Kanun / Madde
4857 S. İşK/24
T.C.
YARGITAY
22. Hukuk Dairesi
Esas No. 2017/26620
Karar No. 2020/1038
Tarihi: 22/01/2020
l İŞÇİNİN HAKKINDA HAKLI FESİH NEDENİ OLABİLECEK BİR SORUŞTURMA SÜRERKEN MEVCUT OLAN BİR NEDENLE İŞÇİNİN İŞ SÖZLEŞMESİNİ SONA ERDİRMESİNİN FESİH HAKKININ KÖTÜYE KULLANILMASI NİTELİĞİNDE OLDUĞU
ÖZETİ Her ne kadar Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği ancak davacının emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile kıdem tazminatı hüküm altına alınmış ise de; Dairemizce işçinin, hakkında mevcut bir soruşturma devam ederken, soruşturmaya konu eylemin derhal fesih için haklı neden teşkil etmesi kaydıyla, soruşturmadan önce mevcut bir sebepten dolayı iş sözleşmesini feshetmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tutanaklar ve olaya ilişkin savunmalar dikkate alındığında davacı hakkında soruşturmaya neden olan olayın haklı sebep teşkil ettiği sabit olup davacının disiplin soruşturması devam ederken soruşturma öncesinde mevcut olan bir nedenle iş sözleşmesini feshetmesi hakkı kötüye kullanılması niteliğinde görüldüğünden, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 05/12/1996 tarihinden beri davalı Bakanlığın … Tedarik Bölge Başkanlığında kadrolu işçi olarak çalıştığını, emeklilik için gerekli kanuni süreyi tamamladığından emekliye ayrılmak amacıyla 18/05/2015 tarihinde dilekçe ile işverene başvurduğunu, ancak dilekçesinin işleme konulmadığını, bunun üzerine müvekkilinin 20/05/2015 tarihinde bir yandan noterden ihbarname göndererek diğer yandan yeni bir dilekçeyle emekliye ayrıldığını bildirdiğini, bunun üzerine 20/05/2015 tarihinde tutulan tutanakla daha önce verilmiş kimlik kartının, giriş çıkış kartının ve araç kartının geri alındığını, böylece eylemli olarak müvekkilinin emekliye ayrıldığını kabul ettiğini ve emekliye ayrılmış olması nedeniyle iş sözleşmesinin yasal olarak sona erdiğini, durum böyle iken davalı idarenin müvekkilince yapılan işlemleri yok sayarak 21/05/2015 tarihli yazısıyla iş sözleşmesini 20/05/2015 tarihinden geçerli olmak üzere İş Kanunun 25/II-e hükmüne dayalı haklı sebeple feshettiğini bildirdiğini, davalının haklı nedeni öğrenme tarihinin 14/05/2015 olduğu şeklindeki iddiasının doğru olmadığını, hırsızlık iddiasının 06/05/2015 tarihinde askeri personel tarafından davalı işverene ihbar edildiğini, askeri savcılığın görevsizlik yazısında en son 13/05/2015 tarihli yazılı ihbardan bahsedildiğini ve bu ihbar üzerine harekete geçildiğinin belirtildiğini, hangi ihbar tarihi esas alınırsa alınsın haklı sebep olsa bile fesih hakkının İş Kanunun 26. maddesindeki hak düşürücü sürede kullanılmadığını, fesih sebebinin bildirimde kurum dışına izinsiz olarak motorin çıkarılmasının gösterdiğini, bunun gerçeği yansıtmadığını, elektrikçi olan ve jeneratörlerle ilgilenen müvekkilinin, arıza nedeniyle … görevlileri gelecek dendiği için saat 21.00’e kadar beklediğini ve motorini davalıya ait 300 metre ileride bulunan jeneratöre yakıt değişimi nedeniyle aktarmak için götürdüğünü, bu nedenle hırsızlık ithamının haksız olduğunu, müvekkili hakkında açılan soruşturma sonuçlanmadan iş sözleşmesinin feshedilmesinin haksız olduğunu belirterek kıdem tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının 05/12/1996-20/05/2015 tarihleri arasında müvekkili nezdinde çalıştığını, 14/05/2015 tarihinde saat 20.30 civarında… Asayiş Ekiplerince şahsi aracıyla 7. Kolordunun 2. Numaralı nizamiyesinden çıkarken durdurulduğunu ve aracında 4 bidon içinde 90 litre mazot bulunduğunu ve gözaltına alındığını,15/05/2015 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/18017 nolu soruşturması kapsamında … 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 2015/167 sorgu nolu kararıyla adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, soruşturmanın devam ettiğini, davacının adli olayın ardından 18/05/2015 tarihinde işbaşı yaptığını ve emeklilik dilekçesini verdiğini, dilekçesinin şüpheli davranışı, devri teslim işlemlerinin yapılması açılan soruşturmanın devam etmesi ve bakanlığa durumun bildirilmesi sebebiyle incelenmek üzere kabul edildiğini, dilekçesinde davacının emekliliğe hak kazandığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan alınmış bir evrakın bulunmadığını, 20/05/2015 tarihli yeni bir dilekçe ile emeklilik talebine ilişkin idarede bir kayıt bulunmadığını,20/05/2015 tarihinde noter aracılığıyla gönderilen evrakın 25/05/2015 tarihinde tebellüğ edildiğini, ancak bu tarihten önce iş sözleşmesinin feshedildiğini, soruşturmaya sebebiyet veren olaydan sonra yapılan denetimde 177 litre yakıtın eksik olduğunun tespit edildiğini, 20/05/2015 tarihinde … yetkilileriyle yapılan görüşmede mutabakata varıldığını ve 21/05/2015 tarihli yazıyla bildirildiğini, dolayısıyla iş sözleşmesinin yasal sürede feshedildiğini, davacının davranışının iş sözleşmesinin feshi için haklı sebep teşkil ettiğini, kışla dışında jeneratör bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiğini ancak davacının emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı taraf temyiz etmiştir. Taraflar arasında davalı feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendinde, “İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması” halinde, işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır. Somut olayda, davacı iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini savunmuş olup; davalı ise davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini beyan etmiştir. Davalının 21/05/2015 tarihli fesih bildiriminde davacının işyerinin jeneratör deposundan kurum dışına izinsiz olarak motorin çıkarması nedeniyle İş Kanununun 25/II-e maddesine göre iş sözleşmesinin 20/05/2015 tarihinden geçerli olmak üzere feshedildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı hakkında tutulan 14/05/2015 tarihli yakalama üst arama muhafaza altına alma tutanığında özetle davacının çalıntı yakıt ihbarı üzerine aracının durdurulduğu, aracın deposunda siyah poşete sarılı 4 bidon içinde mazotun tespit edildiği, olayla ilgili davalı bakanlığın 15/05/2015 durum tespit tutanağında yapılan denetimde iki jeneratörde 177 lt eksik mazotun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacı asil ceza soruşturmasındaki beyanında mazotları ucuz olduğu için …tan aldığını, parasını peşin olarak ödediğini ve karşılığında herhangi bir fiş veya fatura almadığını beyan ettiği, dava dilekçesinde davacı vekili ise motorini davalıya ait 300 metre ileride bulunan jeneratöre yakıt değişimi nedeniyle aktarmak için götürdüğünü belirttiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf davalı bakanlık tarafından olayla ilgili soruşturma sürerken 18/05/2015 tarihli dilekçesi ile emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğini kuruma bildirdiği sonrasında 20/05/2015 tarihli noter vasıtasıyla gönderdiği ihtarname ile iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiğini bildirdiği, bu ihtarnamenin 25/05/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar Mahkemece davacının iş sözleşmesinin davalı tarafça feshedildiği ancak davacının emekliliğe hak kazandığı gerekçesi ile kıdem tazminatı hüküm altına alınmış ise de; Dairemizce işçinin, hakkında mevcut bir soruşturma devam ederken, soruşturmaya konu eylemin derhal fesih için haklı neden teşkil etmesi kaydıyla, soruşturmadan önce mevcut bir sebepten dolayı iş sözleşmesini feshetmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu değerlendirilmektedir. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, tutanaklar ve olaya ilişkin savunmalar dikkate alındığında davacı hakkında soruşturmaya neden olan olayın haklı sebep teşkil ettiği sabit olup davacının disiplin soruşturması devam ederken soruşturma öncesinde mevcut olan bir nedenle iş sözleşmesini feshetmesi hakkı kötüye kullanılması niteliğinde görüldüğünden, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekli iken yazılı gerekçe ile hüküm altına alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, 22.01.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.