İlgili Kanun / Madde
6356 S. STK/4
T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No. 2022/12915
Karar No. 2022/13008
Tarihi: 20.10.2022
lİŞKOLU TESPİTİ
lİŞKOLU TESPİTİNDE TARAF TEŞKİLİ
ÖZETİ İşkolu tespitine itiraz davasında öncelikle işlemi gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı davalı olarak yer almalıdır. Diğer taraftan Yargıtay uygulamasında, işkolu tespitine itiraz davalarının niteliği ve dava sonucunda verilecek kararın mahiyeti dikkate alındığında, davanın, Bakanlık yanında işveren ile dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olması sebebiyle Bakanlık tarafından tespit edilen işkolunda kurulu sendikalara da yöneltilmesi gerektiği ve davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, eksikliğin dahili dava yolu ile giderilmesi gerektiği kabul edilmekte idi.
Bununla birlikte konunun yeniden değerlendirilmesi neticesinde, davayı takip iradesi olmayan gerçek ve tüzel kişilerin davanın tarafı hâline getirilmesi ile davanın kabulü durumunda yargılama giderlerinden sorumlu tutulması sonucunu doğuran bu uygulamanın usul ekonomisi ilkesi ile tasarruf ilkesine aykırı olduğu anlaşıldığından değişmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla Mahkemece hukuki menfaati bulunan sendikalar ile işverene davanın ihbar edilmesi ve davaya katılma talebinin söz konusu olması durumunda, bu talep doğrultusunda taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenmelidir.
Taraflar arasındaki işkolu tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin 22.09.2020 tarihli ve 2019/658 Esas, 2020/620 Karar sayılı kararı, Bölge Adliye Mahkemesinin 28.01.2021 tarihli ve 2020/2661 Esas, 2021/148 Karar sayılı kararı ile kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının, 12.06.2019 tarihli ve 30799 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2019/31 nolu işkolu tespit kararıyla “Ebebek Mağazacılık A.Ş." unvanlı işyerinde yürütülen işlerin niteliği itibariyle İşkolları Yönetmeliğinin 12 sıra numaralı “Metal” işkoluna girdiğine” karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının bebek ürünleri alışverişi konusunda Türkiye'nin ilk online mağazası olduğunu, bunun yanında 122 mağaza açarak bebek sahibi çiftlerin bir numaralı alışveriş markası haline geldiğini, işkolu tespit kararında belirtildiği üzere mağazaların hepsinin tek tek ve davacı Şirketten ayrı olarak değerlendirilmesinin eksik ve hatalı olduğunu, davacının genel merkezine bağlı 122 mağazası ile müşteri kitlesine hizmet vermekte olup hiçbir mağazanın bağımsız, tek başına ve ayrı bir hizmet kolu oluşturmadığını, söz konusu mağazaların her türlü yönetim, denetim ve kontrolünün genel merkez ile sağlandığını, bu sebeple Bakanlıkça yapılan “mağazaların birbirinden ayrı bağımsız işyerleri olduğu” tespiti ile “genel müdürlük işyerinin mağazaların bağlı yeri konumunda olmadığı” tespitlerinin hatalı tesisinin müvekkili yönünden mağduriyet yarattığını, aynı teknik amacı gerçekleştirmek üzere aynı sektöre yönelik faaliyet gösteren mağazaların ve depo işyerlerinin bu teknik amacı gerçekleştirirken birbirlerinin bağlı işyerleri olmadıklarına ilişkin olarak yapılacak tespitin hakkaniyete aykırı olacağını, zira depo işyerlerinin temel amacının mağazalarda satışa sunulacak ürünlerin depolanması ve gerektiğinde sevkiyatlarının yapılması olduğunu, bu iki işyerinin bağlı olmadığının tespiti halinde hem mağazaların hem de depo işyerlerinin tek başlarına kendi kendileri tarafından yönetilen ve denetlenen işyerleri anlamına geleceğini ve amaçta birlik ilkesine aykırı tespit yapılmış olacağını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 12.06.2019 tarih ve 2019/31 karar sayılı haksız ve mesnetsiz işkolu tespit kararının iptaline, depo işyerlerine ilişkin olarak İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda yer aldığının tespitinin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Bakanlıkça yapılan incelemede, Ebebek Mağazacılık A.Ş. unvanlı işverenliğe ait işyerlerinde yapılan incelemede; farklı adreslerde, farklı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numaraları ile faaliyet gösteren mağazalarda perakende ticaret yapıldığı, tedarikçilerden temin edilen 0-4 yaş grubundaki anne/bebek, anne/çocuklara özgü ürünlerin satışının yapıldığı, mağazalarda yürütülen satış faaliyetinin birbirinden ayrık durumda olduğu, bir mağazadaki satışın ya da faaliyetin durması diğer mağazaları etkilemeyecek durumda olması, mağazaların birbirleri ile ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmemesi dolayısıyla mağazaların birbirinden ayrı bağımsız işyerleri olduğu, işçilerin de ağırlığının satış işinde çalıştıkları, 1370741.034 SGK sicil numaralı genel müdürlük işyerinde yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar işkolunda olduğu, 1198490.034 SGK sicil numaralı işyerinin niteliğinin depo olduğunu, deponun birden çok mağazaya ve Genel Müdürlük işyerine hizmet verdiği, işyerinde tedarikçilerden temin edilen ürünlerin depolanması ve mağazalara sevkiyatının yapılması ile genel müdürlükte internet üzerinden satışı yapılan ürünlerin depolanması ve sevkiyatının yapıldığını, mağazaların ya da genel müdürlüğün bağlı yeri konumunda olmadığını, işçilerin ağırlığının depoculuk ve sevkiyata özgü işlerde çalıştıkları bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 16 sıra numaralı Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk işkolunda olduğunu, 1427803.034 SGK sicil numaralı teknik servis işyerinde mağazaların tamamına hizmet verildiği, mağazalardan bozuk olarak iade edilen ürünlerin tamir işlemlerinin yapıldığı, mağazaların bağlı işyeri konumunda olmadığı, işçilerin de teknik servis işinde çalıştıkları, bu nedenle yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı Metal işkolunda yer aldıklarının tespit edildiğini, dava konusu işlemin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Bilirkişi heyet raporundaki tespitler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete ait iş yerinde yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı "Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar" iş koluna girdiği…” gerekçesiyle; “Davanın KABULÜ ile, 1-Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 12/06/2019 tarih 30799 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2019/31 Karar nolu işkolu tespit kararında yer alan davalı iş yerinde yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı "Metal İşleri" işkoluna girdiğine dair kararın İPTALİ ile bu iş yerinde yapılan işlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı "Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar" iş koluna girdiğinin TESPİTİNE…” karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili istinaf dilekçesinde işyerleri ve işçiler açısından, o işyerinde yapılan işin niteliğine göre Yönetmelik uyarınca işkolu tespiti yapıldığını, fakat işyerleri bakımından farklı işkollarında tespitler yapılmasının, şirketi bir bütün olmaktan çıkarmayacağını, zira firma ve şirketlerin büyük bir çoğunluğunun farklı işkollarında tescil edilmiş farklı işyerlerinin mevcut olduğunu, keza bu durumun teknolojik gelişmeler ile genişleyen iş organizasyonları açısından da mecburi olduğunu, somut durumda da yalnızca depo olarak faaliyet gösteren işyerinin, işin niteliğine göre Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk işkolunda; yalnızca teknik servis olarak faaliyet gösteren işyerinin, işin niteliğine göre Metal işkolunda yer aldığının tespitinin hukuka uygun olduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
“…Dosya içeriği mevcut delil durumu bir bütün olarak değerlendirildiğinde sendikalar kanunu 60 inci maddeye göre bir iş yerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerde asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılacaktır. Buna göre depoları aynı amaca ve aynı yönetime bağlı olarak tedarikçilerden temin edilen ürünlerin depo, tasnif edilerek işveren bünyesinde bulunan mağazaların ihtiyaçlarına göre sevkiyatının yapılmasını Mağazacılık faaliyetinin parçası olduğu, Mağazacılık faaliyeti dışında üçüncü kişilere depoculuk, antrepoculuk, Ardiyecilik hizmeti verilmedigi, sadece davacıya ait malların saklandığı, ve mağazaları sevk edildiği, Yine teknik servis niteliğindeki iş yerinde ise, mağazalardan bozuk olarak iade edilen ürünlerin tamirini yapıldığını, Mağazacılık faaliyeti dışında üçüncü kişilerin tamirat, tadilat gibi hizmetlerin verilmediğini, Mağazacılık faaliyetinin bir parçası olarak faaliyet yürüttükleri ve asıl işe yardımcı işler olduğu böylece ticaret, büro, eğitim ve güzel Sanatlar işkolunda gösterilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Dosya içeriği mevcut delil durumu göz önüne alındığında kanun gereğince iş yerinin girdiği iş kolu iş yerinde yürütülen asıl işe göre belirlenmesi gerekmektedir asıl iş yerinin teknik amacına ulaşmak için yürüttüğü faaliyet olup iş yerindeki mal veya hizmet üretimi şeklinde oluşan amaca göre belirlenir, mal veya hizmet üretiminin gerçekleştirmek için esaslı ve zorunlu olan faaliyet asıl iş niteliğini taşımaktadır. İş yeri organizasyonu içinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir davalı bakanlık tarafında<<gemi yapımı ve deniz taşımacılığı ardiye ve antrepoculuk>>iş kolunda gösterilen depolar davacının aynı yönetimi ve amaca bağlı olarak tedarikçilerden temin edilen ürünlerin depo tasnif edilerek iş veren bünyesinde bulunan mağazaları ihtiyaçlarına göre sevkiyat yapılması mantıcılık faaliyetinin bir parçası olup mağazacılık faaliyeti dışında üçüncü kişilere depo antrepo adil hizmeti verilmediği sadece davacı firmaya ait malların saklandığı anlaşılmakla<<ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar >>iş kolunda gösterilmesi gerekmektedir. Yine teknik servis metal iş kolunda gösterilmişse de teknik servis niteliğindeki bu birimde davacı mağazalarından gelen bozuk iade ürünlerin tamir işlemleri yapıldığı ve mağaza dışında 3 kişiler tamirat tadilat gibi hizmetlerin verilmediği, firmanın Aslı işini yürütülmesi için gerekli olan yardımcı iş olup asıl işin tabi olduğu iş koluna girmesi gerektiğinden<<ticaret büro eğitim ve güzel sanatlar>>iş kolunda gösterilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, aile ve çalışma ve sosyal güvenlik Bakanlığı'nın 12/06/2019 tarihli ve 2019/31 sayılı iş kolu tespit kararının iptali ile depoların ve teknik servisinin asıl işin tabi olduğu <<ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar>>iş kolunda gösterilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, davalı Aile Çalışma Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın istinaf itirazları ve istinaf başvurusunu esastan reddine karar verilmesi…”gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde temyiz davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili, taraf teşkilinin sağlanmadığını müvekkilinin harçtan muaf olduğunu beyan ederek ve istinaf dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 4 üncü ve 5 inci maddeleri kapsamında işkolu tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
“Sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunur.”
2. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolları” kenar başlıklı 4 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) İşkolları bu Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
(2) Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin girdiği işkolundan sayılır.
(3) Bir işkoluna giren işler, işçi ve işveren konfederasyonlarının görüşü alınarak ve uluslararası normlar göz önünde bulundurularak Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin gerekçesinin ilgili kısmı şöyledir:
“Bir işyerinin girdiği işkolu bu işyerinde yürütülen asıl işe göre belirlenir. İşyerindeki yardımcı işler de asıl işin dâhil olduğu işkolundan sayılır. Bir işyerinde yürütülen yardımcı işin alt işveren tarafından üstlenilmesi halinde, bu iş artık asıl işveren yönünden yardımcı iş olarak kabul edilemez. Bu işler alt işveren bakımından asıl iş kabul edilir ve işkolu buna göre belirlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun’un “İşkolunun tespiti” kenar başlıklı 5 inci maddesi ise şöyledir:
“(1) Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Bakanlıkça yapılır. Bakanlık, tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, kararın yayımından itibaren on beş gün içinde dava açabilir. Mahkeme iki ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi iki ay içinde kararını verir. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/29 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar.
(2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.
(3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez.”
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Tasarruf ilkesi” kenar başlıklı 24 üncü maddesi şöyledir:
“(1) Hâkim, iki taraftan birinin talebi olmaksızın, kendiliğinden bir davayı inceleyemez ve karara bağlayamaz.
(2) Kanunda açıkça belirtilmedikçe, hiç kimse kendi lehine olan davayı açmaya veya hakkını talep etmeye zorlanamaz.
(3) Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri dava konusu hakkında, dava açıldıktan sonra da tasarruf yetkisi devam eder.”
6. 6100 sayılı Kanun’un “Taleple bağlılık ilkesi” kenar başlıklı 26 ncı maddesi şöyledir:
“(1) Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
(2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.”
7. 6100 sayılı Kanun’un “Usul ekonomisi ilkesi” kenar başlıklı 30 uncu maddesi şöyledir:
“(1) Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.”
8. 19.12.2012 tarihli ve 28502 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren İşkolları Yönetmeliği’nin (Yönetmelik) 4 üncü maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“(1) Bir işyerinin hangi işkoluna girdiği konusunda anlaşmazlık çıkması halinde, ilgililerin başvurusu üzerine, işkolu, o işyerinde yürütülen işin niteliğine göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirlenir. Bakanlık tespit ile ilgili kararını Resmî Gazete’de yayımlar. Bu tespite karşı ilgililer, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 5 inci maddesine göre kararın yayımından itibaren onbeş gün içinde dava açabilir.”
3. Değerlendirme
1. İşkolu, toplu iş hukukumuzun en önemli kavramlarındandır. 6356 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası gereğince, sendikalar kuruldukları işkolunda faaliyette bulunurlar. Bu anlamda toplu iş hukukumuzda işkolu esasına göre sendikalaşma ilkesinin kabul edildiği ve işkolu kavramı ile sendikaların hukuki olarak faaliyet sınırının belirlendiği ifade edilebilir. 6356 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre işkolları, Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde gösterilmiştir.
2. İşkolu kavramı ile çalışma yaşamında benzer nitelikte olan faaliyet türleri gruplandırılmak suretiyle tasnif edilmektedir. Hukukumuzda, bu suretle oluşturulan işkolu sayısı yirmi olarak belirlenmiştir. İşkolu tespitinde birim olarak işyerinin esas alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2 nci maddesinin gerekçesinde, işyeri, teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olarak belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında işyerine bağlı yerler ile eklentiler ve araçların bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyeri mi yoksa birbirinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda amaçta birlik, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile yönetimde birlik, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı düzenlenmiştir.
3. İşyeri kavramının unsurları da nazara alındığında, teknik amaç doğrultusunda yapılan işin niteliğine göre işkolunun belirlenmesi gerektiği ifade edilebilir. Bununla birlikte, aynı işyerinde farklı nitelikte mal veya hizmet üretimlerinin söz konusu olması durumunda, birden fazla teknik amaç mevcut olabilir. Bu ihtimalde, işyerinde yürütülen faaliyet kapsamındaki ağırlıklı işin niteliğine göre işkolunun tespit edilmesi gerekmektedir (Fevzi Şahlanan, Toplu İş Hukuku, İstanbul, 2020, s.50; Aziz Can Tuncay/Burcu Savaş Kutsal, Toplu İş Hukuku, İstanbul, 2019, s.50).
4. Somut uyuşmazlıkta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 12.06.2019 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 2019/31 sayılı işkolu tespit kararı ile;
“Ebebek Mağazacılık A.Ş. unvanlı işverenliğe ait işyerlerinde Bakanlığımızca yapılan incelemede; farklı adreslerde, farklı SGIC sicil no’ları ile faaliyet gösteren mağazalarda perakende ticaret yapıldığı, tedarikçilerden temin edilen 0-4 yaş grubundaki anne/bebek, anne/çoeuklara özgü ürünlerin satışının yapıldığı, mağazalarda yürütülen satış faaliyetinin birbirinden ayrık durumda olduğu, bir mağazadaki satışın ya da faaliyetin durması diğer mağazaları etkilemeyecek durumda olması, mağazaların birbirleri ile ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelmemesi dolayısıyla mağazaların birbirinden ayrı bağımsız işyerleri olduğu, işçilerin de ağırlığının satış işinde çalıştıkları, içerenköy Mah. Değirmenyolu Cad. Merkez Bostancı 37/6 Ataşehir/İSTANBUL adresindeki 1370741.034 SGK sicil no’lu genel müdürlük işyerinde işverenliğe ait olan işyerlerinin tamamının yönetim, fınans, satın alma, insan kaynakları, muhasebe vb. işlerinin yapıldığı ancak mağazaların tamamına, depo işyerine ve teknik servise hizmet verdiği, mağazaların bağlı yeri konumunda olmadığı, işçilerinde bu işe özgü işlerde çalıştıkları, bu nedenle yapılan işlerin Işkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı "Ticaret, büro.eğitim ve güzel sanatlar" işkolunda,
Orta Mah. Eşref Bitlis Cad. Toyoto Eğitim Merkez Bina Arka 4 Tuzla/İSTANBUL adresindeki 1198490.034 SGK sicil no’lu işyerinin niteliğinin depo olduğu, deponun birden çok mağazaya ve genel müdürlük işyerine hizmet verdiği, işyerinde tedarikçilerden temin edilen ürünlerin depolanması ve mağazalara sevkiyatının yapılması ile genel müdürlükte internet üzerinden satışı yapılan ürünlerin depolanması ve sevkiyatının yapıldığı, mağazaların ya da genel müdürlüğün bağlı yeri konumunda olmadığı, işçilerin ağırlığının depoculuk ve sevkiyata özgü işlerde çalıştıkları bu nedenle yapılan işlerin îşkolları Yönetmeliği'nin 16 sıra numaralı "Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk" işkolunda,
Armağanevler Mah. 23 Nisan Cad. No:ll/F Ümraniye/İSTANBUL adresindeki 1427803.034 SGK sicil no’lu teknik servis işyerinde mağazaların tamamına hizmet verildiği, mağazalardan bozuk olarak iade edilen ürünlerin tamir işlemlerinin yapıldığı, mağazaların bağlı yeri konumunda olmadığı, işçilerin de teknik servis işinde çalıştıkları, bu nedenle yapılan işlerin îşkolları Yönetmeliği'nin 12 sıra numaralı "Metal" işkolunda” yer aldığı belirlenmiştir.
5. Davacı vekili tarafından dava dilekçesindeki talep sonucunda açık bir şekilde depo işyerlerine ilişkin olarak İşkolları Yönetmeliği'nin 10 sıra numaralı "Ticaret, büro, eğitim ve güzel sanatlar" işkolunda yer aldığının tespitinin yapılmasına” karar verilmesi talep edilmiştir. Bu anlamda Mahkemece işkolu tespit kararında yer alan 1198490.034 SGK sicil numaralı depo işyeri ile sınırlı şekilde yargılama yapılarak hüküm kurulması gerektiği açık ise de dava konusu olmayan 1427803.034 SGK sicil numaralı teknik servis işyeri ile ilgili hüküm kurulması doğru olmamıştır.
6. Nitekim taleple bağlılık ilkesi, hâkimin, tarafların talepleriyle bağlı olduğunu, talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremeyeceğini, ancak duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebileceğini ifade eder. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ilk anlam, tarafın talep etmediği husus hakkında mahkemenin karar veremeyeceğidir. Buna göre hâkimin karar verme sınırı dava dilekçesi ile belirlenmiş olur. Taleple bağlılık ilkesinin taşıdığı ikinci anlam ise tarafın talebinden fazlasına mahkemece karar verilememesidir. Bu itibarla mahkemece taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin karar verilmesi isabetsizdir.
7. Taleple bağlılık ilkesi gereğince sadece 1198490.034 SGK sicil numaralı depo işyerine ilişkin yargılama yapılması gerektiği belirlenmekle birlikte, bu aşamada taraf teşkili konusunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
8. 6356 sayılı Kanun'un 5 inci maddesine göre işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasını müteakip, bu tespite karşı ilgililer, onbeş gün içinde dava açabilir. Belirtilen süre hak düşürücüdür. Madde metninde ifade edilen "ilgililer” sözcüğü Kanun'da tanımlanmadığı gibi davanın kimin aleyhine açılacağı da belirlenmemiştir.
9. İşkolu tespitine itiraz davasında öncelikle işlemi gerçekleştiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı davalı olarak yer almalıdır. Diğer taraftan Yargıtay uygulamasında, işkolu tespitine itiraz davalarının niteliği ve dava sonucunda verilecek kararın mahiyeti dikkate alındığında, davanın, Bakanlık yanında işveren ile dava sonucunda verilecek karardan etkilenecek olması sebebiyle Bakanlık tarafından tespit edilen işkolunda kurulu sendikalara da yöneltilmesi gerektiği ve davalılar arasında da zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu, eksikliğin dahili dava yolu ile giderilmesi gerektiği kabul edilmekte idi.
10. Bununla birlikte konunun yeniden değerlendirilmesi neticesinde, davayı takip iradesi olmayan gerçek ve tüzel kişilerin davanın tarafı hâline getirilmesi ile davanın kabulü durumunda yargılama giderlerinden sorumlu tutulması sonucunu doğuran bu uygulamanın usul ekonomisi ilkesi ile tasarruf ilkesine aykırı olduğu anlaşıldığından değişmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu itibarla Mahkemece hukuki menfaati bulunan sendikalar ile işverene davanın ihbar edilmesi ve davaya katılma talebinin söz konusu olması durumunda, bu talep doğrultusunda taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenmelidir.
11. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ışığında Mahkemece, Bakanlık tarafından tespit edilen işkolu olan Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk işkolunda yer alan ve davaya katılma hakkı bulunan sendikalara davanın ihbar edilmesi, belirtilen sendikalardan davaya katılan olması durumunda cevap ve delil sunma imkanı tanınması ve bu suretle işin esasının incelenmesi gerekirken, anılan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.